GüncelManşet

Saldırıları “olağanlaştırmıyoruz!” 3 Kasım’da Çağlayan’dayız!

İstanbul’da 26 Nisan 2016 tarihinde gazetemizin çalışanları ve okurlarının evlerine yapılan polis baskınında onlarca kişi gözaltına alınmış; okurlarımız Gülhanım Aslandoğan, Cevahir Vurucu, Bulut Doğan ve Ali Yetgin tutuklanmışlardı.

Okurlarımızın 1 Mayıs, 18 Mayıs İbrahim Kaypakkaya anmaları gibi takvimsel eylem ve etkinliklerin yanı sıra Aziz Güler ve Şahverdi şehitlerinin cenazelerine katıldıkları için; çalışanlarımızın ise bahsi geçen eylem, anma ve cenazelerde haber takibinde bulundukları için suçlandıkları davanın ilk duruşması 3 Kasım günü saat 10.30’da, Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’nda görülecek.

Gerek okurlarımız gerekse de çalışanlarımıza yönelik suçlamalar, bir yılı aşkın süredir yaşanan süreci gözettiğimizde “olağanüstü” gelmiyor! 7 Haziran Genel Seçimi, TC devletinin AKP eliyle halka ve muhalif her kesime yönelik başlatmış olduğu savaş konseptinin deyim yerindeyse miladı olarak tarihe geçerken bir yılı aşkın süredir işçi ve emekçilere, Kürt ulusu başta olmak üzere ezilen ulus ve milliyetlere, ezilen inançlara, kadın ve LGBTİ’lere yönelik saldırılar boyutlanarak devam ediyor.

15 Temmuz darbe girişiminin hemen ardından ilan ettiği OHAL’le birlikte saldırılarını KHK’lar aracılığında yasalaştıran AKP, işçi ve emekçilerin haklarını bir bir gasp ediyor; katliam ve yıkımın hüküm sürdüğü T. Kürdistanı’nda Kürt halkının iradesini çiğniyor; kadın ve LGBTİ’lere yönelik yaşamın her alanındaki saldırılarını artırıyor.

Bütün bu saldırıları haberleştiren, görüntüleyen, kaleme alan basın ve medya kurumlarını ise kapatıyor, sansürlüyor, davalar açıyor. Birinci OHAL döneminin sona ermesine kısa bir süre kala ikinci 3 aylık OHAL sürecinin başlayacağını duyuran AKP’nin, toplumsal muhalefeti sindirme-yok etme politikalarını yoğunlaştıracağı açıktır.

Kısacası devlet, kendisine muhalif olan her kesime yönelik saldırılarını OHAL uygulamalarıyla “olağanlaştırma” peşinde! Evet, hak gasplarıyla, katliamlarla, gözaltı ve tutuklama furyasıyla devam eden böylesi bir dönemde çalışanlarımız ve okurlarımıza yönelik suçlamaları “olağanüstü” görmüyoruz. Ancak olağanlaştırmıyoruz da!

Olağanlaştırmıyoruz çünkü; okurlarımızın katıldığı eylem ve etkinliklerin demokratik hak olduğunu biliyoruz. İşçi ve emekçilere yönelik hak gasplarına karşı 1 Mayıs’ta alanlarda olmak; Diyarbakır zindanlarında işkencede katledilen İbrahim Kaypakkaya’yı anmak; ezilenlerin yanında yer alarak ezenlere karşı savaşanların cenazelerine katılmak suç değildir!

Burjuva-feodal medyanın yalanlarına karşı gerçekleri yazmayı görev edinmek; halkın gerçekleri öğrenme hakkını savunmak; bu bilinçle bahsi geçen eylem ve etkinliklerde haber takibi yapmak suç değildir!

Eylem ve etkinliklere katılmanın, haber takibinde bulunmanın suç olmadığını haykırmak; tutsak olan okurlarımızın serbest bırakılması için 3 Kasım’da Çağlayan’dayız!

 

3 kasimda caglayandayiz2

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu