GüncelLGBTİ+

Gökkuşağı Davası öncesi basın açıklaması: LGBTİ+ hakları baskılanamaz ve gökkuşağı yargılanamaz

Boğaziçi Üniversitesi’nde gökkuşağı bayrağına yönelik polis saldırısına ilişkin açılan davanın ilk duruşması öncesi Çağlayan Adliyesi’nde açıklama gerçekleştirildi

İstanbul: 25 Mart günü Boğaziçi Üniversitesi’nde gökkuşağı bayrağına yönelik yaşanan polis saldırısında 12 kişi gözaltına alınmıştı. Gözaltına alınanlara ilişkin açılan davanın ilk duruşması bugün Çağlayan Adliyesi’nde görülecek.

Görülecek duruşma öncesi Boğaziçi Üniversitesi ve LGBTİ+ aktivistleri Çağlayan Adliyesi önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya TİP milletvekili Sera Kadıgil de katıldı.

Basın açıklaması öncesi Çağlayan Adliyesi’nin önü yoğun polis ablukasına alınırken, adliye çevresi polis barikatlarıyla kapatıldı. Açıklamaya gelen kitle ise adliyeye yakın bir noktada toplandı. Burada toplanan kitlenin etrafı ise yine polis barikatlarıyla kapatıldı.

Açıklamada ise basın metnini Gizem okudu. Gökkuşağı bayrağı taşımanın suç gösterilmeye çalışıldığını ve iktidarın LGBTİ+ düşmanlığını toplumun her yanına yaymaya çalıştığını ifade eden Gizem şunları söyledi:

“Birçok kimlik ve yönelimin sembolü olan bu bayrağın kapsayıcılığından korkanlar, kendi dışlayıcı ve yalnızlaştırıcı politikalarının kurbanı olmaya mahkumdur. Bu yalnızlaştırıcı politikalarını direnişimizde de kullanmaya çalışan devlete en büyük cevabı yine Boğaziçi direnişi “LGBTİ+ hakları insan haklarıdır!” diyerek vermiş ve bu hak mücadelesine omuz vermekten geri durmayacağını her eyleminde son sesiyle haykırmıştır. Bu direnişe emek veren arkadaşlarımızı korkutmak ve sindirmek amacıyla açılan bu davaları tanımadığımızı, hukukun tesisinin toplumsal mücadele ile olacağını söylüyoruz. 25 mart günü bayrak taşımanın suç olduğunu iddia eden devlet onur yürüyüşümüzde bayraklarımızla sınırlı kalmayıp işkenceyle bizleri gözaltına aldı. Bir gün sonra yine buradayız dışarıdayız, sokaktayız ve karşınızdayız. Bugün bayrak açmamızı engelleyenlere karşı örgütlediğimiz kitlesel mücadelemiz, yarın 2014 onur yürüyüşündeki gibi 100.000lerce bir kalabalığı görünür kılacak, buna güvenimiz tam. Tüm şiddetinize karşı daha güçlü olacağımız günlerin inancında ve izinde kalacağız.”

“LGBTİ+lar asla yalnız değildir”

Boğaziçi’nde yaşayan lubunyaların kayyım Melih Bulu ile birlikte yaşam alanlarının yok edilmeye çalışıldığını da vurgulayan Gizem son olarak şunları söyledi:

“Kayyum Melih Bulu’nun da devletin LGBTİ+ fobik pratiklerini kampüsümüzde yaygınlaştıracağını ve güvenli alanlarımızı yok etmeye çalışacağını Mehmed Özkan’ın okulumuza atanmasından itibaren biliyorduk. Bu kayyumun da ilk icraatlerinden biri kulübümüz, BÜLGBTİ+’yı, kapatmak oldu, biz ise tüm kulüplerimiz BÜLGBTİ+’dır diyerek cevap verdik. Siz bizleri direnişimizden koparmaya çalıştıkça bizler daha sıkı kenetlendik ve merdivenleri, meydanları, sokakları renklerimizle boyadık. Onur Haftası da Boğaziçi direnişimiz de gösteriyor ki LGBTİ+lar asla yalnız değildir.  Bizler varoluşumuza yapılan bu saldırıları, hukuksuz yargılamaları kabul etmiyoruz. Sokaklarda taşıdığımız bayrakları yasaklamanın amacının bizleri yasaklamak ve yok etmek olduğunun farkındayız. Tüm bu tahakküm çabalarına rağmen yine burada avazımız çıktığınca haykırıyoruz. Onur yürüyüşünüz durdurulamaz, LGBTİ+ hakları baskılanamaz ve gökkuşağı yargılanamaz.

Eylem ‘Travestiyiz, buradayız, alışın, barışın, gitmiyoruz’ sloganıyla bitirildi.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu