H. Merkezi: Elimize e-posta yoluyla ulaşan haberi güncelliği dolayısıyla paylaşıyoruz.
Mınbiç Askeri Meclisi’nin başlatmış olduğu Mınbiç hamlesinde yerini alan Türkiye İşçi Köylü Kurtuluş Ordusu (TİKKO) savaşçılarından Barbara Anna’dan sürmekte olan hamleye dair kısa bir değerlendirme.
Mınbiç’in yüzde 30’unun Kürt, yüzde 60’ının Arap olduğunu söyleyen Barbara Anna, Mınbiç’in DAİŞ’in askeri açıdan merkezi olarak bilinen bir yer olduğunu bunun için de çok önemli bir hamle olduğunu vurguladı. Mınbiç’in çevresindeki bütün köyler çetelerden temizlenip asayiş yerleştirilerek noktaların tutulduğunu ifade eden Barbara Anna, BÖG ve YPG savaşçılarıyla birlikte tuttukları noktaya DAİŞ’in saldırısı üzerine takviye olarak geldiklerini belirtti.
Mınbiç’in tamamen çembere alındığını söyleyen Anna, çetelerin sivilleri kalkan olarak kullandığı için şehirde henüz sivillerin bulunduğunu ve bundan kaynaklı çok dikkatli davrandıklarını belirtti. Koalisyon uçaklarının sadece çeteleri kesin olarak belirlediği zaman askeri bir hareketlilik gördüklerinde vurduğunu ifade eden Barbara Anna, hamlenin Mınbiç alındıktan sonra devam edeceğini, amacın çetelerle TC’nin bağını tamamen kesmek olduğunu söyledi.
Özgürleştirdikleri köylerden bazı çetelerin kullandıkları evlerin bahçelerinde kenevir yetiştirildiğini gören Anna, halka sigarayı dahi yasaklayan bunun için insanlara işkence eden infaz eden çetelerin ise çoğunluğunun uyuşturucu bağımlısı olduğunu söyledi.
Geçtiğimiz günlerde BÖG ve TİKKO savaşçılarının bulunduğu noktaya gece saatlerinde çetelerin saldırdığını ifade eden Anna, uzun zamandır Enternastonalist Özgürlük Taburu’nda olmasına rağmen ilk defa bir çatışma pratiğine girdiğini, saldırıyı hiçbir kayıp vermeden püskürttüklerini söyledi. Bundan kaynaklı hem heyecanlı hem de mutlu olduğunu belirtti.
Mınbiç’in tamamen çembere alınmasından kaynaklı, kaçacak yer bulamayacakları için direneceklerini, bu yüzden de temkinli ilerlendiğini söyleyen Barbara Anna, ev ev operasyon yaptıklarını, köylerdeki sivilleri güvenli alanlara yönlendirdiklerini ifade etti.
Çetelerin en çok baskı uyguladığı kadınların bu özgürleştirme hamlesine daha istekli ve inançlı baktıklarını belirten Anna “Mınbiç’i özgürleştirmeyi en çok da kadınlar için istiyorum, bu kadar baskı zulüm ve tecavüzler yeter artık! Kadınlar kendi renklerinde, özgürce yaşamalı. Bunun için, DAİŞ barbarlığını tüm yeryüzünden silene kadar savaşmaya devam edeceğiz” dedi.
