H. Merkezi: Özsavunmasını gerçekleştiren Yasemin Çakal’ın karar duruşması görüldü, Çakal’ın meşru müdafaada mazur görülerek beraatine karar verildi.
Sistematik şiddet gördüğü eşi Özkan Kaymaklı’ya karşı özsavunmada bulunan Yasemin Çakal’ın karar duruşması, Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Duruşmada ilk sözü alan Avukat Meriç Eyüpoğlu Çakal’ın uzun süre çok yoğun bir şekilde erkek şiddetine maruz bırakıldığını vurguladı. Eyüpoğlu, “Yaşadığı şiddet sarmalını ailesine açıkladığında ailesi Yasemin’ e destek olmuyor, aksine ‘gelinliğinle girdiğin o evden kefeninle cikarsin’ diyorlar. Müvekkilim evliliğinin 2. gününde şiddete, 36. gününde ise ağır şekilde bir şiddete uğramış. Müvekkilim yaşadığı bu şiddetten kurtulmak için hamile bir şekilde kadın sığınma evlerine yerleşmiş, ama gizli olması gereken sığınma evlerine Yasemin’in ağabeyi, şiddet uygulayan kocası ve polis kaldığı sığınma evine geliyor ve Yasemin’i götürüyorlar” dedi.
Yasemin her defasında şiddete itiliyor
Çakal için kurtuluş yollarının tek tek kapandığını söyleyen Eyüpoğlu, şunları da söyledi: “Yasemin ayrıca defalarca silah ile ölüm tehdidi yaşıyor, uğradığı şiddet sırasında saçları yolunuyor. Hamilelik döneminde bile müvekkilim şiddete uğruyor, hamileyken beli bile kırılıyor. Müvekkilimin çocuğu doğduğunda ise elinden alınmak isteniyor. Bu esnada müvekkilim tekrar sığınağa gidiyor. Fakat; müvekkilimin yeni doğmuş bebeği hasta olduğu ve onu tedavi ettiremediği için eve geri dönmek zorunda kalıyor. Ailesine boşanmak istediğini söyleyince buna izin vermiyorlar ve Yasemin her defasında yaşadığı şiddet sarmalına itiliyor.”
Yasemin’in kendini savunmaktan başka bir çaresinin bırakılmadığının altını çizen Eyüpoğlu, “Bu davaya bir bütünlük içerisinde bakılmalı, olay anına odaklanmamalı ki olay anında bile Yasemin şiddete uğramıştır. Yasemin’in bebeği bile şiddete uğruyor, Yasemin’in maruz kaldığı şiddetin vahşetini görmek lazım. Müvekkilimin şiddete uğradığına dair birçok delil ve rapor da bulunmakta. Bu bilgiler doğrultusunda müvekkilimin meşru müdafaadan beraat edilmesini talep ediyorum.”
Yasemin her gün öldürülmekten kurtuluyor
Avukat İrem Perihan Meşeli ise burada toplumsal bir adaletin sağlandığını, buradan çıkacak kararın toplum vicdanının rahat ettirmesi gerektiğine vurgu yaptı. Meşeli, “Burada eşini öldüren bir erkek olsaydı tablo çok farklı olurdu. Müvekkilim her gün öldürülmekten kurtuluyor. Olay anında bile müvekkilim öldürüleceğine emin ve saldırıyı de etmeyi amaçlıyor. ‘Haksız tahrik indiriminin’ istenmesini doğru bulmuyorum” ifadelerini kullandı.
Yasemin ölüme terk edildi
Avukat Diren Cevahir Şen, Çakal’ın yaşadığı şiddetin kendilerine bile 2 yılın ardından anlattığını belirtti, fiziksel şiddetin her türlüsünü yaşayan bir kadının şiddet uygulayan erkekle aynı evde yaşamaya mecbur bırakıldığına dikkat çekti. Şen, sözlerine şu şekilde devam etti: “O evde neye maruz kaldığını ancak Yasemin bilir. Meşru müdafaa saymak için ne bekliyoruz. Yasemin olay anında ya ölecekti ya da kendini savunacaktı. Yasemin yaşadıklarını anlattığı için utanıyor, kendini suçlu hissediyor. ‘Bu kadın neden korunamadı, neden yaşadıklarını kendisi de etmek zorunda kaldı’ bu soruları sormalıyız. Yasemin ölüme terk edilmiş.”
Avukat Duygu Erol ise Çakal’ın sanık değil hatta mağdur olduğunu vurguladı. Bugüne kadar maktulün babasının duruşmalara hiç gelmediğini aktaran Erol, “O da biliyor oğlunun şiddet eğilimini. Yasemin bize bile yaşadıklarını anlatabilmesi için uzun süre tedavi gördü. Yasemin’in burada tek kelime edememesi ise yaşadıkları içindir. Yasemin olaydan yarım saat önce kahvaltı hazırlamış, kasten öldürmek isteyen biri bunu yapmaz” dedi.
Gerçek adalet yasemın’ in tahliye edılmesidir
Avukat Nagehan Bulut ise şunları kaydetti: “Hakkaniyetli ve hukukî olan aslında Yasemin’in beraat etmesi. Hukukî olarak da tutuklu olmasına bir neden yok. Tutuklamalarda gereklilik şartı olması gerekiyor ama burada tutuklu olması için bir gerekçe yok. Yasemin’in herhangi bir kaçma şüphesi de yok. Gerçek adalet ise müvekkilim tahliye edilirse sağlanır.”
Avukatlardan son sözü alan Selmin Cansu Demir ise şunları söyledi: “Bugün mahkemede verilecek karar tüm kadınlar için geçerli olacaktır. Eğer Yasemin cezalandırılırsa bu devletin Yasemin’e yapılan işkenceleri meşrulaştırmak olacaktır.”
Yaşadıklarımı ben biliyorum
Son sözü alan Yasemin Çakal ise, “Böyle olsun istemezdim, bilerek isteyerek yapmadım. Öldürmek için yapmadım, ben biliyorum yaşadıklarımı. O gün polisi de aradım ama telefonları kırdı, yardım istedim ama ulaşamadım” diye konuştu.
Mahkeme heyeti Çakal’ın meşru savunmada mazur görülebilecek heyecan, korku ve telaşla sınırı aşması sonucunda eylemi gerçekleştirdiğini kabul ederek, ceza verilmesine yer olmadığına ilişkin karar vererek Çakal’ı beraatına karar verdi.
