GüncelMakaleler

KADINLARIN BİRLİĞİ | Asgari Ücret Duvarını Örgütlenerek Aşabiliriz/Aşacağız!

"Kadınlar birlikte hareket ettiklerinde, örgütlendiklerinde önlerine çıkan engelleri aşma, başarısız olduklarında nedenleri üzerinde tartışma ve yeni yol haritaları çizme gücüne sahipler."

Parlamento ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ardından kadınlar açısından üzerinde önemle durulması gereken konuların en önemlilerinden birini de kadınların giderek daha fazla yoksullaşması, istihdam dışına daha fazla itilmesi ve ev içi emeğiyle birlikte düşünüldüğünde misliyle daha düşük ücretlerle çalıştırılması oluşturuyor.

Rakam/veri çarpıtma ustası TÜİK’in bile gizleyemediği oranlarla karşı karşıyayız kadın istihdamı ve ücretlendirmesi açısından. Asgari ücrete yapılacak “zam” oranları tartışılırken, kadınların yok sayılması sürerken bu yılın ilk çeyreğindeki istihdam rakamları içinde kadınların durumuna bir göz atarak durumu daha anlaşılır kılabiliriz.

TÜİK’in resmi istihdam oranı toplamda yüzde 48.4 olarak açıklanırken kadınlarda resmi istihdam oranı yüzde 31.4 olarak belirlendi. Ancak tam zamanlı istihdam olarak hesaplandığında bu rakam yüzde 19.3 olarak gerçekleşti. Resmi rakamlar dahi kadınların çalışma yaşamına katılma(ma) durumunun vahametini düşünmeyin hemen, fazlası var. Çünkü bu rakamlar, kadınların istihdamdaki oranının yanısıra yüzde 40’ına yakınının tam zamanlı olmayan, yani geçici, yarım zamanlı, esnek vb. koşullarda da çalıştırıldığını gösteriyor. DİSK-AR’ın tespitlerine göre ise 2023’ün ilk çeyreğinde her 100 kadından sadece 19’u kayıtlı ve tam zamanlı istihdamda yer alıyor!

Yukarıdaki rakamlar “iyi-kötü” kayıt altına alınmış çalışmayı gösteriyor, bir de kayıtlara girmeyen çalışmaya bakalım. DİSK’ın Emek Araştırma Dairesi’nin Mart 2023’te hazırladığı Kadın Emeği Raporu’na göre, kadın istihdamının yüzde 32.5’i kayıt dışı. Yani 3.3 milyon kadın sosyal güvenceden yoksun koşullarda çalışıyor ve yüzde 90’ı bugünlerde belirlenecek olan asgari ücretin de altında ücret alıyor.

Hatırlanacağı gibi, geçtiğimiz yıl Ocak-Şubat aylarında birçok sektörde yaygın işçi eylemleri ve başta ücret artışı olmak üzere çeşitli taleplerle işçi direnişleri-grevleri süreci yaşamıştık. Emek Çalışma Topluluğu ve Evrensel Gazetesinin hazırladığı rapora göre bu aylarda 108 grev gerçekleşmiş, bunlardan 96’sı ücretlerine yapılan düşük zamlara karşı yapılmıştı ve 49’u kazanımla sonuçlanmıştı.

Farplas, Alpin, Darinda, Aushra, Meray, Çelik çorap, depo işçisi kadınlar vd. bu sürecin önemli özneleri olarak öne çıkmıştı.

Özellikle çorap sektöründeki direnişlerin başlangıcı, bugün de işçi sınıfı için önemli ve altı çizilmesi gereken bir örnek olarak yaşandı. Çorap patronları her yıl Aralık ayında kendi aralarında toplanarak yapacakları zam oranını belirlerken, geçtiğimiz yıl işçiler “Biz onlardan önce toplanıp ortak bir zam oranı belirleyelim” diyerek yola çıkmışlardı. Farklı fabrikalarda çalışan ve çoğunluğunu kadınların oluşturduğu üç bin çorap işçisi, ortak hareket etmiş ve asgari bir ücret belirleyerek yola çıkmışlardı. Üstelik 1990’lı yıllarda çorap sektöründeki işçi hareketliliği üzerine de tartışan işçiler, o dönem işçilerin neyi doğru, neyi yanlış yaptığını ölçüp biçerek, çıkardıkları derslerle harekete geçmişti. O dönemde en önemli eksikliğin sendikalaşmamak olduğunu tespit ederek de örgütlenmenin de adımlarını atmışlardı.

Yani yol belli. Kadınlar birlikte hareket ettiklerinde, örgütlendiklerinde önlerine çıkan engelleri aşma, başarısız olduklarında nedenleri üzerinde tartışma ve yeni yol haritaları çizme gücüne sahipler. Birlikte güçlenmenin yani örgütlenmenin önünde durabilecek bir engel yok!

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu