Güncel

ROJAVA | Yüreklere dolan öfke meydanlara iner, 15-16 Haziran olur, Gezi olur!

Gezi isyanı, yeni Gezileri, yeni Büyük İşçi Direnişleri için damlalar biriktirmektedir. Kitlelerin mücadelesi en dipte mayalanmakta, küçük küçük dalgalar helezonlar şeklinde yüzeyde belirmeye başlamıştır.

İşçilerin sel olup aktığı, “gücümüz birliğimizden gelir” resimleri ile tarihe 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişi olarak kazınan günün üzerinden yarım asır geçti.

Çin’de Büyük Proleter Kültür Devrimi’nin dünyayı sarsan etkisi, Avrupa’da- özellikle Fransa’da– gençlik eylemlerinin yaygınlaşması, uluslararası alanda sosyalizmin popülaritesini güçlendirmiştir. Özellikle Büyük Proleter Kültür Devrimi’nin ülkemize etkisi çok geçmeden hissedilecekti.

Faşist Kemalist diktatörlüğün TC’yi kurarken ve sonrasında uyguladığı köklerindeki koyu faşizm ile bütün muhalif, aykırı sesler yaklaşık elli yıl boyunca susturuldu. Kemalist diktatörlüğün bu karanlık yıllarıyla beraber bir bütün toplumda özellikle de işçi sınıfı içerisinde damla damla biriken çelişkilerin büyüyüp kabarmasıyla altmışlı yılların ikinci yarısından itibaren grevler gösteriler vb. tarzında açık mücadele hattı gelişti.

Köylülerin toprak işgalleri, gençliğin anti emperyalist-anti faşist mücadelesi, işçi sınıfının demokratik haklar mücadelesi sınıf mücadelesinin kendiliğinden hareketini ileri bir seviyeye çekmişti. 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişi böyle bir ortamda mayalandı, gelişti ve bir isyan dalgasına dönüştü.

İki gün boyunca süren bu direniş önderimiz İbrahim Kaypakkaya yoldaş tarafından, daha sonradan Proletarya Partisinin Türkiye devrimine ilişkin tezlerinden bir kısmına vesile olacaktı. Kaypakkaya yoldaş 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişi’nden doğru dersler çıkararak oportünizmle, işçi sınıfının değil de bir avuç öncünün eylemine bel bağlayan anlayışlar arasına kalın bir çizgi çekti. Hatta proletarya partisinin temelleri atılırken onun harcı bu büyük direniş olmuştur diyebiliriz.

15-16 Haziran’dan Gezi’ye, Direnişin Güncelliği…

Büyük tarihsel olaylar her zaman ortaya çıkmazlar. Bunlar hareketin genel yasaları uyarınca ancak belli tarihsel koşulların ürünü olarak, bazen gözle görülemeyecek, bazen küçük kabarcıklar halinde gelişerek patlamalara dönüşürler. Marks’ın köstebeği iş başındadır. Dipten gelen küçük dalgalar halinde yüzeye vurduğunda onun dev bir dalgaya dönüşmesi için bazen küçük bir sarsıntı yetebilir. Gezi İsyanı açısından durum tam da budur.

Büyük İşçi Direnişi’nden Gezi İsyanı’na farklı bir dizi toplumsal gelişmeyi açığa çıkartan uzun bir köprü vardır. 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişi’nden Gezi İsyanı’na halk kitleleri bu köprüden geçerek geldiler.

Gezi İsyanı da binlerce çelişkinin ve çatışmanın birleşerek dev ayaklanma dalgasına dönüşmesidir. Elbette ki Gezi de birkaç ağacın sökülmesine yönelik tepkiler tek başına bu isyan dalgasını doğurmadı. Gezi’deki ağaçlar bu ayaklanmayı tetikleyen bir unsur oldu sadece. Öyle olmasaydı toplumun bir kesiminden insanları bir araya getirmesi düşünülemezdi bile.

15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişi ile Gezi İsyanı’nın ortak olan yanları öncelikle ikisinin de kendiliğinden kitle kabarmalarının bir sonucu olmasıdır. Her ne kadar dönemin işçi sendikaları eylemi kontrollü bir şekilde engellemeye çalışsalar da direniş onları aşmıştır.

Diğer yandan iki olayda da yaşadıklarımız toplumsal hareketlerin ortaya çıkardığı büyük değişim dinamiğidir. Daha önemlisi de devrim iddiasını kaybetmiş, “Türkiye gibi bir ülkede devrim olmaz” vb. teorilerini o zaman olduğu gibi bugün de çökmüştür.

Belki de her iki büyük toplumsal kalkışmanın en önemli handikabı o harekete önderlik edecek Komünist Partisinin ya olmayışı ya da hazır olmamasıdır. Bu etken her iki olayında sonraki gelişimi üzerinde olumsuz anlamda etkili olmuştur. Birinci direniş proletarya partisinin temellerini döşemiş, ikinci direniş onun “gerçekliğini” açığa çıkarmıştır. Bir “Haziran direnişi” proletarya partisinin kuruluşuna vesile olmuş bir “Haziran direnişi” ise onu yeniden sarsmıştır.

Bundan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacak sloganı Gezi İsyanı sonrası bir gerçekliği hatırlatır niteliktedir.

Gezi isyanı, yeni Gezileri, yeni Büyük İşçi Direnişleri için damlalar biriktirmektedir. Kitlelerin mücadelesi en dipte mayalanmakta, küçük küçük dalgalar helezonlar şeklinde yüzeyde belirmeye başlamıştır.

Önümüzde şanlı mücadele günleri vardır. Yeni Geziler ve ötesi için hazırlanma ve ileriye atılmanın zamanıdır. (Rojava’dan bir Partizan)

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu