Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG) son günlerde burjuva medyada pek çok yazılıp çiziliyor. Bu mesele şu anda bütün gençlerin gündemi çünkü geleceklerine dair ciddi saldırı anlamı taşıyor.
Gelecekleri sitemin yöneticileri tarafından her geçen gün yeni bir saldırı ile şekillendirilmeye çalışılıyor. Ortaöğretime geçiş ile ilgili AKP iktidarı boyunca tam bir deneme tahtasına dönüştürülen gençlik her yıl yeni bir sınav ile başladı eğitim öğretim yılına son biçimi TEOG. Biz buradan yarını öngörebiliriz bu yıl bu kadar tartışmanın konusu olan TEOG seneye başka bir isim ama aynı içerikle bizleri geleceksizleştirmeye devam edecektir.
TEOG dayatmadır!
Milli Eğitim Bakanlığı, Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG) sistemi ile liselere yerleştirme sonuçlarını açıklamıştır.
Buna göre TEOG sisteminde tercihte bulunan öğrencilerden 1 milyon 57 bin 799’u okul kodlarına göre yaptıkları A Grubu tercihlerine, 78 bin 447’si ise okul türlerine göre yaptıkları B Grubu tercihlerine yerleşmiştir. 155 bin 305 öğrenci hiç tercih yapmamasına rağmen, 134 bin 788 öğrenci ikamet adreslerine göre evlerine en yakın okula yerleştirilmiştir. Bu sonuçlara göre 20 bin öğrencinin hiçbir okula kaydı yapılmamıştır. Tercih yapmayan öğrenciler zorunlu olarak evlerinin yakınında bulunan okullara yerleştirilmiştir.
Buna göre 134 bin öğrenciden 40 bini imam hatip liselerine, 94 bini meslek liselerine otomatik olarak kaydedilmiştir. MEB yetkilileri her ne kadar bu öğrencilerin kayıtlarını başka okullara aldırabileceklerini açıklamış olsalar da, bunun için her hafta kontenjan taraması yapılacak, diğer okullarda kontenjan boşluğu olmaması durumunda öğrenciler başka okula kayıt yaptıramayacaktır.
Egemenlerin derdi sağlıklı bir eğitim politikası belirlemek ve işleyen bir sistem oluşturmak olmayacaktır. Geriye dönüp baktığımızda bunun pratik örnekleri bolca mevcuttur. Eğitim politikaları hiçbir zaman toplumun ihtiyaçlarına göre belirlenmemiş hep iktidarı elinde bulunduran egemen sınıfın hedeflerine göre belirlenmiş ve öyle hayata geçirilmiştir.
Özel okullar da hükümetin diğer başka önemli bir “espirisiydi”. Bugün bu esprileri hayata geçirmek öğrencileri özel okullara yönlendirmek için 250 bin öğrenciye toplamda 800 milyon TL destek verileceğini söylüyor. Yoksul emekçi halkımızın çocuklarının her türlü baskı, şiddet gördüğü, ayrımcılığa maruz kaldığı devletin kendi okullarının en temel talepleri dahi karşılanmazken özel okulların teşvik edilmesi sınıf karakterlerine uygun düşmektedir.
Bugün gelecek bizim elerimizdedir, iktidar kendi rolünü oynamaktadır. Bizler de kendi rolümüzü oynamalı gençliğin geleceksizleştirilme politikalarını boşa çıkarmalı, güçlerimizi birleştirmeliyiz. Örgütlü egemen güçler karşısında bizlerde örgütlenmeliyiz.
