GüncelManşet

TKP/ML Hapishane Kadın Komitesi; “Tüm kadınları geleceğini ellerine almaya, mücadeleyi büyütmeye, karanlığı yıkmaya çağırıyoruz!”

H. Merkezi: 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Günü’ne ilişkin TKP/ML Hapishane Kadın Komitesi açıklama yaptı. Açıklamada, “Tüm kadınları geleceğini ellerine almaya, mücadeleyi büyütmeye, karanlığı yıkmaya çağırıyoruz” denilerek mücadeleyi büyütme çağrısı yapıldı.

TKP/ML Hapishane Kadın Komitesi, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Günü’ne ilişkin yaptığı açıklamada OHAL ile kadın ve LGBTİ’lere yönelik artan şiddet ve cinsiyet ayrımcılığına dikkat çekti.

“Şiddet ataerkil ideolojinin can damarı”

Her gün üç kadın ve LGBTİ’nin katledildiği, yok sayıldığı, bedenine, emeğine, kimliğine, alın terine el konulduğu, taciz-tecavüz, işkence, baskı, zulüm ve sömürüyle hayatlarının cehenneme çevrildiği bir ülkede, coğrafyada yaşıyoruz” şeklinde başlayan açıklamada, “Bir iktidar amacı olarak, erkek egemen faşist, gerici sistemlerce beslenip, büyütülen, politik bir saldırı olarak ele alınan, kadın ve LGBTİ’lere yönelik bu şiddet aynı zamanda ataerkil ideolojinin de can damarı” ifadeleri kullanıldı.

İşte bu ataerkil ideolojiyle kuşatılmış toplumda ki kadının yerinin aile-ev ve çocuklarla sınırlandığı, dini-feodal değer yargılarıyla, ataerkil baskılarla prangalandığı; ucuz iş gücü ve ücretsiz ev içi köle, esnek, yarım zamanlı, enformal, güvencesiz çalışma koşullarıyla cendereye sıkıştırıldığı; ölümlerin, kadın katliamlarının sıradanlaştırılarak yükseltildiği, topluma kanıksatıldığı bir şiddet sarmalında yaşıyor/ yaşatılıyoruz” denilen açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“OHAL bahanesiyle kadınlar da sindirilmek isteniyor”

14 yıl boyunca bu cendere, dini argümanlar, motifler de eklenerek daha bir fazla sıkılırken, kadınların onca mücadelelerle elde ettiği haklar da tek tek gasp edildi/ediliyor. Bugün iktidar, OHAL bahanesiyle saldırılarına hız verirken toplum, kadınlar da sindirilmek isteniyor. İronik bir biçimde Mirabel Kardeşlerin tecavüz edilerek katledildiği tarihin yıl dönümünde; ülkemizde ki erkek egemen faşist diktatörlük, çocuk istismarını, taciz ve tecavüzü meşrulaştıran, tecavüzü aklayan bir düzenlemeyi yasalaştırmak istiyor.

“Geleceğimiz için savaşmaktan başka seçeneğimiz yok”

Gerici, faşist, cinsiyetçi “erk”ek sistemin saldırılarına karşı bedenimize, kimliğimize, emeğimize sahip çıkmanın yolunu ise Mirabel Kardeşler gösteriyor:

‘Bunca acıyla dolu ülkemiz için yapılacak her şeyi yapmak bir mutluluk kaynağı: kollarını kavuşturup oturmak ise üzücü” diyen Minerva Argentina Mirabel; “Çocuklarımızın, bu yoz ve zalim sistemde yetişmesine, izin vermeyeceğiz. Bu sisteme karşı savaşmak zorundayız…’ diyen Patria Mercedes Mirabel;

‘… haklı olan her şey için savaşmaya devam edeceğiz’ diyen Maria Teresa Mirabel, geleceğimiz için savaşmaktan, mücadele etmekten başka seçeneğimiz olmadığını gösteriyorlar.

“Geleceğimizi ellerimizle inşa edeceğiz”

Hele ki bugün kadınların yaşam haklarının dahi güvencede olmadığı koşullar da artık mücadele etmek, geleceğine, yaşamına sahip çıkmak bir tercih meselesi olmaktan çıkmış, zorunluluğa dönüşmüşken;

Bizler geleceğimizi faşizmin karanlığına bırakmayacak, sokakları, meydanları cellâtlarımızın, erkek egemen sistemin ve bekçilerin postallarına terk etmeyecek, isyanı yaymaya, savaşı büyütme çağrısına yanıt olup, geleceğimizi ellerimizle inşa edeceğiz. Tüm kadınları geleceğini ellerine almaya, mücadeleyi büyütmeye, karanlığı yıkmaya çağırıyoruz!

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu