EmekGüncel

SÖYLEŞİ | Maşuk Öztekin: “Muhalif olan herkesi tasfiye etmeye çalışıyorlar”

"Gerçekten de hukuk hiçe sayılıp, keyfi kararlarla daha da ötesinde iktidara muhalif kişiler ihraç edildi"

15 Temmuz 2016 darbe girişiminin üzerinden 4 yıl geçti. AKP iktidarının besleyip büyüttüğü FETÖ ile girdiği klik dalaşının sonucunda milyonlarca insanın mağdur edildiği bir süreçte böylelikle başlamış oldu.

Darbe girişiminin hemen ardından ilan edilen OHAL ile iktidar yönetimini daha da otoriterleştirdi, dönemde çıkardığı KHK’larla yüzbinlerce kamu çalışanını işinden etti, işe girmek isteyeni ise güvenlik soruşturmalarıyla kapısında süründürdü.

Biz de Özgür Gelecek gazetesi olarak 4’üncü yılına giren KHK zulmünü, KHK ile işinden edilen Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’ndan (KESK) Maşuk Öztekin ile konuştuk. Öztekin, AKP iktidarının cemaatle mücadele adı altında tüm muhalifleri tasfiye etmeye çalıştığını vurguladı.

 

Merhabalar, sizi tanıyalım öncelikle.

Trakya Üniversitesi matematik bölümü mezunuyum. Bir süre özel eğitim kurumlarında matematik öğretmenliği yaptım. Ardından KPSS’ye girip Bağcılar Tapu Müdürlüğü’ne memur olarak atandım. Görev süresi boyunca KESK Yapı Yol-Sen Sendikası iş yeri temsilciliği yaptım.

Sizin hukuksuzca işten atılma süreciniz ne zaman başladı?

Bağcılar Tapu Müdürlüğü’nde görev yaparken 15 Temmuz darbe girişiminden 3 ay sonra 29 Ekim 2016 tarihli, 675 sayılı KHK ile ihraç edildim. Ancak ihraç edildiğim tarih itibari ile hakkımda herhangi bir adli veya idari soruşturma yoktu.

İşe iade davası açtınız mı? Açtıysanız o süreç nasıl işledi?

İhraç edildikten sonra işe iade davası açtım. Ama davalar hemen reddedildi. Bunun üzerine adres olarak OHAL Komisyonu gösterildi. Bu kez de komisyona başvurdum. Ancak komisyon da reddetti. Bunun üzerine Ankara KHK’ler için özel görevlendirilmiş idare mahkemesine başvurarak davayı açtım.

OHAL komisyonunda dört yıldır hala açıklanmayan kararlar var ve buradan baktığımızda görüyoruz ki, komisyonun amacı Türkiye açısından zaman kazanmak.

AİHM’de 27 Avrupa Komisyonu üyesi ülkenin toplam dosya sayısı 52 bin ama sadece Türkiye’den oraya gitmeyi bekleyen 140 bin civarı KHK dosyası var.

İş yükünün bir anda dört katına çıkmaması İçin AİHM, Türkiye’ye komisyon kurma önerisi getirdi. Bu komisyon kuruldu ancak bu komisyonun yüzde 90’a yakın vermiş olduğu ret kararlarıyla aslında etkili bir iş hukuk yolu olmadığı anlaşılmaktadır.

Dönemin Adalet Bakanı Bekir Bozdağ; ihraç edilenlerin suçlu olması gerekmiyor, biz bunu idari bir tasarruf ile gerçekleştirdik. Çalışmak istemediğimiz ile çalışmayız” demişti. Ve gerçekten de hukuk hiçe sayılıp, keyfi kararlarla daha da ötesinde iktidara muhalif kişiler ihraç edildi.

Özellikle KESK’li ihraçlar, FETÖ ile AKP ittifak halinde olduğu dönemde bile bunlara karşı en sert eleştiriyi getiren sendikaların başında gelir. Eski ortakların anlaşmazlığa düştüğü durumda Kürtler, muhalif kesimler, sendikalar hedef alındı.

Bu sürecin sonrasında KHK’liler ile toplamda 140 bine yakın insan ihraç edildi. 126 bini geri dönüş için OHAL komisyonuna başvurdu. Bunların 108 bini komisyonda görüşüldü. Yüzde 90’ınına ret verildi. Bu 140 bin ihracın 4.550’si KESK üyesi.

KESK’lilere atfedilen suçlama ise Kürt siyasal hareketi ve sol gruplarla irtibat ve iltisaklı olmak. İltisak kavramı Türkiye hukuk literatürüne bu süreçle dahil oldu. İltisak kavramının hukuki bir zemini yok hala ne olduğu belirsiz. Ama bu kavramla muhalif olan herkesi tasfiye etmeye çalışıyorlar.

KHK’lıların hak arama mücadelesi 4 yıldır devam ediyor. Bu sürece dair ne söylemek istersiniz?

4 yıllık süreç elbette çok zor geçti ve geçiyor. Ancak sendikamız ihraç edilen üyeleri ile olağanüstü bir dayanışma süreci gösterdi. Hiçbirimizi yalnız bırakmadı. Maddi olarak üyelerine vermiş olduğu dayanışma aidatı ve yine verdiği hukuki desteklerle yanımızda durdu.

Aynı zamanda hak arama mücadelemizde de aktif bir şekilde yanımızdaydı. Ancak ihraç edilenlerin yüzdesine baktığımızda KESK’in çok önemli bir rol üstlendiği görülecektir.

KESK dışındaki diğer sendikalar mağdur olan ve ihraç edilen üyelerini kapıdan bile içeri sokmadı. Yani hiç bir desteği olmadı. Örneğin; Memur-Sen veya Kamu-Sen. İhraç edilenlerin yüzde 70’i bu sendikaların üyeleri. FETÖ suçlaması ile ihraç edilenler bunlar…

Ancak bunlar kendi üyeleri için hak arama mücadelesine girmedi. Gerçi ihraç edilenler de açıktan ciddi şekilde hak arama mücadelesine girmedi.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu