Güncel

TTB Merkez binasına baskın; 11 doktor gözaltında ve hastanedeki odalarına baskın

H. Merkezi: Efrîn’in işgaline karşı çıkan TTB Merkez Konseyi üyesi 11 doktorun evleri basılarak, hastanedeki odalarında arama yapıldı.

AKP iktidarının Efrîn’i işgal saldırısına karşı “Savaş bir halk sağlığıdır” başlıklı açıklama yayınlayan Türk Tabipler Birliği (TTB) Merkez Konseyi üyesi 11 doktorun sabah saat 06.30’da evleri basılarak gözaltına alındı. Gözaltına alınan doktorların hastanedeki odalarında da arama yapıldığını öğrenildi.

Aralarında TTB Merkez Konsey Başkanı Prof. Dr. Raşit Tükel’in de olduğu 11 doktorun “Örgüt propagandası yapmak ve halkı kin ve düşmanlığa sevk etmek” iddiasıyla gözaltına alındığı bildirildi. İstanbul, Ankara, Diyarbakır, Eskişehir’de gözaltı işlemlerinin yapıldığı belirtiliyor.

 

Gözaltına alınan TTB Merkez Konsey üyelerinin isimleri şöyle:

TTB Merkez Konsey Başkanı Prof. Dr. Raşit Tükel, TTB 2. Başkanı Sinan Adıyaman, Genel Sekreter Sezai Berber, muhasip üye Hande Arpat, veznedar üye Selma Güngör ve üyeler Şeyhmus Gökalp, Ayfer Horasan, Taner Gören, Funda Obuz, Yaşar Ulutaş, Nazım Yılmaz.

 

TTB Genel Merkezi’ne baskın düzenlendi

Savcılığın, “Terör örgütü propagandası yapmak ve halkı kin ve düşmanlığa sevk etmek” kararıyla bugün TTB Genel Merkezi’ne de baskın düzenledi. TTB Genel Merkezi’ndeki aramaya kurum adına altı avukat eşlik ediyor.

CHP Milletvekilleri Orhan Sarıbal, Selin Sayek Böke, Ali Şeker, Şenal Sarıhan’ın yanı sıra çok sayıda sivil toplum kuruluşu temsilcileri de destek için genel merkez önüne geldi.

 

“Hekimler öldürmeyi değil yaşatmayı istiyor”

Kurumun avukatlarından bilgi alan Şeker, “Ergenekon dönemini bir daha yaşıyoruz. 1980’in üzerinden 30 yıl geçti ama faşizim devam ediyor. Hekimler öldürmeyi değil yaşatmayı istiyor” dedi.

TTB avukatı Ziynet Özçelik de milletvekillerine bilgi verdi. Soruşturmayı yürüten savcıyla görüşmeye giden Özçelik, aramanın devam ettiğini söyledi.

Polis genel merkez önündeki kitleye saldırdı

TTB önünde toplanan kitle basın açıklamasıyla, gözaltı ve aramalara tepki gösterdi. Polis basın açıklamasının ardından bina önündeki kitleyi sürmeye çalışırken gerginlik yükseldi. Kitle itilerek engellenmeye çalışıldı. Polis saldırısı esnasına kitle ezilme tehlikesi yaşadı.

 

NE OLMUŞTU?

İçişleri Bakanlığı suç duyurusu yapmıştı

İçişleri Bakanlığı da, Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi üyeleri hakkında, “Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) başlattığı Afrin’e yönelik Zeytin Dalı Harekâtı’na ‘savaş’ değerlendirmeleri yaptığı” gerekçesiyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunarak, Asliye Hukuk Mahkemesine dava açılmasını talep edeceğini açıklamıştı. İçişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada “Merkez Konseyi üyelerinin görevlerine son verilmesi amacıyla dava açılmasını talep etme zorunluluğu hasıl olmuştur” denilmişti.
Bu gelişmenin ardından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, TTB yöneticileri haklarında soruşturma açmıştı.

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hedef almasının ardından yaşanan gelişmeler üzerine TTB yönetimi 7 maddelik şu açıklamayı yapmıştı:

Erdoğan’ın hedef göstermesi sonrası Türk Tabipler Birliği’nin sitesinden 7 maddelik bir açıklamayla yanıt verdi.

1. Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi 24 Ocak 2017 Çarşamba günü kamuoyuna bir açıklama yapmıştır.

2. Açıklamayı izleyen iki gün içerisinde tarafımıza farklı tepkiler ulaşmıştır. Açıklamamızı olumlayan ve destekleyen birçok geri bildirimin yanında, metinde yer almayan ifadeler eklenerek hedef gösteren ve adeta bir linçe davetiye çıkaran söylemler ve tehditler de söz konusudur.

3. TTB Merkez Konseyi gerek hekimlerin gerekse de vatandaşlarımızın tepkilerini dikkatle dinlemektedir.

4. Öncelikle tekrarlanması gereken TTB Merkez Konseyi’nin açıklaması halen sınır ötesinde bulunan çocuklarımızı, onların ana, baba ve yakınlarını da gözeterek, büyük bir özenle, hiçbir insana hürmetsizlik etmeyen bir uslupla kaleme alınmıştır. Orada görevli bulunan insanlar tepki gösterenler kadar bizim de canımızdır. TTB Merkez Konseyi bu anlamda kendisi hakkında yapılan çarpıtmaları reddetmektedir.

5. TTB Merkez Konseyi bu süreçte bir hekim birliği tutumu ve sorumluluğuyla görüşlerini ifade etmiştir. Savaş, çatışma, terör operasyonu ve benzeri durumlarla ilgili hekimlik değerleri ve yıllar boyunca geliştirilen tutum bildirgeleri hiçbir farklı yoruma yer bırakmayacak kadar açıktır. TTB Merkez Konseyi’nin 24 Ocak tarihli açıklaması bütünüyle bu birikime sadık kalarak yapılmıştır.

6. Yukarıdaki gerçeklere rağmen tepkilerin kimi provokatif saldırılara da meydan verecek çağrılara, hedef göstermelere dönüştüğünü üzülerek duyuyor, görüyor, yaşıyoruz.  Son olarak devletin en yetkili makamlarının açıkladıkları görüşler kimileri için TTB Merkez Konseyi’nin hedef olarak algılanması tehlikesini de içermektedir.

7. TTB Merkez Konseyi bu bilgiler ışığında kamu otoritesine herkesin can güvenliğini güvence altına alacağı ve hiç kimseyi dışlamadan görüşlerini ifade edebileceği bir ortamı tesis etme görevini yerine getirme sorumluluğunu hatırlatır, bu vesileyle özgür, demokratik ve barış içerisinde bir Türkiye ve dünya özlemimizi bir kez daha paylaşırız.

 

“Savaşa hayır, barış hemen şimdi”

TTB’den yapılan açıklamada şu ifadeler yer almıştı: Biz hekimler uyarıyoruz: Savaş, doğada ve insanda tahribat yapan, toplumsal yaşamı tehdit eden, insan eliyle yaratılan bir halk sağlığı sorunudur. Her çatışma, her savaş; fiziksel, ruhsal, sosyal ve çevresel sağlık açısından onarılmaz sorunlara yol açarak büyük bir insani dramı da beraberinde getirir. Yaşatmaya ant içmiş bir mesleğin mensupları olarak, yaşamı savunmanın, barış iklimine sahip çıkmanın birincil görevimiz olduğunu aklımızdan çıkarmıyoruz. Savaşla baş etmenin yolu, adil, demokratik, eşitlikçi, özgür ve barışçıl bir yaşam kurmak ve bunu sürekli kılmaktır. Savaşa hayır, barış hemen şimdi.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu