Dünya

T.C.’nin Rojava açmazı ve olası Afrin ”işgali”

H. Merkezi: Faşist T.C. devletinin Kürtlerin kazanımlarına tahammülsüzlüğü sürüyor. İktidarın ülkede devrimci, demokrat ve yurtseverlere saldırılarının sürdürüldüğü bir dönemden geçerken ülke dışında da kendisine bağlı güçlerle ve çeşitli devlet anlaşmaları ile saldırılarına kapsamlı olarak devam ediyor. Kamuoyuna yansıyan son haberde Kuzey-Suriye’de Antakya ve Urfa’ya komşu olan bir bölge olan Afrin üzerine Erdoğan kliğinin açıklamaları oldu.

Türkiye burjuva basınına yansıyan haberlerde T.C.‘nin “harekât”  -İşgal- hazırlığı yapıldığı görülmektedir. An itibari ile Afrin’in, iki gündür kasaba ve köylerine yönelik top atışı yapıldığı bilgisi paylaşıldı. Bu günde kent merkezine iki top atışı yapıldı. Bu top atışlarına bölge halkı tepki gösterdi. Erdoğan‘ın dün yaptığı açıklamalarla Afrin’e yönelik bir operasyonun yapılacağının sinyallerini de tehditkâr bir dille göstermişti. Erdoğan, “Amerika, ülkemiz sınırları boyunca bir terör ordusu kurduğunu ikrar etmiştir. Bize düşen de bu terör ordusunu daha doğmadan boğmaktır. TSK, Afrin ve Münbiç meselesini halledecektir. Hazırlıklarımız tamamlanmıştır. Harekât her an başlayabilir” diyerek olası işgalin hazırlığını duyurdu. Bugünde iki top atışının kent merkezine yönelik yapıldığı yerel kaynaklarca bildirildi. Erdoğan dün yaptığı açıklamalarla yetinmeyerek bugün de grup konuşmasında da tehditkâr tarzında Rojava’yı hedef almıştır. Erdoğan, “Afrin ve Münbiç’ten başlayarak ‘terör yuvalarını’’ dağıtacağız, kimse engel olamaz” diyerek işgale girişimine değindi.

 

TSK, Suriye’de nerelere asker konuşlandırdı?

Türkiye, 2016’ta giriştiği Fırat Kalkanı Harekatı’yla sınırın Suriye tarafındaki 2000 kilometre karelik bir bölgeyi IŞİD militanlarından devraldı. Şu anda TSK’nın korumasındaki ve ÖSO denetimindeki bölge Fırat Nehri’nin batısında Azez’den Cerablus’a dek uzanıyor.

 

Afrin Kantonu Yetkililerin Açıklamaları

Afrin Savunma Komitesi Başkanı yaptığı açıklama ile direneceklerini söyledi. Hawar Haber Ajansı’na (ANHA) açıklama yapan Behçet Abdo şunları dile getirdi; “Misakı Milli sınırları olarak gördükleri Halep, Rakka, İdlip, Dera Zor’u alma hayalleri kuruyorlar; ancak o hayale de Halep’i rejime bırakarak ihanet ettiler. Bu sebeple Kürtlerin varlığını tehdit sayıp, verdiği tavizlerle sınırlarımıza yığınak yapıyor, tehdit ediyor.”

 

“Türkiye ve ona bağlı gruplar bize zaten 7 yıldır saldırıyor”   

Çok az güçle önceki yıllarda topraklarını koruduklarını ve IŞİD gibi bir gücü yendiklerini söyleyen Abdo, “Bize 7 yıldır Türkiye ve ona bağlı gruplar saldırıyor zaten. Biz her geçen gün güçlendik ve profesyonel güçler oluşturduk. 2017 yılında da büyük hazırlık yaptık ve halk güçlerimiz büyük direnmeye hazır. Biz bu toprakların sahibiyiz, sonuna kadar da savunacağız. Tüm dünyaya mesajımız budur. ABD, Rusya bunu görüyor. Şu an en güçlü olduğumuz dönemdeyiz, topraklarımızı savunuruz.” dedi. Afrin’e saldırının AKP, MHP sisteminin sonu olacağını iddia eden Abdo, “Afrin direniş kalesi olacaktır. Afrin Kürdistan’ın kalbidir, yalnız değildir. Afrin’in zaferi Amed’in, Mahabad’ın zaferi olacaktır. Bugüne kadar direndik, başardık, bundan sonra da başaracağız. 7 yıldır savunduk, 70 yıl da savunuruz. Afrin Kürt halkının iradesidir. Tüm Kürtler bizimle olmalı, Suriye halkları bizimle olmalı. Kazanacak olan kardeşlik, eşit yaşamdır. Kardeşliğe, eşit, özgür ortak yaşama en iyi örnek Afrin’dir. Bizim federal, demokratik projemiz kazanacak. AKP, MHP faşizmi kaybedecektir. İnsanlığı tehdit eden DAİŞ ve diğer terör örgütlerini yok ettik. Halkların özgür yaşamı önünde kimse engel olamayacaktır“ dedi.

 

“Rusya ile güçlü askeri ilişkilerimiz var”

Rusya ve ABD ilişkilerine de değinen Abdo, “Rusya ile güçlü askeri ilişkilerimiz var. Rusya Erdoğan’ın tehditlerine sessiz kalabilir. Çünkü bizim ne önceden ne de şimdi Rusya’dan bir talebimiz olmadı. Askeri ilişkilerimiz de Rusya’nın isteği ile başladı ve devam ediyor. Bu ilişkilerimiz kopmayacak devam edecek. Biz kendi halkımızın gücüne inanıyoruz. YPG/YPJ’nin ana faktör olduğu Demokratik Suriye Güçleri (QSD) ve halkımız Erdoğan’ı yenecek güçtedir. Rusya ile ABD Suriye’nin geleceğine Suriye halklarının karar vermesi gerektiğinde ortaklaşmışlar. Bu sebeple Türkiye’nin tüm itirazlarına rağmen ay sonunda düzenlenecek SOÇİ toplantısına Rusya 150 temsilci ile katılmamızı istiyor ve dayatıyor“ dedi.

Bölge halkına çağrı yapan Abdo, T.C.’nin saldırıları halkı korkutup kaçırmak amaçlı olduğunu vurguladı. Buna en iyi cevabı direnerek verileceğini sözlerine ekleyerek bitirdi.

 

Sonuç Olarak

Türkiye’de Rojava’ya yönelik tahammülsüzlüğü ile uzunca bir dönemdir kendisini göstermiş durumda defalarca saldırılar gerçekleştirildi. Bölgeye yoğun istihbarat elemanları gönderildi. Buna karşın bölge halkı hem IŞİD güçlerini geriletip hem de yıkılan şehirlerde yeniden ortak özgür yaşamı inşa etmeğe devam ediyorlar. Bu saldırıların uluslararası ilişkilerden kopuk sayılmayacağı da bir gerçekliktir. Bununla beraber uzun yıllardır yok sayılan bir Kürt kimliğini ve haklarını kazanma mücadelesi Kürtler açısından hem askeri hem siyasi ve diplomatik taktiklerle devam ettiriliyor.

Kaynak:https://www.atik-online.net

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu