GüncelManşet

“24 Yıldır Hak Arıyorum, Devlet Arıyorum Henüz Bulamamışım!”

İstanbul: Her hafta Galatasaray Meydanı’nda oturma eylemi gerçekleştiren Cumartesi Anneleri, eylemlerinin 589. haftasında 27 Temmuz 1992 tarihinde mesai çıkışı içinde 4 kişi bulunan beyaz bir arabayla kaçırıldıktan sonra gözaltında kaybedilen Ayten Öztürk için bir araya geldi.

“Bu güne kadar sunduğum deliller dikkate alınmadı”

Eylem, tek tek herkesin “Hurşit Külter nerede?” diyerek hesap sormasıyla başladı. Daha sonra Ayten Öztürk davasının avukatı Cihan Söylemez ve Ayten Öztürk’ün babası Hıdır Öztürk’ün ses kayıtlarının dinletilmesiyle devam etti. Av. Cihan Söylemez, “Eğer Jitem ve derin devletle bir hesaplaşma isteniyorsa Ayten Öztürk davası bunun için çok önemli bir davadır. Bu davanın üzerinde durulursa geç de olsa adalet yerini bulur” dedi.

Baba Hıdır Söylemez ise TC devletinin ve hukuk sisteminin katillerin yanında olduğunu ve onları koruduğunu belirttiği konuşmasında, “24 yıldır hak ve adalet aramaktayım, bu güne kadar sunduğum deliller dikkate alınmadı. Anayasa mahkemesi 50 bin lira hak ihlali tazminatı kararı vermiştir, benim gözüm parada değil. Bu bir cinayettir failler için bu güne kadar hiçbir işlem yapılmamıştır. 24 yıldır hak arıyorum, devlet arıyorum henüz bulamamışım” diyerek hak arayışı sürecini anlattı.

“Türkiye’de devlet yükümlülüğünü yerine getirmiyor.”

İHD adına basın açıklamasını okuyan Evrim Baykondu, “Ulusal ve uluslararası hukukun gereği olarak devlet, bireyin maddi ve manevi varlığını her türlü tehlikeden, tehditten ve şiddetten korumakla yükümlüdür. Türkiye’de devlet yükümlülüğünü yerine getirmiyor” dedi.

 “Tam 44 gündür Demokratik Bölgeler Partisi Şirnex İl yöneticisi Hurşit Külter’den haber alınamıyor. Görgü tanıkları ve özel harekat polislerine ait sosyal medya hesapları Külter’in gözaltına alındığını söylüyor; devletin savcısı, valisi, bakanı böyle bir kişi göz altına alınmadı diyor. Sokaklarında yalnızca güvenlik güçlerinin dolaştığı Şirnex’ta 44 gündür genç bir siyasetçinin ortadan kaybolması karşısında devleti yönetenler susuyor. Devletin Kerime Külter’in ‘Oğlum nerede?’ sorusunu hakikate uygun bir biçimde cevaplamasını istiyoruz” diyerek açıklamaya devam eden Baykondu, Öztürk’ün gözaltında kaybediliş sürecine dair bilgi şu şekilde bilgi verdi:

IMG 9669 “Öztürk ailesi Dersim’de yaşıyordu. Ailenin kızı ve eşi dağda olduğu için ailenin üzerinde baskı vardı. …1992 yılının Mayıs ayında baba Hıdır Öztürk ve üç kızı Dersim  İl Jandarma Alay Komutanı Mustafa Sabri Yazgankıran tarafından alay komutanlığına çağırıldılar. Albay ‘aklınızı başınıza alın’ şeklindeki tehditlerden sonra onları ‘Polis Ahmet’ diye birisi ile tanıştırdı. Albayın tanıştırdığı kişi aslında MİT ve JİTEM adına çalışan Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım’dı. Yıldırım, kardeşleri sorguladı, telefon ve adres bilgilerini aldı. Bu olaydan kısa bir süre sonra hemşire ve mühendis olan kız kardeşler Dersim’den sürüldü. Hıdır Öztürk’ün Dersim’de kalan kızı Ayten Öztürk, Mazgirt ilçesine bağlı Akpına’daki Dersim İl Özel İdaresi’ne ait bir fabrikada çalışıyordu. 27 Temmuz 1992 akşamı mesai çıkışı sonrasında içinde 4 kişinin bulunduğu beyaz bir arabayla kaçırıldı. 8 Ağustos 1992 tarihinde Elazığ Karşıyaka Kartaltepe mevkiinde, bir eli dışarıda kalmış şekilde gömülü olarak bulundu. İşkenceden tanınmayacak hale gelmiş Ayten’in kimlik teşhisi giysilerinden yapılabildi. Ama işkence bulguları otopsi raporunda yer almadı, doktor detaylı otopsi yapmadı. Açılan soruşturma hızla kapatıldı. Bizzat JİTEM komutanları, JİTEM elemanları Ayten Öztürk’ü Yeşil ve ekibi tarafından OHAL Valiliğince Yeşil’e tahsis edilen beyaz Land-Rover araç ile kaçırdığını, daha sonra Amed JİTEM’e götürdüğünü ve burada üç gün boyunca işkence gördükten sonra infaz edildiğini açıkladı bu açıklamalar basında da yer aldı.

“Ayten Öztürk davası bizim için kapanmayacak”

“Bu insanlığa karşı suç” diyen Baykondu açıklamayı, “MİT adına çalıştığı kurumca da kabul edilen JİTEM’ci Mahmut Yıldırım ve ölüm timinde bulunan JİTEM mensupları; Mesut Mehmetoğlu, Mehmet Yazıcıoğulları, Serdar Od, Uzman Çavuş Gültekin Sütçü,

JİTEM Amed Grup Komutanı Binbaşı Cahit Aydın,

JİTEM Amed Grup Amiri Arif Doğan,

MİT Kontraterör Daire Başkanı Mehmet Eymür,

Dersim İl Jandarma Alay Komutanı M. Sabri Yazgankıran

Dersim Emniyet Müdürü Ahmet Demir,

Dersim Valisi Aslan Yıldırım

İşkence bulgularını gizleyen Dr. Nusret Akpolat ve Dr. Zülfü Kılıç,

Etkin soruşturma yapmayarak olayın kapanmasını hedefleyen Savcı Mehmet Ali Gürbüz işbirliğinde işlendi ve gizlendi. Bu insanlığa karşı suçun sorumlusu 49. DYP-SHP hükümetidir.

Devlet, sorumluların belirlenmesi ve cezalandırılmasını sağlama yükümlülüğünü yerine getirene kadar, Ayten Öztürk davası bizim için kapanmayacak” sözleriyle sonlandırdı.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu