Güncel

ÇEVİRİ | İktidardaki “Nepal Komünist Partisi”nde* yol ayrımına mı gelindi?

"Bugün NKP(Maoist)’ten ayrılarak devrim iddiasında bulunan birçok grup olmasına karşın, bunların içinde eski kadrolardan Mohan Baidya (Kiran)’ın önderlik ettiği NKP (Devrimci Maoist) ile Netra Bikram Chand (Biplav)’ın önderlik ettiği NKP en öne çıkanlarındandır"

Nepal Komünist Partisi (Maoist Merkez) ile Nepal Komünist Partisi (Birleşik Marksist-Leninist)’in 2018’de birleşerek kurduğu  Nepal Komünist Partisi’nin eşbaşkanları Başbakan KP Sharma Oli ve Pushpa Kamal Dahal (Prachanda) arasındaki mücadele keskinleşirken Partinin bölüneceği yönünde yorumlar yapılıyor.

Ancak böylesi bir bölünme durumunda ortaya çıkacak iki partinin de tek başına tekrar seçilme olasılığı hemen hemen hiç bulunmuyor ve belki de bu sürecin bu kadar uzamasında en büyük neden de bu.

Monarşinin yıkılmasının ardından yapılan 2008 Kurucu Meclis seçimlerinde Nepal Kongresi ve NKP (Birleşik Marksist-Leninist) gibi yılların parlamento partilerinden katbekat fazla oy alarak ülkenin en büyük partisi haline gelen NKP(Maoist)’in giderek sağ oportünist hatta demirlemesiyle birlikte burjuva partilerle işbirliği ve Çin-Hindistan’ın desteğiyle Nepal tarihinde yeni bir sayfa açılmış, Halk Savaşının önde gelen ismi Prachanda, halkın büyük desteğiyle başbakanlık koltuğuna oturmuştu. 2008 seçimlerinde NKP(Maoist) parlamentoda 575 sandalyenin 220’sini kazanmıştı. Ancak Nepal halkı, Halk Savaşı’nın bu başarılı partisini parlamentoda kısa sürede test etmiş olacak ki, 2013 seçimlerinde, üçüncü parti olarak sadece 80 sandalyeye sahip olacaktı. Buna rağmen 2008’den bugüne kadar iki kez Prachanda, bir kez de Baburam Bhattarai başbakanlığında üç kez hükümet kurmayı başaracaktı.

Siyasi tarihi Maoist hareket gibi Naxalbari isyanına kadar uzansa da, 1990’larda parlamenter sistemi benimseyerek düzen sınırlarına çekilmiş, Maoist harekete yönelik, Halk Savaşı’nın en başarılı süreçlerinde dahi görmezden gelme ve küçümseme tavrını takınmış bir burjuva-parlamenter parti olarak NKP (BML)’de de birlik öncesinde işler iyi gitmemekteydi ve bugünkü çıkar çatışmasına bakılırsa bu iki partinin alelacele birleşmesinin esas nedeni de buydu.

Nitekim The Post gazetesinden Tika R Pradhan’a bilgi veren bir NKP kadrosu, Genel Kongre’ye kadar partinin bir süre daha birlik içinde kalabileceğini, ancak üst düzey liderler (Oli ve Prachanda) arasındaki ilişkilerin mevcut halinin, parti birliğini korumanın ardındaki mantık üzerine sorular ortaya çıkardığını söylüyor ve ekliyor: “Birlik, güç paylaşımı ve bazı liderler için menfaat anlamına geliyorsa, bu hiç mantıklı değil. Ve şimdi ayrılmaya karar verirsek, kimse kazanamayacak!

On yıllardır hem eski UML’yi hem de eski Maoist Merkez’i hararetle takip eden bir siyasi yorumcu olan Shyam Shrestha ise, “İktidar partisinin içinde bulunduğu tatsız durum kesinlikle çok büyük. Parti tabanından partiyi bir arada tutmak için büyük bir baskı var, ancak üst düzey liderler arasında sertlik çok arttı.”

NKP içinde yaşananlar, birçok çevre tarafından liderler arasında bir çekişme ve çıkar çatışması olarak görülüyor. The Rising Nepal’den Ritu Raj Subedi de bunlardan biri: “Çatışma ideolojik kargaşanın ortasında sürüp gidiyor. NKP artık parti için çalışanları bütünleştirme ve örgütsel tabanını genişletmek için ortak bir ideolojiden ve taktik çizgiden yoksundur. Dolayısıyla mevcut didişme kazanılmış menfaatler ve akıl dışı kişisel rekabetle bağlantılı. Liderler farklılığı (NKP’yi oluşturan partiler arasındaki –ÇN) ortadan kaldırmak için izlenecek yöntemler konusunda bölünmüş durumda. Oli fraksiyonu, parti içi ihtilafın birlik kongresi gerçekleştirene kadar uzlaşı temelinde çözülmesi gerektiğinde ısrar ediyor ve çoğunlukçu yaklaşımın (azınlığın çoğunluğa tabi olması –ÇN) farklı ekollerden gelen kadrolar arasında bütünleşme sürecini zayıflattığını söylüyor.”

Diğer yandan, Prachanda ve Madhav Kumar liderliğindeki fraksiyonu ise, iki başkan krizi sonlandırmak için inandırıcı bir uzlaşı sağlayamadığı için, azınlığın çoğunluğa tabi olması temelinde karar verecek olan ilgili komitelere yetki vermekten yana. Bu fraksiyon, hükümeti yönetirken partinin normlarını ve sistemini zayıflattığı iddiasıyla Başbakan KP Sharma Oli’ye eleştiriler yöneltirken, Oli bu iddiaları savuşturmak için bir kez daha Parti başkanlığı ve başbakanlığa aday olmayacağını açıkladı. Ancak Nisan ayında yapılacak birlik kongresine kadar beklemek istemeyen Prachanda ve Kumar, Oli’yi siyaset sahnesinden silmeyi kafaya koymuş durumdalar.

İronik olan noktalardan biri de Madhav Kumar’ın Prachanda ile değil, Oli ile aynı ideolojik kökenden (NKP-BML) gelmesi. Zaten Oli fraksiyonunun en büyük hayal kırıklığı kendi yoldaşlarını dahi garantiye almaktaki başarısızlığı ve Parti Sekretaryası, Daimi Komite, Siyasi Büro ve Merkez Komite gibi neredeyse tüm yönetici organlarda çoğunluğu sağlayamaması. Prachanda ve Madhav Kumar fraksiyonu da buralardaki çoğunluğun gücüyle Oli’nin tüm kanatlarını kırmaya niyetli.

Oli’nin partisinden liderlik kadrosunda yer alan önemli bazı isimleri de yanına çeken Prachanda, 13 Kasım’da Parti Sekretaryası toplantısına 19 sayfalık politik bir doküman sunarak Oli’nin hem parti hem de hükümet görevlerini yerine getirmede başarısız olduğunu savundu, hatta Oli’yi yolsuzlukla itham etti. Bunun üzerine Oli, geçtiğimiz hafta (4 Aralık) günü gerçekleştirilen Sekretarya toplantısına katılmayarak Prachanda’nın dokümanına karşılık bir doküman da kendisi sundu.

Burada da temel öneri, birlik kongresinde ikisinin de aday olmayarak genç kadrolara partinin sorumluluğunu devretmek üzerine kurulu. Prachanda ve Madhav Kumar çok büyük ihtimalle bu öneriyi kabul etmeyecekler.

Bu konuda gazeteci Ritu Raj Subedi’nin tespitlerini aktarmakta fayda var: “Güney Asya’nın en büyük komünist partisi olmasına karşın NKP, demokratik noksanlık ve kuşaklar arası boşluktan mustarip. Alt komiteleri işlevsiz olduğundan, parti kadroları hükümetin politikasını ve programlarını sahada sahiplenmekte tereddüt ediyor. Bu, güçlü hükümetin sönük performansının ardındaki nedenlerden biridir. Benzer şekilde, parti hala iktidar ve koltuk için birbirinin kuyusunu kazan, denenmiş ve test edilmiş liderlerin yükünü taşıyor.

Siyasi partiler küresel olarak parti sistemine ve teşkilatına taze kan girişini engelleyen kuşaklar arası boşluk nedeniyle ışıklarını kaybediyorlar. Bu aynı zamanda NKP için de geçerlidir. Partinin güçlü kanadı olan 9 üyeli Sekretarya parti içi tartışmayı çözemeyen ve partiyi yeniden canlandıramayan gerontokratlarla** dolu. Bu arka plana karşı, Oli’nin liderlik görevini ikinci nesil liderlere devretme önerisi sadece kulağa hoş gelmiyor, aynı zamanda mantıklı da. Fırtınadan kurtulmak için iyi niyetle piyasaya sürüldüyse, bu, parti dönüşümünde büyük bir demokratik sıçrama olacaktır. Ama eğer rakip liderlerin dikkatini dağıtacak kırmızı ringa balığı olarak ortaya atıldıysa, bu durum anlaşmazlığı daha da genişletecek ve kazan-kazan çözümü bulma çabalarını karmaşıklaştıracaktır.”

* 1994 yılında kurulan NKP(Maoist), 2008 yılında Birleşik Nepal Komünist Partisi (Maoist), 2016 yılında Nepal Komünist Partisi (Maoist Merkez) ismini almış; Mayıs 2018’de ise Nepal Komünist Partisi (Birleşik Marksist-Leninist) ile birleşerek bugün iktidarda olan Nepal Komünist Partisi’ni kurmuşlardır. Bu birleşmeden önce iki parti 2017 genel seçimlerinde ittifak ilan etmişti.

** Gerontokrasi, yaş bakımından toplum içerisindeki en yaşlı bireyin hiyerarşik anlamda en üst düzeyde bulunması ve bu kişinin iradesine tabi olunmasıdır.

4 Şubat 1996’da Nepal Komünist Partisi (Maoist) önderliğinde başlatılan Halk Savaşı, çok kısa bir sürede, yoksulluğun son derece yakıcı olduğu, merkezi hükümetin elinin çok fazla ulaşamadığı kırsal bölgeleri yani ülkenin bozkırlarını tutuşturmuş ve on yıl geçmeden savaş başkent Kathmandu’ya dayanmış, devrimin bu hızlı ilerleyişi aynı zamanda birçok ideolojik-politik sorunu da beraberinde getirmiş ve “MLM ideolojisinde kavrayış eksikliği, “çabuk zafer” anlayışı, halk savaşının bir dizi başarısıyla gelişen Nepal’de devrimin yoluna ilişkin eklektizm, günümüz dünyasındaki değişime yönelik yanlış bir değerlendirme ile emperyalizm ve proleter devrim çağının doğasında niteliksel bir değişim olduğu sonucuna varılması ve tüm savaş içinde bazı savaşlarda geçici yenilgileri zafere dönüştürebilecek stratejik bakış açısındaki yetersizlik, NKP (M)’nin duruşunda sarsılmaya ve sağ oportünizme kaymasına sebep olmuştur.” (Hindistan Komünist Partisi (Maoist)’in, Nepalli Maoistlere ve kamuoyuna açık mektubundan (20 Haziran 2009)

Bugün NKP(Maoist)’ten ayrılarak devrim iddiasında bulunan birçok grup olmasına karşın, bunların içinde eski kadrolardan Mohan Baidya (Kiran)’ın önderlik ettiği NKP (Devrimci Maoist) ile Netra Bikram Chand (Biplav)’ın önderlik ettiği NKP en öne çıkanlarındandır.

 

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu