Güncel

Tutsak kamu emekçilerinin serbest bırakılması istendi

Kanun Hükmünde Kararname (KHK)  ile mesleklerinden ihraç edilen kamu emekçileri, işlerine geri dönmek için eylem yaptıkları sırada gözaltına alınan ve 21 Ağustos’ta çıkarıldıkları mahkeme tarafından tutuklanan Nursel Tanrıverdi ve Selvi Polat’ın serbest bırakılmasını istendi.

H. Merkezi: İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi’nde düzenlenen basın toplantısında, Bakırköy Özgürlük Meydanı’nda “İşimi geri istiyorum” eylemi yapan Selvi Polat ve Nursel Tanrıverdi’nin tutuklanmasını protesto eden kamu emekçileri, tutuklamaların hukuka aykırı olduğunu söyledi.

“Kararın hukuksal dayanağı yok”

İlk olarak söz alan Avukat Ferdi Yamar, seçim dönemine kadar emekçilerin eylemlerine karışılmadığını ancak sonrasında emekçilerin gözaltına alındığını belirtti. Yamar, Polat ve Tanrıverdi’nin tutuklanmasının hukuka aykırı olduğunu ifade ederek,

Tutuklamaya yönelik suç oluşmadığını düşünüyoruz. Yüksel Caddesi’nde alınan bir eylemci gözaltına alındığında kabahatler kanuna göre gözaltına alıp bırakıyorsanız Bakırköy’de de bunu yapmalısınız. Ancak bunu yapmıyorsunuz” dedi. Emekçilere 200 metre meydana yaklaşmama yasağı verildiğini hatırlatan Yamar, “Bu yasak da hukuka uygun değil. Komik. Susma hakkını kullandıkları için cezalandırıldılar. Bu yaşanan süreçleri değerlendirdiğimizde susma hakkı cezası absürttür. Hukuk adına facia denilen noktalar yaşandı. Savcı, ‘Kolluğuma ifade vermeyeni ben de dinlemem’ diyor alınganlık yapıyor” diye konuştu.

Müvekkillerinin tutuklanmasında 2911 No’lu yasaya dair koşulların oluşmadığını kaydeden Yamar, şunları söyledi: “Tutuklama için çok çaba sarf ettiler. Polisler kötü muameleye kalmadı oysa müvekkillerimiz kötü muameleye maruz kaldı. Biz gerekçelendirmesini okuduk hakimin. ‘Bıraksalar gidecekler’ diyor. Hukuk böyle bir yoruma dayanamaz. Bu politik bir karar. Belki sonraki hafta meydana gitmeyecekler. Kararların hukuksal bir dayanağı yok. Biz bu kararların beraatla sonuçlanacağını düşünüyoruz. Tamamen gözdağı vermek ve irade kırmak için verilen karardır. 200 metre kararını veren hakimin verdiği bir karar bu. Biz bu kararı kabul etmiyoruz.”

“AKP anayasal hakları ortadan kaldırdı”

Daha sonra emekçiler adına açıklamayı Büro Emekçileri Sendikası (BES) İstanbul 1 Nolu Şube Başkanı Dursun Doğan yaptı. AKP’nin darbe girişimini bahane ederek, her türlü anayasal hakkı ortadan kaldırdığını belirten Doğan, yüzbinlerce emekçinin haksız gerekçelerle işten çıkartıldığını söyledi. İhraçlarla “Her türlü hak arama yollarını tıkayarak kaderine boyun eğen insanlar olunması amaçlanmıştır” diyen Doğan, şöyle devam etti: “Bu insanlık dışı uygulamaya karşı direnmek insan olmanın gereğidir. Ve bizler insanlığımıza onurumuza sahip çıkmak için 20 Şubat 2017’den itibaren İstanbul’da direnme irademizi gösterdik. Haftanın dört günü İstanbul’un kent meydanlarında 70 hafta sürdürdüğümüz onur direnişimiz seçime iki hafta kala saldırıya uğramış, defalarca işkence ile gözaltına alınarak, haklarımızda çeşitli davalar açılarak yok edilmek istenmiş, sendikalarımızda direnişi yeterince sahiplenememiştir. Bu süreç sonunda her şeye rağmen direnme İradesi göstererek Bakırköy Özgürlük Meydanı direniş alanına sahip çıkan ihraç arkadaşlarımız Nursel Tanrıverdi ve Selvi Polat, hiçbir hukuki temeli olmayan yasaklama politikası ile karşılaştılar.”

“Direnme iradesine sahip çıkılmalı”

Her gün on binlerce insanın uğrak yeri olan Bakırköy Özgürlük Meydanı’na sadece iki arkadaşının uğramasını yasaklayan kararın, yargının nasıl bir karanlık girdaba girdiğinin kanıtı olduğunu savunan Doğan, “2911 sayılı yasaya muhalefet gerekçesi ile uygulanan bu tutuklama, ileride ders konusu olabilecek bir hukuk garabeti olarak yerini alacaktır” diye konuştu. “Bu gün direnme iradesine sahip çıkma günüdür” diyen Doğan, son olarak şunları söyledi: “Bu nedenle, Nursel ve Selvi öğretmenlerimizin derhal özgür kalmalarını sağlamak için çaba göstermek, kendine devrimci, demokrat, yurtsever diyen herkesin görevi olduğunu hatırlatıyoruz.”

 

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu