İstanbul: HDP İstanbul İl Binası’nda yapılan basın açıklamasına, açlık grevi yapan milletvekilleri Saruhan Oluç, Ali Kenanoğlu, Hüda Kaya ve aralarında Partizan’ın da bulunduğu çok sayıda kurum da katılarak destek verdi.
‘Leyla Güven haklıdır, tecrit mutlaka kaldırılmalıdır’ pankartının önünde parti adına açıklamayı parti sözcüsü Saruhan Oluç yaptı.
Oluç sözlerine açlık grevi yaptıkları süre boyunca kendilerine destek olan herkese teşekkür ederek başladı. “Bu mücadele sadece bizim değil hepimizin mücadelesidir” diyen Oluç eşzamanlı başlatılan açlık grevleri ile ilgili “Kürt illerinde yapılan açlık grevi de bugün sona erecek. MYK toplantısından sonra kamuoyuna mücadeleyi nasıl sürdüreceğimizi açıklayacağız” dedi.
Hakkari halkının iradesi olan Leyla Güven in hükümsüz bir şekilde hapishanede tutulduğuna dikkat çeken Oluç, Selahattin Demirtaş’ın durumunun da bundan farklı olmadığını belirtti. AİHM’in verdiği tahliye kararına karşın cezasının onandığı belirten Oluç “Bu karar Türkiye’nin imzalamış olduğu uluslararası sözleşmelere uyumsuzluk demektir. Bir yerel mahkeme meclis üzerine tahakküm uygulamaktadır. Hukuken bir yerel mahkemenin böyle bir hakkı yoktur. Yani burada yargı diyor ki sen Kürt’sen ve HDP’liysen sana hukuk yok” dedi
Cezası onanan bir diğer isim olan Sırrı Süreyya Önder hakkında verilen karara da değinen Oluç, Önder’in Kandıra cezaevine götürüldüğünü belirterek verilen kararın istinaftan geçmesinin hukuksuzluk olduğunu yineledi. AİHM kararından sonra Erdoğan’ın ‘hamlemizi yapar işi bitiririz’ sözünü hatırlatan Oluç “Hamlemizi yapar işi bitiririz dediği iş budur. Bu işin anlamı yargının tamamen emir komuta altına çalıştığının göstergesidir. Sarayın ve yürütmenin direktifleri doğrultusunda verilmiştir bu karar. Önder’e de demiş oluyorsunuz ki sen Kürtlerin yanında hukukun üstünlüğü ve adalet için mücadele ediyorsan sana da adalet yok.
Kamuoyuna çağrı
Yaşanan hukuksuzlukların herkesin başına gelebileceğini hatırlatan Oluç “Adalet, eşitlik hukukun üstünlüğü mücadelesi sadece HDP’nin ve onların bileşenlerinin mücadelesi olmamalıdır. Bugün tüm bu adaletsizlikler karşısında susarsanız, sizin başınıza da aynı hukuksuzluklar ve adaletsizlikler gelecektir. Çağrımız tüm toplumsal muhalefetedir. Aynı görüşleri paylaşmayabiliriz, ama asgari hedeflerde bir araya gelmemiz tüm farklı kimliklerin ortak ihtiyacıdır” dedi.
Tekrardan başlatılan Gezi Direnişi davalarına da değinen Oluç “Gezi davası hazırlıkları yapılıyor. İktidar gezi davası olayını tekrar çıkararak toplumu kutuplaştırmanın yollarını arıyor. Geziye katılmış olanlar o davada sanık olmaya hazırdır. O dava geziye katılmış olan herkesin davasıdır. Gezinin en önemli özelliği yerel demokrasi talebiydi. Mesele 3- 5 ağaçtan öteydi. Mesele o 3- 5 ağaç hakkında kimin karar vermesi meselesiydi.” Diyerek Gezi Direnişi davalarının AKP’ye ciddi oy kaybettireceğini söyledi.
Son olarak talepleri dile yineleyen Oluç;
“1- Leyla güven derhal serbest bırakılmalıdır. Meclis üzerindeki mahkeme tahakkümüne son verilmelidir.
2- İmralı’daki tecrit son bulmalıdır. Bu tecrit Kürt halkının tüm fertlerine psikolojik, siyasal olarak uygulanıyor. 3 buçuk yılı geçti. Bu konuda atılacak olan adım önemli bir adım olacaktır. Barışın tekrar konuşulabilir olmasının adımı olacaktır” diyerek açıklamasını sonlandırdı. Oluç’un açıklamasının ardından “ Biji berxwedana zindanan, Jin jiyan azadi” sloganları atıldı.
