Samsun Demokrasi Güçleri, son dönemde ülkede artan ırkçı saldırıları düzenledikleri basın açıklamasıyla protesto etti.
Süleymaniye Geçidi’nde yapılan ve “Irkçı saldırılar son bulsun-Yaşasın halkların kardeşliği” yazılı pankartın açıldığı eylemde, kitle adına açıklamayı Sait Kocaman okudu.
“Yeni bir paylaşım yarışına giren emperyalist ülkeler ve onlara destek veren iktidarın Suriye, Irak, Afganistan, Libya, Lübnan gibi ülkelerde yarattığı çatışma ve şiddet ortamından tutunamayan, geçinemeyen yoksul halkların bir kısmı hayatını insan kaçakçılarının ellerine teslim ederken bu tehlikeli yolculuktan sağ çıkanlar ülkemize sığınmışlardır” diyerek sözlerine başlayan Kocaman, mültecilerin bir kısmının aynı yöntemlerle başka ülkelerde yeni hayatlar aradığını, bir kısmının da Türkiye’de zor şartlar altında yaşamaya çalıştığını kaydetti.
“Irkçı söylemlerle mültecilere karşı şiddet artırılıyor”
Mültecilerin çaresizlikten güvencesiz işlerde boğaz tokluğuna çalışmaya mecbur kaldığını, bu durumun işverenler tarafından “Allah’ın lütfu” olarak görüldüğünü vurgulayan Kocaman, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ülkelerindeki yangının ateşini harlayanlar, oralardan göç edenleri siyaset malzemesi, Avrupa’ya karşı şantaj aracı olarak kullananlar yaşadıkları sorunları görmezden geldikleri gibi ayrımcı ve ırkçı söylemler ile içeride göçmenlere karşı gerilim ve şiddeti artırmaktadır.”
“Saldırganlar her defasında serbest bırakıldı”
Türkiye’nin farklı yerlerinde, farklı zamanlarda asılsız gerekçelerle yapılan kışkırtmalar sonucu göçmen işçilere ve ailelerine yönelik çok sayıda saldırı gerçekleştirildiğini hatırlatan Kocaman, “Yetkililer önlem almadığı için, saldırganlar cezalandırılmadığı için, bu saldırılar devam etmektedir. Bu ırkçı provokasyonlar ve saldırılar sadece göçmenlerle sınırlı değil. Yakın zamanda Sakarya’da, Afyon’da ve başka yerlerde zor şartlarda ekmeğini kazanmak için aileleriyle, çoluk çocuğuyla il il dolaşmak zorunda bırakılan yoksul mevsimlik Kürt işçilere de aynı saldırılar yapıldı. Saldırganlar serbest bırakıldı” dedi.
Eymen Hammamı’nın öldürülmesi
Kocaman sözlerinin devamında, Samsun’da da farklı yerlerde ve zamanlarda göçmenlere yönelik saldırıların gerçekleştiğini belirtti ve en son 13 Eylül’de 16 yaşındaki Suriyeli Eymen Hammamı’nın öldürüldğü olayı hatırlattı:
“Bu üzücü saldırılardan biri de 13 Eylül Pazar günü Vezirköprü’de yaşandı. Ve ne yazık ki 16 yaşında fırında boğaz tokluğuna çalışan Eymen Hammamı adındaki genç, kendisiyle aslında aynı yoksul hayatı, geleceksizliği paylaşan, aynı yaş grubundaki gençler tarafından bıçaklanarak, dövülerek öldürüldü. Saldırganlar önce siyah bir arabayla takip ederek Suriyeli gençlere küfür etti. ‘Türkiye’den defolup gideceksiniz yoksa sizi…’ diye başlayan cümleler kurduktan bir süre sonra da arabadan inerek göçmen gençlere saldırmışlardır.
Normalde birlikte arkadaş olmaları, oyun oynamaları hayatı paylaşmaları gereken, 16-17 yaşlarındaki gençler, uygulanan düşmanlaştırıcı politikalar ve ayrıştırıcı söylemlerin etkisiyle aynı hayatı yaşayan başka gençlerin katili, düşmanı haline getiriliyorlar”
“Gerçek suçlular; savaşları çıkaranlar, onlara destek verenler”
“Gerçek suçlular; savaş mağdurları, geçinmek için zor şartlarda güvencesiz olarak boğaz tokluğuna çalışan emekçiler değil; o savaşları çıkaranlar, onlara destek verenler ve işçilere köle muamelesi yapanlardır” diyen Kocaman, sözlerini şöyle sonlandırdı:
“Genç bir göçmen işçiyi yaşamından koparan bu saldırıyı kınıyor, ailesi ve yakınlarına sabır ve baş sağlığı diliyoruz. Bu tür nefret suçları cezasız kalmamalı, bu türden saldırılara karşı önlemler alınmalıdır. Buradan Samsunlu işçi ve emekçileri, gençleri yerli ve göçmen ayrımı yapmadan, ortak sorunlar temelinde ortak talepler etrafında birleşmeye birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz.”
