H. Merkezi: Sınır Tanımayan Kadınlar, İzmir’de gözaltına alınıp Yabancılar Şubesi Geri Gönderme Merkezi’ne konulan tüberküloz ve HIV hastası Amina Tou Cady adlı Kamerunlu’nun donanımlı bir hastane yerine, Geri Gönderme Merkezi’nin bodrumundaki bir odaya kapatılarak katledilmesine ilişkin bir açıklama yaptı.
Ağustos ayında, Amina Tau Cady HIV virüs taşıyıcısı olduğu için, Emniyet Genel Müdürlüğü Yabancılar Şubesine bağlı olan sınır dışı edilmek üzere göçmenlerin tutulduğu geri gönderme merkezinde (aynı odada yaşayan diğer insanlara hastalığı bulaştırma riski olmadığı bilinmesine rağmen) lohusa haliyle tecrit edilmiş kötü koşullardan kaynaklı hayatını kaybetmiştir.
Emniyet Genel Müdürlüğü Yabancılar Şubesine bağlı olan ve sınır dışı edilmek üzere göçmenlerin tutulduğu geri gönderme merkezlerinin insanlık dışı koşullarını protesto amaçlı açıklama yapan Sınır Tanımayan Kadınlar; bu koşullarda hayatını kaybeden Amina Tau Cady gibi başka kadınların hayatını kaybetmemesi için, “Türkiye İnsan Hakları Kurumu tarafından geçen Kasım ayında yayımlanan “İstanbul Geri Gönderme Merkezi Raporu”nda, bu cezaevlerinde fiziki koşullarının yetersiz olduğu, havalandırma, sağlık ve psikolojik destek hizmetlerinin gerekli şekilde sağlanamadığı tespit edildi. Kimi zaman metrekareye 4/5 kişinin düştüğü bu ceza evlerinde kadınların durumu çok daha vahim” dedi.
Daha önce de ölümlerin yaşandığı bu merkezlerden birinde hayatını kaybeden Kamerun’lu Amina Tau Cady’nin ölümünün hiç tesadüf olmadığı vurgulanan açıklamada son olarak şunlar değinildi;
“Amina’nın ölümü de göçmenlerin haklarını hiçe sayan bu yasaların ve uygulamaların bir sonucudur.
Biz diyoruz ki; yasalar karşısında hukuki durumu ne olursa olsun göçmenlere ve özellikle de kadınlara karşı devlet eliyle yürütülen bu ayrımcı politikalara bir an önce son verilmelidir. Öncelikle hiçbir göçmen sınırı geçtiği ya da izinsiz çalıştığı için “suçlu”, “kaçak” ya da “yasadışı” değildir. Bu yüzden göçmenlerin hukuksuz bir şekilde geri gönderme merkezlerine kapatılması ve bu cezaevlerinde uygulanan insan hakları ihlalleri durdurulmalıdır! Bir an önce göçmenlerin başvurabilecekleri, bilgi alabilecekleri, haklarını savunabilecekleri bir başvuru mekanizması kurulmalıdır. Nitekim yasalardan dolayı kırılgan ve toplumun her kesiminin istismarına açık bir konumda bırakılan göçmenlerin haksızlığa uğradığında başvurabilecekleri hiç bir yer yoktur. Göçmenlik konumuna ek olarak, özellikle kadın ve LGBTİ bireylerin, taciz, tecavüz ve her türlü sömürüye karşı daha da savunmasız oldukları dikkate alınarak, özel önlemler, başvuru ve destek mekanizmaları bir an önce hayata geçirilmelidir”.
