MakalelerPusula

Çekim merkezi olabilmek…

Sınıf savaşımında öncülük iddiasında olanlar olarak bizler kendimizi düşün-sel-yaşamsal-örgütsel olarak devrimcileştiremediğimizde devrimimizin zorlu görevlerini yerine getiremeyiz. Görevlerimizi omuzlayabilmek ve yerine getirmek için olağan sınırlarımızı aşan bir çaba ve mücadele vermemiz gerekir.

Önderlik, sorumluluk ister; faaliyetin bütün yönleriyle, alanlarıyla, sonuçlarıyla ilgili olmak ister. Üretken ve başarılı bir çalışma ister. Her zamankinden daha fazla görev ve çalışma ister. Bizler devrimci yaşamın her şeyinden ve anından sorumluyuz. Bundan dolayıdır ki her zaman pratik ve eylem sahasının içinde olmak zorundayız.

Pratik ve eylem sahasında olmak demek savunduğumuz ideallere karşı samimi olmak ve öğrenmeyi sonsuz kılmaktır. Uğruna savaştığı dava karşısında örnek ve inandırıcı olmak istiyorsak bunun yolu da buradan geçmektedir. Yoldaşlarımızla, kitlelerle birlikte pratik

ve eylem sahasında, omuz omuza yan yana olmak devrimci eğitimin vazgeçilmezidir. Aynı koşullar içinde aynı zorlukları ve sıkıntıları birlikte paylaşarak yaşamak, dövüşmek ve birlikte mücadeleyi örmek demektir. Eylemi birlikte omuzlamak demektir. Daha çok halk içinde olmak, halktan, eylemden ve mücadele pratiğinden beslenmek demektir. Hem dövüşen hem tartışan hem inceleyen ve araştıran hem savaşan hem sorgulayan, irdeleyen olmak¬tır bu. Hem de pratikte devrimci bir yaşam çizgisinde yol alan ve örnek olan¬dır. Çünkü yeni ve devrimci olan, dürüst ve cesur olan, canlı olan, dik duran örnek alınır.

İdeolojinin etkili bir silah haline gelmesi sadece onun bilimsel doğrulara sahip olmasıyla ilgili bir durum değildir. En az bunun kadar, proleter devrimci ideolojiyi savunanların yaşam ve savaş içindeki devrimci duruşuyla, eylem sahasındaki cesur pratikleri ve örnek kişilikleriyle etkili hale gelir.

Hiç kimse yaşamda benzeri fazlasıyla olana yüzünü çevirmez, ona meyletmez ancak “benzerlerinden” nitel olarak farklılığı olan, güven veren, ciddiyeti ve samimiyeti olana ilgi duyar. Yüzünü ona çevirir. Mümkün olandan daha fazlasını yapanlar, var olanlardan daha farklı ve nitelikli bir savaşım içine girenler çekim merkezi olabilir ancak. Bütün bu temel devrimci görevleri layıkıyla ve hakkıyla yerine getirmek içindir ki eğitilerek eğiteceğiz. Öğrenerek öğreteceğiz. Değişerek değiştireceğiz. Örgütlenerek örgütleyeceğiz.

Savaşarak savaştıracağız

İşçi sınıfının, sömürülen ezilen tüm emekçilerin, zulüm altında katliamlara

maruz kalan Kürt ulusunun, her gün sokak ortasında infaz edilen, varlığı ve kimliği yok sayılan kadınların, sürekli baskı altında olan Alevilerin, cinsiyet kimliğini özgür bir şekilde yaşayamayan LGBT’lerin, eşitlik özgürlük ve adalet arayan anne ve babaların sorunlarını, taleplerini, özgürlük ve kurtuluş ihtiyaçlarını daha fazla anlamalıyız.

Geleneğimizin güncel politikalarını daha etkili araçlarla kitlelere götürüp örgütlenmeli, örgütlemeliyiz. Bunun bilinç ve sorumluluğuyla hareket etmeli,başarının, ilerinin militanları, faaliyetçileri olmalıyız. Anlayış, kavrayış ve gerçekliğe hakim olma bilincimizi sürekli geliştirerek yükseltmeliyiz. Örgütleme beceri ve yeteneklerimizi sürekli artırmalıyız. Sakin dönemlerin geriliklerini hızla alt ederek, hareket ve eylemlilik dönemlerine hazırlanmalıyız. Her anı ve olanağı demokratik halk devrimin örgütlenmesi, sürdürülmesi için değerlendirmeyi öğrenmeliyiz.

Kendiliğinden her bir gösteriyi politik bir gösteriye dönüştürecek, ona politik karakter kazandıracak, politik iktidarı yıkmayı hedefleyecek bir mücadele rotasına sokmayı öğrenmeli ve öğretmeliyiz. Her bir protesto gösteri¬sini politik iktidar mücadelesinin bir parçası haline getirmeliyiz.

Emekçilerin haksızlığa, saldırılara, zorbalığa karşı mücadelesinde onların her protesto eyleminde yer almalıyız. Uyuyanları uyandırmalı, geride kalanları cesaretlendirmeliyiz. Bütün güçlerden yararlanmayı, en uygun fırsatları değerlendirmeyi öğrenmeliyiz. Üstesinden gelmediğimiz, hakkını vermediğimiz hiçbir devrimci görev bırakmamalıyız. Hoşnutsuz olan, ekmek-özgürlük-adalet ve eşitlik arayan her kesimin içine girip her türlü demokratik sorunlarının gündeme getirilmesinde, öne çıkartılmasında, sorunun çözülmesinde herkesten daha fazla çalışıp, herkesten daha fazla sorumluluk almalı, herkesten daha fazla görev üstlenmeliyiz.

Doğru fikirleri savunmak kadar doğru ve etkili militan pratikler yürüterek, yaşamımızı devrimin ihtiyaç ve görevlerine göre örgütleyip düzenlemeliyiz. Ancak o zaman kitleler yüzlerini bize çevirir.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu