Kovid-19’u Müslümanların yaydığı yönlü yaklaşımlarla Müslümanlara düşmanlığı körükleyen Sri Lanka devleti, Kovid-19’dan ölenlerin yakılması uygulamasını kabul etti. Ancak bu Müslüman geleneklerine aykırı uygulama ve Müslümanlar, bunu Sri Lanka’nın katliamcı yaklaşımının devamı olarak görüyorlar. Buna karşı çıkan kesimler ise devlet tarafından ırkçı çeteler eliyle tehdit ediliyor ya da tutuklanıyor.
Hükümetin zorunlu yakma kararı Dünya Sağlık Örgütü yönergelerine aykırı bir tutum anlamına geliyor ve dört Birleşmiş Milletler özel raportörü tarafından din özgürlüğünün ihlali olarak eleştiriliyor.
“Irkçı çeteler Müslümanlara karşı ideolojik savaş yürütüyor”
Bu politikayı eleştirdiği için tutuklananlardan biri Ramzy Razeek isimli emekli bir devlet memuru… Müslümanların salgını bilinçli olarak yaydığına dair devletin propagandalarına ve son olarak da Müslüman cenazelerinin yakılması uygulamasının kabul edilmesine karşı çıkan Razeek, facebook hesabında şunları paylaştı:
“Sri Lankalı Müslüman cemaati ideolojik savaşla karşı karşıya. Müslümanlar, ülkede faaliyet gösteren ırkçı çeteler tarafından ince bir şekilde yürütülen bu savaşla baş edemiyorlar… Irk düşmanları hedeflerine başarıyla ulaşıyor. Müslümanlar bu güçlü istihbarat saldırısı karşısında yeniliyorlar.
Müslümanlar derhal bir Cihat’a (ideolojik mücadele) hazırlanmalıdır. Bu, bütün Sri Lanka toplumunun sırtına yüklenen dini bir görevdir. Kalem ve klavyeyi silah olarak kullanarak ülke ve tüm vatandaşları için ideolojik mücadeleye hazırlanma zamanı.”
Razeek’e tutuklama, ırkçılara destek
Razeek bu paylaşımının ardından sayısız ölüm tehdidi aldı, eşi ve çocukları ile tehdit edildi ve bunun üzerine yeniden sosyal medya hesabından açıklama yaparak bir daha düşüncelerini dile getirmeyeceğini belirtmek zorunda bırakıldı. Ailesi için korktuğunu söyleyen Razeek’i ve ailesini tehdit eden ırkçı kesimler değil, Razeek Müslümanlara gözdağı verilircesine tutuklandı.
Razeek’in avukata erişim hakkının elinden alındığı da biliniyor.
Razeek’in serbest bırakılması için uluslararası çağrılar yapılıyor. İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) de bu tutuklamayı kınayarak “tutuklamaların, hükümetin Müslümanlara karşı önyargılı bir Covid-19 cenaze politikasını kabul etmesinden kısa bir süre sonra, Sri Lanka’nın Müslüman azınlığının güvenliği konusunda endişelerini artırdığına” dikkat çekti.
“Tanınmış Müslümanların tutuklanması endişeleri artırıyor”
HRW’nin dikkat çektiği bir başka tutuklama ise Müslümanlara ve Tamil Kaplanları’na dönük uygulamalara tanıklık yapan ve bu süreçlerin avukatlığını üstlenen Hicaz Hizbullah. Hizbullah, 2019 yılında en az 250 kişinin yaşamını yitirdiği Paskalya Pazarı’na dönük cihatçı grupların bombalı saldırılarına “destek olduğu” gerekçesiyle 14 Nisan’da tutuklandı.
Konuyla ilgili açıklama yapan HRW’nin Güney Asya direktörü Meenakshi Ganguly “Sri Lanka yetkilileri geçen yıl korkunç Paskalya Pazar saldırılarından sorumlu olanları kovuşturmaktan sorumludur, ancak tutuklamalar yasal olmalı ve tüm Müslüman toplumunu kötülemek için kullanılmamalıdır. Yakın geçmişte tanınmış Müslümanların tutuklanması, önyargılı hükümet politikaları ve artan Müslüman karşıtı nefret söylemi ile birleştiğinde, Müslüman toplumun daha geniş güvenliği için endişeleri artırıyor” dedi.
* srilankabrief.org ile hrw.org sitelerinden faydalanılmıştır.
