İstanbul: Kayıplarının faillerini arayışlarının 510. haftasında Galatasaray’da biraraya gelen Cumartesi Anneleri’ne bu hafta Paris’te öldürülen Leyla Şaylamez’in ailesi de katılarak destek verdi.
510. kez yapılan eylemde ilk sözü Hasan Ocak’ın abisi Ali Ocak aldı. Ocak, 20 senedir bu meydanda adalet aradıklarını, AKP’nin hiçbir adalet arayışına yanıt olmadığını ve hala katilleri koruduğunu vurguladı. Ocak, AKP’nin aynı zamanda yeni katliamlara imza attığını da vurgulayarak; Roboskî, Soma, Ermenek, 6–8 Ekim’de onlarca kişinin devlet tarafından öldürüldüğünü hatırlattı.
“Ölülerimizden bile korkuyorlar”
Daha sonra sözü, Abdullah Canan’ın oğlu Tayyip Canan alırken, Canan da 2015’in acıların son bulacağı bir yıl olması temennisinde bulundu. Canan, insanların şimdiye kadar işkencehanelerde, asit kuyularında öldürüldükten sonra cenazelerinin kaybedildiğini vurgulayarak “Ölülerinden bile korkuyorlar” dedi. Ülkenin geçmişiyle yüzleşmesini de istediğini söyleyen Canan, barış sürecinin ancak bu şekilde başarılı olabileceğini ekledi.
Ardından ise, 3,5 yıldır TBMM raporu olmasına rağmen davaya dönüşmeyen Cemil Kırbayır dosyası avukatı Yaşar Kaya bir konuşma yaptı. Kaya, Kars Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 3,5 yıldır yürüttükleri mücadelenin sonucunda Şubat ayı başında davayı açacağını belirtti. Aksi surumda, tüm Cumartesi insanlarını, Kars’a eyleme çağırdı. Savcılığın bilirkişiye yaptırdığı keşfin ardından, gözleri bağlı bir insanın 3. kattan atlayarak kaçamayacağına kanaat getirdiğini ifade eden Kaya, dosyadaki bu ilerlemenin ise verilen mücadele sonucu gerçekleştiğini vurguladı.
“Katliamlarla yüzleşilmeli”
HDP Ağrı Milletvekili İbrahim Aksoy ise, Devletin, onlarca yıldır kaybettirme geleneğini devam ettirdiğini, zamanaşımına uğratmak istediğini ancak verilen mücadelenin buna engel olacağını söyledi. Aksoy, Bu katliamlarla yüzleşilmesi gerektiğini de belirterek, devletin samimiyetsizliğini Roboskî ve Gezi’de tekrar açık ettiğini dile getirdi. Sürecin ise ancak direnenlerin samimiyeti ile devam edebileceğini söyleyerek, sözlerini sonlandırdı.
Eylemde söz alan CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ise, bu meydanın sadece 80’lerin değil, 2000’lerin de vicdanı olduğunu belirtti. AİHM dosyalarında bile isimleri geçen suçluların terfi ettirildiğini de ekleyen Tanrıkulu, ülkenin itibarının saraylardan değil, bu meydanlardan geçeceğini ifade etti.
Bu haftanın metnini ise Erdal Eren’in ablası İkbal Eren okudu.
Eren, Türkiye’de cezasızlığın yapısal bir olgu ve politik bir tercih haline geldiğini ve insanlık suçlarını meşrulaştırdığını belirterek “Yalnız kayıp dosyaları değil, 90’larda işlenen insanlığa karşı suç kapsamındaki binlerce dosya, aynı hukuksuzlukla kapatılmak isteniyor” dedi.
Uluslar arası mahkemelerin kararlarına ve belgelerine göre, insanlık suçlarının zamanaşımına uğrayamayacağını söyleyen Eren, tüm katliamlarla hesaplaşılmasının önünün açılması gerektiğini vurguladı.
[widgetkit id=1013]
