Güncel

“Politik öznelerle korona günlerinde krizi ve 1 Mayıs’ı tartışıyor” etkinliği gerçekleştirildi

Özgür Gelecek Gazetesi olarak koronavirüs günlerinde yaşanan krizi ve 1 Mayıs sürecini konuşmak için Türkiye'nin poliitk özneleriyle birlikte canlı yayın aracılığıyla  ile bir araya geldik.

Dün (27 Nisan 2020)  akşam Türkiye saatiyle 20.00, Avrupa saatiyle 19.00’da başlayan programda Birleşik Devrimci Parti, Sosyalist Meclisler Federasyonu (SMF) ve Partizan Türkiye’de ve dünyada var olan kriz ve pandemi ile krizin ilişkisi, yaklaşan 1 Mayıs süreci ile  emekçi kesimin içinde bulunduğu süreç tartışıldı.

İlk olarak söz alan Devrimci Parti temsilcisi Burcugül Çubuk, yaşanılan krizin, kapitalizmin yapısal bir krizi olduğunu belirtti. Kapitalizmin emperyalizm aşamasında yaşadığı krizlerin, bir silsile halinde devam ettiğini belirten Çubuk, 1800’lerin sonunda patlak veren krizin 1. Paylaşım Savaşı’nı doğurduğu, 1929 Borsa Krizi’nin ise 2. Paylaşım Savaşı’nı doğurduğunu ve sistemin kendini toparlamaya çalıştığını belirtti.

 

Bu silsileyi 70’lerdeki petrol krizi, 2001 Mortgage Krizi ve 2008 Finans Kapital Krizi gibi krizlerin devam ettirdiğini belirten Çubuk, sistemin bu krizlerden çıkış sağlayıcı savaşlara girdiğini, saldırgan ve sömürgeci bir politika izlediğini belirtti.

Bugün gelinen noktada ise sistemin 2008 krizinden çıkamadığını belirten Çubuk, ABD merkezli bir krizin bu dönemlerde tekrar baş göstereceği son birkaç yıldır konuşulduğunu belirtti. Sistemin kendini bölgesel-vekalet savaşlarıyla kendini var ettiğini açıklayan Çubuk, sistemin pandemi koşullarını kendini var ettirebileceği bir araç olarak kullanabileceğini belirtti.

SMF adına söz alan Erdal Ataş ise kapitalizmin son 100 yıllık döneminde emekçilerin krizlere müdahale etmediği takdirde egemenlerin bir şekilde kendini dizayn ettiğini belirtti.

Bu dizayn etmenin daha fazla merkezileşme, sömürü ve ekolojik ile insani yıkım olduğunu belirtti. Bugün emekçilerin bu yaşanılan krize müdahale etmediği takdirde emperyalizmin tek bir tekele gidene kadar yönetmeye devam edeceğini belirten Ataş, Lenin’in sözünü hatırlatarak işçi ve emekçilerin yaşam koşullarının ve üretim ilişkilerinin buna izin vermeyeceğini belirtti.

Pandemi sürecinin, zaten var olan krizi ortaya çıkarması sebebiyle kapitalizmin gerçek yüzünü çıkardığını belirten Ataş, kapitalistlerin bile kendi kendilerini eleştirdiğini belirtti. Kapitalizmin sağlık sisteminin, ekonomisinin çöktüğünü ve yönetemeyecek hale geldiğini belirten Ataş, çözümü halka deterjan içirmekle, zam politikalarıyla, sürü bağışıklığıyla ve sermayenin batmaması için tekrar işbaşı yapılmasında bulduğunu belirtti.

Partizan adına söz alan Togay Okay ise  adil yargılanma talebi ile girdiği Ölüm Orucu’nun 297. gününde yaşamını yitiren Mustafa Koçak’ı andıktan sonra 2019 Wuhan Koronavirüsü’nden önce dünya çapında kitlelerin hareketliliğine vurgu yaptı.

Okay, koronavirüs öncesinde Fransa’daki “Sarı Yelekliler” hareketinin uzun süredir devam ettirdiği eylemler, Almanya’da havayolu işçilerinin eylemi, Irak’ta 50 kişinin ölümüne neden olan direnişler, Şili protestoları gibi birçok sokak hareketleri olduğunu belirtti. Bu sokak hareketlerinde genç ve kadın katılımının yoğun olduğunu belirten Okay, özellikle Meksika ve Şili’de “Las Tesis” ile kendini gösteren ve dünyadaki bütün kadın hareketlerine ilham veren eylemlere değindi.

2019’un bağımlı ülkelerde daha şiddetli ve keskin bir eylemlikler olmak üzere emperyalist merkezlerde de farklı şekillerde kendini dışa vuran, özellikle işçi sınıfının artan eylemleriyle kendini gösteren bir kitle hareketinin olduğunu belirten Okay, yolsuzluk, işsizlik gibi talepleri olan bu sokak hareketlerinin üstüne pandeminin geldiğini belirtti.

2019’un sonu ile birlikte emperyalizmin yaşadığı krizin çok daha görünür hale geldiğini belirten Okay, sistemin uzun süredir tartıştıkları yeni bir “küresel ölçekte bir emek rejimi” örgütlenmesini yaşama geçirmeye başladıklarını belirtti. Kitleleri eve döndürmek için kolluk güçlerini kullanırken pandeminin sistemin işine yaradığını ve sistem için “can simidi” olduğunu belirtti.

Programda daha sonra konuşmacılar Koronavirüs sürecinde Türkiye’ye geçerek, İktidarın sürece nasıl yaklaştıklarına dair görüşlerini dile getirerek, politik öznelerin var olan kriz sürecine dair yaklaşımlarını aktardı. Birlikte mücadelenin önemsenmesi gerektiğinin altı çizilen bu bölümün ardında neler yapılması gerektiğine dair son bölüm geçildi. Kurumlar sözlerine sürece dair çalışmalarını ve tartışmalarını aktardı. Canlı yayın bu bölümün ardından sona erdi.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu