GüncelManşet

Several Ballıkaya “Hukuka, demokrasiye sahip çıkacağız”

İstanbul: İstanbul Barosu’nun 22-23 Ekim günlerinde yapılacak genel kurulunda yönetime talip olan Özgürlükçü Çağdaş Avukatlar, 140 yıllık baro tarihindeki erkek egemen sistemi değiştirmek istiyorlar. Özgürlükçü Çağdaş Avukatlar, İstanbul Barosu seçimleri öncesi Taksim Hill Otel’de basın toplantısı gerçekleştirerek aday listesini tanıtmıştı.

Seçim öncesi başkan adayı Av. Several Ballıkaya ile röportaj gerçekleştirdik.

 

Mevcut baro yönetiminin iktidara destek vermesini eleştirdi

Ballıkaya, yaşanan süreçten de kaynaklı seçimleri çok önemsediklerini söyleyerek sözlerine başladı. Darbeyi engelleme bahanesiyle bir sivil darbenin gerçekleştiğini dile getiren Ballıkaya, tüm ülkenin neredeyse yarı açık hapishaneye dönüştürüldüğünü, görevden almaların, soruşturmaların, hak gasplarının had safhada olduğunu ve işkencelerin, ölümlerin son derece yaygınlaştığını belirtti.

Ballıkaya, “Bütün bu süreçte toplumsal muhalefetin baskı altına alınmasına, sindirilmesine, bütün muhalif yayın organlarının kapatılmasına, binlerce kişinin tutuklanmasına karşın İstanbul Barosu’nun yaptığı tek şey hükümetin bu uygulamalarına destek vermek oldu. Biz hukukla ilgili bir kurum olarak, baro olarak, ilk önce buna ‘dur’ demesi gereken kurumların başında yer alıyoruz” diyerek İstanbul Barosu’nun mevcut yönetimini eleştirdi.

Avukatlığın, şu anda avukatlar tarafından yürütülemez noktaya getirildiğini ifade eden Ballıkaya, “Yüzlerce avukat hakkında açılmış davalar, soruşturmalar var. Barolar, bunu izlemekle yetiniyor. Biz avukatlara sahip çıkmak için de baro yönetimine adayız. Avukatlara sahip çıkmak demek aynı zamanda muhalefete, hukuka, demokrasiye sahip çıkmak demektir” dedi.

Son bir yıl içerisinde ülkede çok ağır hak ihlalleri yaşandığını, birçok kentin neredeyse haritadan silinecek kadar yıkıldığını, yüzlerce insanın bodrumlarda öldürüldüğünü hatırlatan Ballıkaya, bütün bunlar olurken bir hukuk kurumu olan baronun, bunlara hayır demesi gerektiğini fakat baronun tam tersine, devlet bunları yaparken, açık bir şekilde destek verdiğini belirtti. Dolayısıyla yaşam hakkı ihlalini savunmayan hukukla ilgili bir kurumla karşı karşıya olduklarını dile getiren Ballıkaya, iktidarın politikalarına destek veren zihniyetin yerine kendilerinin baro yönetimini almaları gerektiğini vurguladı.

 

“Barodaki erkek egemenliği yıkacağız”

140 yıllık baro tarihinde hiç kadın başkanın olmamasına da değinen Ballıkaya, bunun toplumdaki erkek egemen bakışının barodaki yansıması olduğunu ifade etti.

Kadınların yönetime gelmesinin önünün erkekler, erkek egemen bakış açısı tarafından kapatıldığını söyleyen Ballıkaya, “Erkek egemen sistemi aşacağız. Tüm kurullarda eşit temsiliyetle yola çıkan bir grubuz. Eğer başarırsak bundan sonra kadınların yönetimde, işleyişte ve hukuk politikalarının belirlenmesinde, baronun yönetsel işleyişinde ve tüm kurullarda etkili olmasını sağlayacağız. Ve bu şekilde bu kurullardan gelen demokratik işleyişin baroyu da demokratikleştireceğini, ülkenin demokratikleşmesine hizmet edeceğini düşünüyoruz. Bu inançla herkesten oy istiyoruz” diyerek sözlerini sonlandırdı.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu