GüncelManşet

TUTSAKLARIN KALEMİNDEN | Her sabah daha hızlı koşmak…

Bugünlerde yeni bir yazı yazmak için kolları sıvadım, ama ne yazacağıma dair bir konu bulamadım. Televizyonu açıp şöyle bir kanalları dolaştım. Yazılacak bir yazı bulmak için için televizyona mı bakılır demeyin. Çünkü, toplumun nasıl bir durumda olduğunu görmek ve nasıl yönlendirildiğini anlamak için çok iyi bir araçtır aslında. Ben de bu araçtan yararlanıyorum. Hani halkımız arasında kullanılan bir söz vardır: “Hayat çok iyi bir öğretmedir yeter ki ondan öğrenmesini bil” diye, benimki de o hesap işte. Onu bir okul haline getirip ondan nasıl bir kişi olmamam gerektiğini öğreniyorum. Neyse… Karşılaştığım birkaç program var. Onla da insan aklıyla dalga geçen programlar. Eli boş döneceğim gibi görünüyordu, sonradan belgesel kanalına denk geldim.

Belgesel hayvanların nasıl hayatta kaldıklarını konu alıyordu. Ve kıyasıya bir mücadeleye şahitlik ediyordum. Bir tarafta aç kalıp ölmemek için mücadele eden çita, diğer tarafta yem olmamak için mücadele eden geyik vardı. Hangisi daha dikkatli, hızlı, manevra kabiliyeti güçlü ise o kazanacaktı. Birbirlerine uyguladıkları yöntemleri beni etkiledi ve kalıp izlemenin doğru olacağını düşündüm. Yaşanılan kıyasıya mücadele sonucunda geyik dünyanın en hızlı hayvanı olan çitayı yendi. Güçsüzün güçlüyü yenebileceğini kanıtladı. Peki, bunu nasıl başardı? Bir; geyiğin dikkati elden bırakmaması, çitanın yakınlaşmasını engellemişti. İkincisi; yerinde ve zamanında koşması ona yetişmesini engellemiş ve üçüncüsü ise çitanın sürükleyişine kapılmayıp, onun kurduğu pusuya düşmemişti.

Belgesel bittikten sonra o fotoğrafın bana ne anlatmak istediğini düşündüm. İlk elden, sizin de şuan düşündüğünüz gibi doğanın diyalektiği rastlantı olarak kazandı dedim. Fakat yaşanılan farklı bir şey ifade ediyordu. Ve o anı anlamaya çalıştım. Çünkü çıtanın uyguladığı yöntem toplumsal koşullar içinde değerlendirildiğinde, burjuvazinin uyguladığı bir yöntemdi. Burjuvazi de kendini hissettirmeden yavaşça siner, biz onu fark ettiğimizde ise o artık bir alışkanlık haline bürünmüştür. Kurtulmak istediğimizde, bizden hızlı olduğu için onu yenmek güç gelir. Zamanla kabullenmeye başlarız. Daha sonra elimizde olmadan onun yönlendirilmesiyle hareket etmeye başlarız. O nasıl istiyorsa o şekilde davranır, konuşur, giyinir ve yaklaşırız. Yani onun kurduğu pusuya düşmüş ve onun tarafından yenilmeye başlamışızdır.

Peki, bu zemini nasıl ortadan kaldıracağız? İlk elden yaptığımız şeyleri nedenini sorgulamakla başlamalıyız. Bunu neden yaptım? Böyle davranmamı sağlayan neydi? gibi sorular kişinin kendini insani bir temelde yeniden üretmesini sağlar ve yaptığı davranışın ya da söylediği sözün kendisine ait olmadığını bunun küçük burjuva bir alışkanlık olduğunun farkına varacaktır. Bu tür hatalara düşmemeye çalışılması, kendisinin kontrollü yaşamasını sağlar. Lenin’in dediği gibi “Bir ağacın meyve vermesi onun sorumluluğu ve görevi değil, onun yaşam tarzıdır” der. Eğer kişi kendini bu temelde geliştirirse, kendisine yeni bir maddi zemin yaratmış olacaktır. Bu da burjuvazinin yenildiğini kanıtlar. Aynen geyiğin, çitaya karşı kazandığı zafer gibi..

Bu yaşam tarzı kişiyi burjuvazinin sinsi yaklaşımlarından koruyacak ve ona yönelik nasıl yaklaşmamız gerektiğini öğretecektir. Ve burjuvazinin kendisini nasıl ürettiğini bilincine varmamız demek, kendimizi hastalıklı olan bu yaşamdan inşa ederek, onunla bağları koparmamızı sağlar. Her sabah daha hızlı koşmalıyız. Unutmamalıyız ki bizi kazanmak için kovalayan bir burjuvazi var.

Aslında hayatın kendisi bizlere çok şey anlatıyor. Yeter ki biz onları görmek isteyelim, bize anlatmak istediklerini anlamaya çalışalım. Bir çiçeğin beton çatlağından filizlenmesi, karıncanın kendinden büyük yük taşıması, bunların hepsi bizden bağımsız değildir. Ve bizi anlattığını görüp kulak vermemizi istemekte, eğer kendi bakışımızı güzelleştirir ve her sabah kendi bakışını güzelleştirerek güne başlarsak yeniyi yaratmada bir adım önde oluruz. O halde her sabah bakışımızı güzelleştirerek yürüyelim, koşalım…

 

Tekirdağ 2 No’lu F Tipi Hapishane’den Tutsak Partizan

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu