GüncelMakaleler

PUSULA | Sayısız Mücadele İçinden Süzülüp Gelen Doğrular…

"Kuralların içeriği ve mantığı kavrandığı oranda bunları içtenlikle uygulama gücü kazanılır. Temel sorun kuralların neden-niçin gerekli ve zorunlu olduğuna dair kavrayıştır. Bu kavrayış gerçekleştiğinde uygulamak da kolaylaşır"

Komünist partiler bir çelişkidir. Bu partiler, sınıf savaşımını yürüten öncüler oldukları kadar, kendi içlerinde ideolojik mücadelenin yürütüldüğü birer çatışma arenasıdır da.

Yani proleter ideolojiyle, farklı biçimlerde ortaya çıkan küçük burjuva ideolojisinin, mücadele ve çatışma arenasıdır. Zıtların birliği ve mücadelesinin sayısız örneği ve biçimini komünist partiler kendi bünyelerinde yaşarlar.

Dediğimiz gibi proletarya partisinin mücadele tarihine bakıldığında sınıf mücadelelerinin bir devamı olan çatışma ve kopuşlara sıkça ve fazlasıyla tanıklık edilir.

Burada en önemli eşik, komünist partinin demokratik merkeziyetçilik ve disiplin ilkesidir. Bu ilkelerin her biri kendi başına da çok önemli iken ayrıca ve esas olarak bütünleştiklerinde gerçek anlamlarını bulurlar.

Örneğin değişik dönemlerde gazetemizin sayfalarında mutlaka yer bulan konu başlıklarından birisi olan kolektivizm; çalışma tarzı, kolektif ilke bütünü ve işleyişten kadro politikasına kadar olan başlıklarla ilişkisi vb. üzerinden çokça tartışılmıştır, halen de tartışılmaktadır. Kuşkusuz kolektif çalışmalarda sağlanacak başarının doğal ve somut sonuçları vardır. Ortak düşünüş, ortak pratik, ortak ruhi şekilleniş, ortak söylem ve davranış vb. Canlı bir organizma olan kolektifimizin bileşenleri arasındaki uyum ve refleksin gelişmesi, ortak dil ve kültürün inşa edilip yaygınlaştırılarak yeniden üretimin sağlanması vb. vb.…

Ama örneğin disiplin olmadan, demokratik merkeziyetçilik uygulanmadan, iki çizgi anlayışı ve mücadelesi doğru bir çizgide verilmeden kolektivizmi de tam anlamıyla hayata geçirmek zordur.

Bilinir ki, komünist partiler üç temel sacayağı üzerinde örgütlenerek politik iktidar mücadelesini sürdürürler: İdeoloji-program ve örgüt. İdeolojisini MLM’nin evrensel öğretisinden alan, programını Kaypakkaya’nın görüşlerinden hareketle oluşturan proletarya partisi de demokratik merkeziyetçilik, disiplin ve özgürlük ilkelerine göre örgütlenir. Bu partinin demokratik halk devrimini başarıya ulaştırmak için politik-askeri çizgisinin doğru olması kadar örgütsel birliğinin de sağlam olması gerekir. Örgütsel birliğini sağlamlaştıracak olan da irade ve eylem birliği, kişisel sorumlulukla kolektif yönetim ilkelerinin bilinçli ve örgütlü bir şekilde uygulanmasıdır.

Bu temel ilkeler komünist partilerin örgütlenme biçimini, işleyişini ve hareket tarzını belirler. Komünist partiler, demokratik merkeziyetçilik ilkeleri temelinde yukarıdan aşağıya, üstten alta doğru örgütsel inşalarını şekillendirirler. Bireyin örgüte, azınlığın çoğunluğa, alt komitelerin üst komitelere, tüm komiteler ve üyelerin merkezi buluşmalara tabi olma ilkesi Bolşevik-Maoist partilerin üzerinde yükseldiği temel direklerdir. Ancak bunlar “uyulması gereken basit kurallar” bütünü olarak anlaşılmamalıdır. Tüm bu başlıklar komünist partinin ideolojik varlık zeminidir.

Demokratik merkeziyetçilik, disiplin ve özgürlük, ne basit ve sıradan ne önemsiz ne de ezber ilkeler olarak görülebilir. Salt hukuksal düzenlemeler olarak da ele alınamazlar. Onlar, proletaryanın devrim biliminin evrensel ilkelerinin örgütsel ifadesi olarak anlaşılmalıdır. Devrimci komünistlerin örgütlenme ilke ve iradeleri sahip oldukları ideolojilerin cisimleşmesidir.

Sınıf bilinçli proleterler devrim ideolojilerini örgütsel ilkeler ışığında güvence altına alırlar. Bu örgütsel ilkeler aynı zamanda proletaryanın yürüyüş iradesi ve devrim kararlılığıdır. Komünist partinin bu önemli ve yaşamsal ilkelerine doğru zeminden bakılamaması, yeterince proleterleşemeyen, köklü bir devrimci dönüşüm sağlayamayan küçük burjuva unsurların yüzeysel yaklaşımlarının bir sonucudur.

Devrim nasıl ki bir bilimse, örgüt de bir bilimdir. Örgüt biliminin en temel ilke ve kuralları onun sahip olduğu dünya görüşünün ve devrim iddiasının somut ve samimi birer ifadesidir.

Bundandır ki her sınıf bilinçli proleterin demokratik merkeziyetçilik, disiplin ve özgürlük, irade ve eylem birliği kurallarını kavraması ve uygulaması gerekir. Ki bunlar dünden bugüne hızlıca ortaya çıkmış bir bütün değil, sınıf savaşımının gelişim yasalarına uygun olarak, sayısız mücadele içinden süzülüp gelen gerçeğe en yakın doğrulardır. Bunlar süreç içinde “ilke”, “kurallar bütünü” adını alır ve devrimci mücadele ve çalışmaya, amaca hizmet eden bir doğrultu vermeye çalışır. Dağınık-düzensiz olanı düzenlemeye, her alanda ve anda yaşamı ve mücadeleyi örgütlemeye çalışır; kendiliğindenciliğe müdahale ederler.

Doğanın, toplumun ve savaşın gelişim yasaları vardır; bu yasalara uygun oluşturulan kurallar, demokratik halk devrimini daha güçlü örgütlemek düzenlemek için vardır. Bu kurallar bütünü aynı zamanda proletarya partisinin disiplin ilkeleridir. Bu disipline uymak ve uygulamak aslında devrimin kurallarına uymak, ona hız kazandırmak demektir.

Devrimci kuralların toplamı disiplindir. Ve bu kurallar sadece “bizim dışımızdaki” yoldaşların uyması için değil hepimizin uyması için alınır. Kendisi, kendi bileşeni, kendi faaliyet alanı tutarlı ve örnek bir duruş sergilemeyenlerin toplamı güçlü bir şekilde harekete geçirebilmesi mümkün değildir. Bu mümkün olmadığında da kolektifimizin tek bir insan gibi yürümesi mümkün değildir.

Kuralların içeriği ve mantığı kavrandığı oranda bunları içtenlikle uygulama gücü kazanılır. Temel sorun kuralların neden-niçin gerekli ve zorunlu olduğuna dair kavrayıştır. Bu kavrayış gerçekleştiğinde uygulamak da kolaylaşır.

 

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu