Ermeni Soykırımı’nın 106. yıl dönümünde Rojavalı Ermeniler, Şehit Nubar Ozanyan Taburu ve Ermeni Sosyal Meclisi’nin çağrısıyla biraraya geldi. Anmaya PYD, Tekoşîna Anarşîst, Rojava Information Center, Xabur Savunma Güçleri ve Süryani-Aşuri Meclisi de katıldı.
Şehit Nubar Ozanyan Taburu ve Ermeni Sosyal Meclisi’nin düzenlediği etkinlik askeri törenle başladı. Saygı duruşunun ardından Şehit Nubar Ozanyan Taburu adına bir konuşma gerçekleştirildi. Konuşmada “Faşist Osmanlı devletinin ve İttihat-Terraki’nin başlattığı soykırımda yalnızca Ermeniler değil Asuri ve Süryaniler de katledildi. Hemen ardından Rumlar katledildiler. Bugün de Aleviler ve Kürtler benzer bir tabloyla karşı karşıyadır. Türk devlet zihniyeti 106 yıldır değişmedi. Sadece kendi sınırları içinde değil sınırları dışında da bazen direkt olarak bazen de çeteler aracılığıyla katliamlara devam ediyor. Dün Efrîn, Serêkanîye, Gire Spî ve Dağlık Karabağ’a saldıran Türk devleti bugün de Heftênîn, Garê ve Metîna’ya yöneliyor. Ancak bizler 106 yıl önce soykırım ve asimilasyona maruz bırakılan katlemedikleri Ermenilerin torunları olarak topraklarımızı savunmaya devam ediyoruz” denildi.
Askeri törenin ardından anma etkinliği eski bir Asuri kilisesinde devam etti. Ölümsüzleşen Ermeni devrimci ve aydınların fotoğrafları önünde mum yakıldı. Duvarlara katliam soykırım sürecini anlatan fotoğraflar asıldı. “106 yıldır 24 Nisan 1915’i hatırlıyoruz” ve “Hala Ermeni’yiz” yazılı pankartlar asıldı.
Ermeni Sosyal Meclisi adına Arapça, Kürtçe ve Ermenice okunan açıklamada “Bizler dili ve kültürü unutturulmaya çalışılan bir halkız. Ancak soykırım politikalarına karşı bugün özgücümüzle yeniden örgütleniyor, dilimizi çocuklarımıza öğretiyoruz. Soykırım politikalarını bu şekilde boşa çıkarıyoruz. Üzerinden 106 yıl geçmesine rağmen büyüklerimizin anlattıkları hikayeler hafızalarımızda. Topraklarımızdan başka topraklara sürgün edildik. Burada yeniden kurduğumuz yaşam da Türk devleti tarafından yeniden gaspedilmeye çalışıyor. Uluslararası kamuoyu bunu görmeli ve sesini çıkarmalıdır. Soykırımın tanınması ve Türk devletinin dün ve bugün gerçekleştirdiği insan hakları ihlallerinin önüne geçilmesi gerekmektedir. Biz unutmuyoruz, hatırlıyoruz ve unutturmayacağız da” denildi.
Ermeni Meclisi’nden Nubar Melkonyan ise yaptığı konuşmada “Bizi soykırımla yokedebileceği sanan Türk devleti şunu bilsin ki biz halkız. Bir halkı yokedemezsiniz. Binlerce yoksul ve emekçi Ermeniyi katlederek emeklerini gaspeden Türk devleti şunu bilsin ki biz iki Ermeni bile kalsak bir yerde el ele verir Ermenistan’ı yeniden yaratırız” dedi.
Anmada tabur ve meclis dışında PYD tarafından da konuşma yapıldı. Murad Qamişlo tarafından yapılan konuşmada da Türk devletinin tekçi zihniyeti, inkar-asimilasyon-imha politikaları ve işgal girişimleri kınandı. Qamişlo “Türk devleti ‘soykırım yoktur’ diyor. Peki bu şehirleri yaratan, bu kültürel zenginliği ören milyonlarca insan nereye gitti diye sormak gerekiyor. Yaptıkları soykırımı bile kabul edemiyorlar. Soykırıma uğrayan Ermeni halkı tıpkı diğer halklar gibi bugün Kuzey-Doğu Suriye topraklarında yeniden ltürlerini yaratıyorlar” dedi. Qamişlo Kürtlerin, Ermenilerin, Arapların, Süryanilerin ve Asurilerin bu saldırılar karşısındaki birliğinin önemine vurgu yaparak sözlerini tamamladı.
Anma etkinliği “Menk, Gank, Bidi Minank Ter bidi Şadanank” (Vardık, Varız, Varolarak Çoğalacağız) sloganlarıyla sona erdi.
