GüncelManşet

YORUM | Erken seçim için komplo teorileri!

Gelinen aşamada iktidarını polis ve asker postalı, kendi yasalarını bile hiçe sayarak KHK ve kayyumlarla sağlayabilen AKP iktidarı, ekonomide yaşanan krizlerden yükselen ses geniş emekçi yığınlara ulaşmadan seçime gitmenin derdinde.

Efrîn işgal operasyonuyla toplumsal çelişkilerin üstünü örtmeyi ve biraz daha zaman kazanmayı hedefleyen AKP anlaşılan o ki zaman sorunu yaşıyor.

Milliyetçi-ırkçı bir propaganda eşliğinde Efrîn’e yönelik işgal operasyonunu başlatan ve CHP’den İYİ Parti’ye, Saadet Partisi’nden BBP’ye kadar tüm düzen partilerinin büyük bir desteğini alan AKP, yarattığı bu şovenist rüzgarı sandıklarda oya devşirmenin telaşında.

Dolar ve Euro’da yaşanan hızlı yükseliş ve ekonomide her gün biraz daha fazla duyulan alarm sesleri, geniş kesimler tarafından duyulmadan Efrîn’in rüzgarıyla AKP sandığa gitmek istiyor. Kamuoyunun nabzını düzenli bir şekilde yaptırdığı anketlerle tutan R.T.Erdoğan/Sarayın iç politikada rakiplerine karşı üstünlük sağlamak adına Efrîn işgal operasyonunun fatihi olarak sandıklara gidebileceği anlaşılıyor.

AKP Sözcüsü Mahir Ünal’ın, 12 Eylül 2018’de yapılacak olan AKP büyük kongresini öne çekeceklerini açıklaması da uzun süredir konuşulan “AKP erken seçim hazırlığı mı yapıyor?” yorumlarını güçlendirdi. Parti yönetimi, kongre takviminin öne çekilmesini, “yerel seçimlere hazırlanmak için daha geniş zaman kalması” olarak gerekçelendirse de, kamuoyu yoklamalarında “yüzde 51’in garanti” görülmesi halinde AKP’nin seçimleri 15 Temmuz’a veya sonbahara çekilebileceğini tahmin etmek zor değil.

AKP Sözcüsü Mahir Ünal, dün NTV’nin sorularını yanıtlarken, uzun süredir konuşulan büyük kongrenin erkene çekilmesi planlarını açıkladı. İl ve ilçe kongrelerinin devam ettiğini, 28 Nisan’da İzmir, 6 Mayıs’ta İstanbul kongrelerinin yapılacağını, 81 il kongresinin tamamlanmasının ardından Ramazan ayına girileceğini belirten Ünal, “Ramazan ayından sonra da inşallah en yakın tarihte büyük kongremizi yapıp, süreci tamamlayacağız. Bayramdan sonra büyük kongre hazırlıklarımızı neden önemsiyoruz? Çünkü her siyasi parti bir an önce kongrelerini tamamlayıp önüne bakmak ister” dedi.

Ancak Ünal, açıklamasında olağan seçim takviminin nasıl işleyeceğini anlattı.

 

Erken seçim kokan hareketler

Normal koşullarda yerel seçimlerin Mart 2019’da cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ise Kasım’da gerçekleştirilmesi gerekiyor. Ne var ki AKP iktidarı, medyadaki tüm etkinliğine, devlet organlarındaki kurumsallaşmasına OHAL keyfiyeti ile KHK’lara rağmen toplumsal düzlemde bir türlü istediği çıtayı yakalamıyor. Eğer istenilen hedefe ulaşılabilseydi R.T. Erdoğan/Saray iktidarının seçimlere gitmek için bir dakika bile beklemeyeceği herkesin malumu.

Görünen o ki AKP iktidarı, seçimlere en güçlü girebileceği toplumsal koşulları bekliyor ya da bunu hazırlıyor. Efrîn işgal harekatı bunun ön adımlarından biriydi. Ancak “vatan-millet-sakarya” edebiyatıyla, Kürt düşmanlığı temelinde tüm düzen güçleri biraraya gelmiş olsa da söz konusu seçimler olduğunda bu ittifakın ışık hızıyla parçalanacağına ise şüphe yok.

Bunun bilincinde olan AKP’nin seçimler için daha garanti bir siyasal havayı beklediği görülüyor. Nitekim bir yandan Kongre takvimin değiştirilmesi, erken seçim olasılığı arttırırken hükümetinde “elini cebine” atması bu işareti güçlendiriyor. Geçen hafta “yatırım ortamının iyileştirilmesine” yönelik Meclis’te bir yasanın kabul edilmesi, diğer yandan esnaftan, inşaat sektörüne kadar “ekonominin canlanmasına katkı” sağlayacak yeni 67 maddelik yasa tasarısının Meclis’e sunulmaya hazırlanması da seçim hazırlığı yapılıyor yorumlarını yeniden gündeme getirdi.

Hatırlanacağı üzere, 16 Nisan referandumunda İstanbul ve Ankara’da ‘hayır’ oyları önde çıkmış, bu daha sonra Erdoğan’ın “metal yorgunluk” diye ifade ederek belediye başkanlarına yönelik operasyonlara başlamıştı. Açık ki yerel seçimlerde AKP iktidarının hayır oylarının yüksek çıktığı Ankara, İstanbul gibi illeri kaybetmesi cumhurbaşkanlığı seçimleri üzerinde de önemli bir etki yaratacaktır.

R.T. Erdoğan’ da bu korkusunu geçtiğimiz günlerde “İstanbul’u kaybeden Türkiye’yi kaybeder” sözleriyle ifade etmişti.

 

Newroz’un gösterdiği…

Öte yandan AKP’nin AB ile yeniden sıcak temas arayışlarına girmesi de “erken seçime mi gidiliyor? sorusuna neden olan gelişmelerden.

Bilindiği gibi başta HDP olmak üzere çok sayıda parti, AKP iktidarının seçime hazırlandığını ve kazanmaya en yakın olduğu anda seçime hızlıca gidebileceğini dile getiriyor. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ve CHP ise AKP’nin, 15 Temmuz 2018’de erken seçime gitmek için hazırlık yaptığını iddia ediyor.

Bu iddianın temelinde AKP-MHP ittifakının darbe girişiminin yıldönümünden hareketle yaratılacak rüzgarın sandıklarda oya çevrilmek istenmesi yatıyor. Diğer yandan Efrîn işgal operasyonunun mayıs ayının sonunda kesin olarak sonuçlanacağına ilişkin yapılan açıklamalar ya da buna eklenebilecek yeni bir halka olarak, Minbiç ve Şengal’e yönelik saldırılarla şovenist histeri yeniden körüklenerek sandığa gidilmesi de olası!

AKP iktidarı başta Kürt hareketi olmak üzere devrimci, ilerici ve yurtsever güçlere yönelik baskı, korkutma, sindirme, gözaltı ve tutuklama saldırılarıyla muhalefeti susturarak hazırlıksız yakalamayı hedefliyor. AKP erken seçimle Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde muhalefetin Erdoğan’a karşı ortak hareket etme planlarını da bozmayı planlıyor.

OHAL karanlığı ve KHK rejimine, Efrîn işgal harekatı boyunca yaşanan dizginsiz baskı ve gözaltı ile tutuklamalara rağmen 21 Mart Newroz’unda T. Kürdistanı’nda ve Batıda ortaya çıkan kitlesellik, coşku ve direniş ruhu AKP iktidarını fena halde korkutuyor anlaşılan.

Gelinen aşamada iktidarını polis ve asker postalı, kendi yasalarını bile hiçe sayarak KHK ve kayyumlarla sağlayabilen AKP iktidarı, ekonomide yaşanan krizlerden yükselen ses geniş emekçi yığınlara ulaşmadan seçime gitmenin derdinde.

Kürt hareketi ile birlikte devrimci, ilerici güçlerin Efrîn’de sergilediği direniş, Newroz’da ortaya koydukları birleşik mücadele duruşu ve toplumun kılcal damarlarında çığ gibi büyüyen öfke, AKP iktidarının istibdat ve zulüm iktidarını sarsıyor anlaşılan. Doğan Medya Grubu’nun alınmasıyla “merkez medya”ya bile tahammülü kalmadığını gösteren AKP, için işler pek yolunda gitmiyor. Ne var ki yaşadığı sorunlara, giderek çözümsüz hale gelen gerçekliğine karşın AKP iktidarı, ancak Kürt hareketi, ilerici, devrimci güçlerin sokakta fiili, meşru mücadelesiyle, gasp edilen mevzilerin parça parça hem de daha güçlü bir şekilde yeniden tahkim edilmesiyle tam anlamda sarsılabilir.

Bu yapılabildiği oranda AKP iktidarı için son yolculukta önemli bir mesafe de alınmış demektir. Bunun için hala umudumuz ve iddiamız var!

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu