GüncelKadın

“Teslim Alma Politikalarına Boyun Eğmeyeceğiz!”

"Miting alanında yapılan saldırılar kadın taciz, tecavüz, katliamlarına ses çıkaran, İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmeyen, erkek devlet şiddetine karşı boyun eğmeyen tüm kadınlara yapıldı"

Tevgera Jinên Azad (TJA) ile DBP Kadın Meclisi’nin “Irkçılığa ve cinsiyetçiliğe êdî bese. Şimdi kadın özgürlük zamanı” şiarıyla 16 Ekim’de Diyarbakır İstasyon Meydanı’nda düzenlediği mitinge birçok kadın, sarı-kırmızı-yeşil renkli yazma taktıkları için polis saldırısına ve şiddetine maruz bırakıldı.

Tüm bunlar, bölge illerinden gelen kadınların mitinge katılımını engellemek içindi. Üç ayrı arama noktasında kadınlara “ince arama” adı altında çıplak arama işkencesi dayatıldı ve bu şekilde mitinge katılım kadınlara yönelik şiddete dönüştürüldü.

Mitingin ardından tutsak TJA Dönem Sözcüsü Ayşe Gökhan’ın 30 yıl ceza alması da kadınlara yeni saldırı olarak kendini gösterdi.

Konuyla ilgili Amed TJA’dan Elif Hayran ile kısa bir röportaj yaptık.

– İlk olarak Amed’de DBP ile birlikte “Irkçılığa ve cinsiyetçiliğe êdî bes e (artık yeter). Şimdi kadın özgürlük zamanı” şiarıyla bir miting gerçekleştirdiniz. Miting çalışmaları nasıl geçti, neler yaptığınızı anlatır mısınız? Nasıl dönüşler aldınız yani miting öncesi çalışmaların nasıl geçtiğini aktarmakla başlasanız seviniriz.

– TJA ve DBP olarak “Irkçılığa ve cinsiyetçiliğe artık yeter. Şimdi kadın özgürlük zamanı” şiarıyla düzenlediğimiz bölge mitingi için Kürdistan’da il-ilçe ve köylerde son zamanların en iyi çalışması yapıldı diyebiliriz.

Her eve, her kadına temas etmeye çalıştık. Bilindiği gibi AKP hükümeti döneminde olduğu kadar hiçbir süreçte kadına karşı taciz-tecavüz, katliamlar bu denli yoğun yaşanmamıştır. Bir gece ansızın tek adam rejiminin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararı alması, kadın katliamlarına karşı cezasızlık politikası vb. kadına şiddeti artırmaktaydı.

Biz de tüm bu yaşananlardan kaynaklı böylesi bir miting ihtiyacı duyduk. Nitekim köylerde aldığımız toplantılarda, evlerde-sokaklarda, mahallelerde temas ettiğimiz her kadına mitinge neden ihtiyaç duyduğumuzu anlattık, karşılıklı fikir alışverişinde bulunduk ve çok olumlu sonuçlar da aldık. Yaptığımız çalışmalarla mitingimizi tüm Kürdistan’ın gündemine yerleştirdik.

 

“Ayşe Gökkan’a verilen ceza, kadın kimliğine yöneliktir!”

– Mitinge girişte polisin kadınlara yönelik her zamanki baskısını aşan bir tutumla, saldırı ve şiddet biçimi ile karşılaştınız. Siz bu şiddeti nasıl değerlendiriyorsunuz, bu özel saldırı şekli nasıl bir mesaj içeriyor

– Günler öncesinden Tertip Komitesinin yapmış olduğu başvuru sonucunda mitinge izin verildi ama miting günü alana gelen kadınlara reva görülen baskı, şiddet ve engellemelerle işkenceye varan uygulamalarla karşı karşıya kaldık. Şarkılarımız yasaklandı, sloganlarımız engellendi. HES kodu adı altında kontroller işkenceye dönüştü, üç ayrı arama noktası kurularak tacize varan ince aramalardan geçirildi insanlar, kadınların ayakkabıları çıkartıldı, insan onuruna aykırı muamelelerle alana gelen kadınlar yıldırılmaya çalışıldı.

Annelerin yazmalarına müdahale edildi, sarı-kırmızı-yeşil renklere tahammülsüzlük annelerin gözaltına alınmasına varan uygulamalarla korku ve yıldırma politikası ile bizleri susturmaya, iradesizleştirmeye çalıştılar. Sayın Abdullah Öcalan üzerindeki tecride dönük konuşmalar da müziğin sesinin artırılmasıyla sabote edilmek istendi.

– Yine bir dönem sözcünüz olan Ayşe Gökhan’a 30 yıl ceza verildi, bunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu Kürt kadınlara veya kadınların sözcülerine dair bir cezalandırmaya işaret değil mi?

– TJA Dönem Sözcüsü Ayşe Gökkan’a verilen ceza, kadın kimliğine, Kürt kimliğine; Ayşe Gökkan şahsında erkek devlet şiddetine karşı direnen başta Kürt kadınları olmak üzere aslında kadın özgürlük mücadelesi veren tüm kadınlara verilmiştir. Kadın mücadelesine, kazanımlarına dönük bir saldırıdır. Ama bizlere karşı yapılan hukuksuzluklara asla boyun eğmeyeceğiz, mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz.

– Son olarak hem Amed mitinginde kadınların yaşadıklarını hem de Ayşe Gökhan’ın aldığı cezayı düşündüğümüzde kadınlara dönük saldırılara karşı özellikle kadın kamuoyuna nasıl bir çağrınız var?

– Miting alanında yapılan saldırılar kadın taciz, tecavüz, katliamlarına ses çıkaran, İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmeyen, erkek devlet şiddetine karşı boyun eğmeyen tüm kadınlara yapıldı.

Biz de devlete “Bizleri teslim alma politikalarınıza, saldırılarınıza boyun eğmeyeceğiz” şeklinde seslendik.

 

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Diğer içerik
Kapalı
Başa dön tuşu