GüncelManşet

10 Ekim’den bu yana geçen 7 ayda neler oldu?

H. Merkezi: 10 Ekim 2015’te Ankara’da gerçekleşen Emek, Demokrasi ve Barış Mitingi’ne dönük AKP-DAİŞ işbirliğindeki katliamda 103 insan hayatını kaybetmiş ve 400’den fazla insan yaralanmıştı. Ankara Katliamı’nın 7. ayında adalet arayışı sürerken, 10 Ekim Dayanışması katliamın gerçekleştiği günden beri geçen 7 ayda neler olduğunu açıkladı.

 

Dayanışmanın raporunda öne çıkan spotlar şu şekilde:

* Saldırı sonrası Sağlık Bakanlığı TTB’nin telefonlarına çıkmadı.

* 10 Ekim günü Adalet Bakanı, Sağlık Bakanı ve İçişleri Bakanı patlamalarla ilgili basın toplantısı düzenledi. Basın mensuplarının “İstifa edecek misiniz” sorusuna Adalet Bakanı gülerek karşılık verdi.

* 11 Ekim’de Başbakan Ahmet Davutoğlu, saldırıyla ilgili “kokteyl örgüt” açıklaması yaptı.

* 11 Ekim’de Ankara Garı’na karanfil bırakmak isteyenlere polis müdahale etti.

* Davutoğlu 12 Ekim’de yaptığı açıklamada ellerinde canlı bomba listesi olduğunu ama eyleme geçmeden yakalanamayacaklarını ifade etti.

* Fevzi Kızılkoyun’un haberiyle Diyarbakır, Suruç ve Ankara katliamlarının Ebubekir kod adlı IŞİD’li militan İlhami Balı’nın talimatıyla gerçekleştiği ve İlhami Balı’nın 2002’den beri İçişleri Bakanlığı’nın takibinde olduğu ortaya çıktı.

* 10 Ekim Ankara Katliamı ardından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, o tarihte Ankara Emniyet Müdürü olan Kadri Kartal ile aralarında 2 ve 3’ncü sınıf emniyet müdürlerinin bulunduğu 11 kamu görevlisi hakkında “görevi kötüye kullanmak” gerekçesiyle soruşturma izni istedi. Ancak Ankara Valiliği, 29 Şubat’ta, soruşturmaya mahal olmadığına karar verdi.

* Müfettiş raporunda Emniyet’in mitingte yaşanacak olası bir canlı bomba saldırısı için öncelikle kendi personelini uyardığı, ancak mitinge katılanları ve miting düzenleme komitesini uyarmadığı ortaya çıktı.

* Müfettiş raporunu haberleştirilen gazeteciler hakkında soruşturma açıldı.

 

“Sorumlular Minnesota Protokolü gereğince soruşturulmalı”

10 Ekim Dayanışması, ayrıca, resmi kurum ve yetkililerin 10 Ekim’den bugüne dek sergiledikleri tutum ve davranışlar nedeniyle Minnesota Protokolü’nce tanımlanan aşağıdaki unsurlar gereğince bağımsız bir soruşturma komisyonu kurulması gerektiğinin de altınını çizdi.

* Ölenin siyasi görüşlerinin, dini veya etnik bağının veya sosyal statüsünün devletin suça karıştığı veya iştirak ettiği şüphesine neden olması,

* Yeterli uzmanlığın olmaması veya

* Tarafsızlığın söz konusu olmaması veya

* Olayın önemi veya

* Bir ihlal örüntüsünün açık varlığı veya

* Ölenin ailesinin, yukarıda sayılan yetersizliklere ya da diğer somut nedenlere dayalı şikayetleri.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu