Güncel

YAYIN YASAKLARI | “Gazeteler cesaretlendiriyor o halde yasak!” “Kaypakkaya mı, o daima yasak!” “Suruç şehitleri mi, onlar da terörist!”

Hapishanelerde yayın yasakları akıl almaz gerekçelerle sürdürülürken; açlık grevlerini haberleştiren Yeni Yaşam ve birçok devrimci yayının tutsaklara erişimine “kurum güvenliğini tehlikeye atıyor” gerekçesiyle yasak getirildi. Diğer yandan Kaypakkaya’nın resmi ve isminin geçtiği kitaplara dönük yasaklar sürerken, Suruç’ta katledilenler de “terörist” ilan edildi!

H.Merkezi: Hapishanelerde tutsakların devrimci ve yurtsever yayınlara erişimi her geçen gün akıl almaz gerekçelerle engellenmeye devam ediliyor. Leyla Güven ve PKK dava tutsaklarının başlattığı ve başta ülke olmak üzere dünyanın dört bir yanına yayılan açlık grevi eylemleri, son zamanlardaki “en gözde” yasak gerekçesi ilan edildi.

Bakırköy ve Kandıra 1 No’lu F Tipi Hapishane’de Leyla Güven’in haberleri ve süresiz açlık grevleri gerekçe gösterilerek hiçbir devrimci yayının ve Yeni Yaşam gazetesinin tutsaklara verilmediği gelen bilgiler arasında. Kandıra’da konu ile ilgili tutsaklara tebliğ edilen kararlar, açlık grevlerinden duyulan korkunun boyutunu da, yayın yasakları konusundaki keyfiliği de ortaya serer nitelikte…

“Bu haberler cesaretlendirici, kurum tehlikeye giriyor”

Hapishanenin “Eğitim Kurulu” tarafından alınan ve tutsaklara tebliğ edilen 6-12 Mart tarihleri arasındaki Yeni Yaşam gazetesinin verilmemesi kararların şunlar yazıyor:

“Gazetenin bu nüshasında ülkemizde bulunan cezaevlerindeki PKK tutuklularının başlatmış oldukları ve yaklaşık iki buçuk aydır süren ve giderek sayısı artan açlık grevlerinden pek çok haber ve yorumda bahsedildiği görülmüştür. Bu haber ve yazıların içeriğinin halen açlık grevi eylemini sürdüren hükümlü tutukluları cesaretlendirici ve eylemden vazgeçmemelerini sağlamaya yönelik olduğu, hatta yeni katılımların olacağı şeklinde değerlendirmelerde bulunulmaktadır. Bu hususun cezaevimizde bulunan ve halen açlık grevi, ölüm orucu yahut süresiz açlık grevi şeklinde süren bu eylemlerin dışarıda da bir harekete evrilmesi düşüncesi yaygın olarak değerlendirilmiştir. Bu gazetenin halen eylem yapanlara verilmesi durumunda eylemlerini cesaretlendirmesi nedeniyle vazgeçmemeleri hususunda yüreklendirici olacağı, dolayısıyla eylemcilerin kalıcı hasarla sonuçlanacak yahut ölmelerine neden olacak bu eylemi devam ettirmelerine sebep olacağı anlaşılmıştır. Bu eylemin devamı ve yayılması durumunda kurumumuz dahil olmak üzere tüm kurumlarda kurum güvenliğini tehlikeye düşüreceği anlaşıldığından; 5275 Sayılı Kanunun 62. Maddesinde düzenlenen “Kurum güvenliğini tehlikeye düşüren … haber, yazı, fotoğraf ve yorumları kapsayan hiçbir yayın hükümlüye verilmez” hükmü gereğince hükümlü tutuklara verilmemesine, kararın adı geçenlere tebliğine, tebliğ tarihinden itibaren 15 günlük yasal süre içerisinde infaz hakimliğine itiraz yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.”

Kaypakkaya’nın resmine ve hayatına tahammülsüzlük

Diğer yandan Bakırköy’de gazetemiz Özgür Gelecek’in 183. sayısında yer alan “Ufku dar, savaşım sanatında beceriksiz olan devrimci değil, zavallı bir amatördür” başlıklı yazıda “örgüt propagandası” yapıldığı iddiasının yanı sıra sayfada İbrahim Kaypakkaya’nın fotoğrafına yer verilmesi gerekçe gösterilerek gazete tutsaklara verilmedi.

Kaypakkaya düşmanlığı bununla da sınırlı kalmadı. Yine Bakırköy’de Teori ve Politika’nın 76. sayısı “tüm kitap ve yayınları yasak olan Mahir Çayan ve İbrahim Kaypakkaya’dan övülerek söz edildiğinden ve 115-130. Sayfalarda İbrahim Kaypakkaya’nın hayatından övgüyle bahsedildiğinden” kaynaklı tutsaklara verilmediği belirtiliyor.

Suruç’ta şehit düşenler “terörist” ilan edildi

Bakırköy’deki bir diğer yayın yasağı Kardelen Yayıncılık’tan çıkan Mehmet Ali Eser’in “Tarihsel Çıkışına Tersleşmede Örgüt Öyküsü TKP/ML” isimli kitabına yönelik olurken Ceylan Yayınları’ndan çıkan “Kardeşlik İşçisi Cemil Yıldız” isimli kitap, Suruç’ta şehit düşenlere “terörist” denilerek tutsaklara verilmedi.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Diğer içerik
Kapalı
Başa dön tuşu