GüncelManşet

Ali’ye atılan son tekme unutulmadı

 

Ankara: Gezi İsyanı’nda Eskişehir’de sivil polis ve sivil faşistler tarafından dövülerek katledilen üniversite öğrencisi Ali İsmail Korkmaz’ın davasının 2. duruşması dün Kayseri’de görüldü. Polisin olağanüstü “güvenlik” önlemleri aldığı duruşmada 11 tanık dinlendi. Duruşma akşam geç saatlerde sonlanırken tutuklu sanıkların tutukluluğunun devamına, tutuksuz yargılananların ise hallerinin devamına karar verildi.

Şehir dışından gelenlere polis ablukası

Dava için Ankara, İstanbul gibi birçok şehirden gelenlerin bulunduğu otobüsler Kayseri girişinde çevik kuvvet, akrep ve tomalar eşliğinde tutuldu. Kitle kimlik vermedi ve üstünü aramadı. Polis otobüs bagajlarına bakmakla yetindi. Sivil polislerin kitleyi tepeden alan bir noktadan çekim yapması dikkat çekerken, küçük gerginlikler de yaşandı. Polisin takibi ve yönlendirmesi yürüyüşün başlayacağı yere kadar devam etti.

Dava için şehir dışından gelenler ve Kayseri’deki ilerici kesimler Adliye önüne yürüdü. Polisin kurduğu arama noktasına önde yürüyen, içerisinde Alınteri, ESP, YDG, BDSP, ÖDP, SODAP, SDP, Kolektif öncülük etmesiyle yüklenildi ve nokta kaldırılmak zorunda kaldı. Önde azsayıdaki kitle aratmama iradesi gösterirken, hemen arkada kitlesel bir korteji olan EMEP’in önde yaşananlara kayıtsızlığı dikkat çekti.

2.jpg

Adliye bahçesinin kapatılması ve toplanma yerinin Adliye önündeki cadde olarak belirlenmesi üzerine kitle burada toplanmaya ve duruşmayı beklemeye başladı. Yeni Demokrat Gençlik de alanda “Bu dava senin davan, Ali İsmail için ayağa kalk” yazılı pankart açtı. Ayrıca “faşo polis”, “Ali İsmail’in katili, faşist TC devleti” yazılamaları yapıldı. Alanda “Ali’ye atılan son tekmeyi unutma”, “Ali İsmail Korkmaz ölümsüzdür” vb. sloganlar haykırıldı.

Olaya dair 11 tanık konuştu

Duruşmada ilk olarak olayı bizzat görmüş olan Semih Berkay Yapıcı konuştu. Olay saatlerinde eylemlerin ardından yanındaki arkadaşına evine giderken eşlik ettiğini ve sonra evine gitmek istediğini ancak polis saldırısından dolayı bir türlü bölgeden çıkamadığını ve Fırıncılar sokağına sığındığını söyleyen Yapıcı burada gaz maskeli, coplu ve eli sopalı olan şahıslar tarafından Doğukan Bilir ve Ali İsmail Korkmaz’ın darp edilmesine tanık olduğunu belirtti. Ali İsmail Korkmaz’ın fırıncı esnafı ve polisler tarafından ayrı ayrı 3 kere darp edildiğini aktaran Yapıcı kendisine de saldırılacağından korktuğu için o an olaya müdahale etmediğini açıkladı. Yapıcı’ya sanıkların hem fotoğrafları gösterilerek hem de yüz yüze yılan teşhisle sanıklar o kişiler olup olmadığı soruldu. Yapılan teşhiste Yapıcı, gördüğü bütün kişileri belirtti. Yapıcı’nın ifadesinin ardından sanık avukatlarının Yapıcı’nın o gün beraber olduğu arkadaşının soy ismi ve eylemlere katılıp katılmadıkları gibi olayla ilgisiz soru sorması üzerine ortam gerildi. Ayrıca avukatlar “polisler ortada dolaştığın halde neden sana müdahale etmedi, yoksa orayı sen mi yönlendiriyordun” diye sorunca Ali İsmail’in avukatları itiraz ederek “bu soru neden sağ kurtuldun” anlamına geldiği ve” asıl bu soruyu sanıklara sormak lazım, neden Yapıcı’yı da öldürmediniz” dedi. Bir ara sanıklardan Şaban Gökpınar ve sanık avukatlardan biri “Gezi eylemlerine katılan birisi nasıl tanıklık yapar” sorusunu dahi sordu. Duruşma salonundaki insanlar ise bu duruma tepki gösterdiler. Anne Emel Korkmaz ve ağabey Gürkan Korkmaz da Ali İsmail dövülürken polislerden birinin ettiği küfrün ve vahşice dövülmesinin ifade edilmesinin ardından katillere tepki gösterdi.

3.jpg

Yapıcı’nın ardından Ali İsmail Korkmaz’ın yakın arkadaşları Fırat Köse, Ahmet Uygun, Okan Korkmaz ve Turhan Güler konuştu. Olayın olduğu zaman diliminde Ali İsmail’in hastaneye hep birlikte götürdüklerini belirten arkadaşları, Ali İsmail’in sivil ve polisler tarafından dövüldüğünü ve nerede dövüldüğünü hatırlamadığını söyleyerek, bilincinin kapalı olduğunu aktardılar. Ali İsmail Korkmaz’ın hastanede söylediği “ev taşırken merdivenlerden düştüm” ifadesinin de final dönemi olması ve ailesini tedirgin etmemek için bu şekilde dediğini söylediler. Sanık avukatlar ortamı geren ve ifadeleri çarpıtarak çelişki yaratmaya çalışan sorularına burada da devam ettiler.

Ali İsmail’in arkadaşlarının ardından olayın olduğu sokakta oturan Fatih Kırbaş, Sefa Kırbaş, Osman Kırbaş ve Bedir Gelerli konuştu. Onlar olay günü polislerin sokakta nasıl terör estirdiklerini ve birçok kişinin tanık olduklarını söylediler.  

Onların ardından tanıklar tarafından olay günü sokağa gelerek “benim küçücük bebeğim gazdan etkilendi, bu sokağın Cumhurbaşkanı da Başbakanı da benim” diyerek polisle organizeli şekilde sopayla insanları dövdüğünü söylemesine karşılık bütün her şeyi reddetti ve başka bir hikaye anlattı. Olay günü yine öldüresiye dövülen Doğukan Bilir’i dövenlerden olan Serkan Kavak, Bilir’le ilgili davada sanıkken Ali İsmail’in davasında tanık olarak dinleniyor.

Bir diğer tanık ise, olay günü Terörle Mücadele Şubesi görevlisi olan Selçuk Bal’dı. Bal o gün çevik kuvvetin arkasında gözaltı yapmakla görevli olduğunu ve Bilir’i gözaltına almaya çalıştığını ancak elinden kurtulduğunu, dövmediğini söylese de avukatlar görüntülerin bunun tersini gösterdiğini söyledi.

Son tanık olarak Gezi sırasında otoparkta öldüresiye dövüldüğü görüntülerle duyulan Teyfik Caner Ertay konuştu. Kendisini o gün işkence yapıldığını ve bunu yapanların da yine sanık koltuğunda oturduğunu söyleyen Ertay polisleri tek tek teşhis etti. Kendi yaşadığı olayın gece ç1ok daha geç bir saatte olduğunu ve Ali İsmail Korkmaz’ın yaşadığı olayla kendisininkinin bilinçli olarak karıştırıldığını ifade eden Ertay, Ali İsmail’in dövüldüğü yere Ali İsmail anısına yapılan yürüyüşe kadar hiç gitmediğini belirtti.

Sanık avukatların ortamı geren, dalga geçen tavırları ve ifadeleri çarpıtarak tanıkları zor durumda bırakma çabaları mahkemeye damgasını vurdu.

 

4.jpg

Değişen bir şey olmadı, 3. dava 14 Temmuz’da

Tanık ifadelerinin ardından Ali İsmail Korkmaz’ın avukatları davayla ilgili görüntü vb. birçok teknik meseleyle ilgili talebin yanında tutuksuz yargılanan sanıkların da var olan somut gerekçeler nedeniyle tutuklanması gerektiğini talep ettiler. Ayrıca ağabey Gürkan Korkmaz sanık avukatlardan birinin kendisinin lise arkadaşı olduğunu, Ali İsmail’in hastane, otopsi ve cenaze sürecinde de yanlarında devamlı geldiğini, ancak o dönem sanık avukatı olmadığını ve bu yolla bilgi belge toplamış olduğunu söyleyerek sanık avukatlığından alınmasını talep etti.

Tutuklu sanıklar ise kendileriyle ilgili söylenenleri kabul etmediklerini ve tahliyelerini talep ederken, tutuksuz sanıklar ise beraat istedi.

Sanık avukatları tanıkların çok kere çelişkiye düştüğünü ve organize bir tavırla hareket edildiğini söyleyip, lafı Ali İsmail Korkmaz’ın o gün dövüldüğü için değil var olan hastalığından kaynaklı öldüğüne getirerek sanıkların tahliye ve beraatını istedi.

Mahkeme heyeti ise teknik konularla ilgili talepleri kabul ederken, tutuklu sanıkların tutukluluklarının devamına ve tutuksuz yargılanan sanıklarının hallerinin devamına karar verdi.  3. duruşma, TÜBİTAK’tan gelecek görüntülerin de izleneceği 14 Temmuz’da olacak.

 

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Diğer içerik
Kapalı
Başa dön tuşu