Almanya’nın Frankfurt şehrinde 31 Ekim 2023 Salı günü “Irkçılık, Baskılar ve Göçmen Mücadelesinin Tarihi” üzerine panel gerçekleştirildi. Almanya Türkiyeli İşçiler Federasyonu’nun (ATİF) 50. yıl kampanyası çerçevesinde düzenlenen panel, ATİF, Yeni Demokratik Gençlik (YDG) ve Eleştirel Hukukçular Çalışma Grubu (Arbeitskreis Kritischer Jurist*innen) tarafından Frankfurt Üniversitesi’nin eski kampüsünde gerçekleşti. Panele göç sosyolojisi ve ırkçılık araştırmaları alanında uzman olan Dr. Cihan Sinanoğlu, göç araştırmaları ve toplumsal hareketler konusunda uzman olan Dr. Martina Blank ve ATİF temsilcisi katıldı.
Dr. Sinan Cihanoğlu gündelik ırkçılık ve kurumsal ırkçılığın tehlikeleri üzerine bir sunum yaptı. Sunumunda ırkçılık, antisemitizm ve her türlü gericilikten bahsedilirken, her zaman yurt dışına işaret edildiği, fakat bu sorunun kökeninin yaşadığımız coğrafyada da var olduğunu söyledi. Sinanoğlu’nun yönettiği Ulusal Ayrımcılık ve Irkçılık Monitörü’nde çıkan bazı anket sonuçlarını katılımcılara sundu. Anket sorularından biri farklı etnik kökenlerden ve kültürlerden gelen insanların daha az zeki ve çalışkan olup olmaması üzerineydi. Katılımcıların çoğunluğu yabancı ve göçmenlerin daha az zeki ve çalışkan olmadıklarını söyledi. Yine katılımcıların çoğunluğu doğrudan veya dolaylı olarak ırkçılığa maruz kaldığını belirtmiş.
Dr. Martina Blank ise birleşim öncesi ve sonrasında Alman hükümetinin sığınma ve göç politikasındaki devlet politikaları üzerine bir sunum gerçekleştirdi. Sunumunda göçmenlerin ülkelerine göre sınıflandırıldığına vurgu yapan Blank, bu çerçevede sağlık sistemi, barınma, çalışma vb. konularda dezavantajlara değindi. Ayrıca mültecilere bir entegrasyon programı önerilmediği, ancak bunun yapılması emredildiğine vurgu yaptı. Bu çerçevede ise kapsayıcılık yerine tek taraflı bir entegrasyon beklendiği ve bunun için imkanların bile sunulmadığını söyledi. Dr. Martina Blank, aynı zamanda mültecilerin yaşadığı sorun ve Almanya’daki barınma sorunun kesiştiği noktalara değindi. Belediyelerin barınma için daha fazla talep ettiği, fakat neredeyse hiç uygun fiyatlı konut olmadığı için bunun maddiyatını karşılamanın mümkün olmadığının altını çizdi. Blank son olarak, sığınma hakkının anayasada yer aldığı, ancak yeni mülteci yasası gibi yeni reformlar ile bu hakkının daha da imkansız hale getirildiği söylendi.
ATİF’in 47 yıllık mücadele tarihini ve Almanya’daki göçmen ve mültecilerin antifaşist ve antiemperyalist mücadelesinin tarihini anlatan ATİF temsilcisi ise, bu çerçevede özellikle Türkiye ve Türkiye-Kürdistanı’ndan gelen göçmenlerin geliş sebeplerini aktardı. Aynı şekilde göçmenlikten kaynaklı yaşadıkları sorunlar çerçevesinde demokratik hakları için mücadele ettiklerini de belirten ATİF temsilcisi, göçün yoğun olduğu dönemlerde ise her zaman ATİF gibi kurumların nicel ve nitel olarak güçlendiğini söyledi. Dünden bugüne kapitalist-emperyalist sistemin yaşadıkları krizlerin faturasını göçmenlere çıkarmak istediğini kaydeden temsilci, sistemin göçmenlerin sorunları değil, onları bir sorun olarak göstererek, ayrımcı ve ırkçı politikalara maruz bırakarak sağcı politikaların güçlendirdiğine vurgu yaptı ve AFD partisinin kazandığı seçim zaferlerine işaret etti. ATİF temsilcisi, ırkçılığın ve faşizmin Almanya’da örgütlü olduğunu ve buna karşı geniş anti-faşist birliklerle yine aynı şekilde örgütlü mücadele edilmesi gerektiğine vurgu yaptı. ATİF temsilcisi, “ATİF’in 47 yıllık mücadele tarihi, kazanımlarla dolu bir tarihtir. Bu kazanımlarını yerel ve göçmen halklarla birlikte daha ileriye taşıma hedefindedir1” sözleriyle sunumunu sonlandırdı.
Panelistlerin sunumları ardından panel soru-cevap bölümü ile sona erdi.
