GüncelManşet

Manok: “Ermeniler ‘dibi delik bir tencere’ gibi”

İstanbul: Nor Zartonk dün “Tarihten günümüze, Türkiye dışındaki İslamlaş(tırıl)mış Ermeniler” konulu bir panel düzenledi. Yervant Baret Manok’un konuşmacı olduğu panelde Manok, tarihten bu yana geniş bir coğrafyada yaşayan bir halk olmasına rağmen şu an dünyada 10 milyon Ermeni bulunduğuna dikkat çekerek Ermeni toplumunu “Tencerenin altı delik” şeklinde tanımladı.

Ermeni kurumu Nor Zartonk dün akşam (10 Aralık) “Tarihten günümüze, Türkiye dışındaki İslamlaş(tırıl)mış Ermeniler” isimli bir panel düzenledi. Getornagan Lisesi’nden Yetişenler Derneği’nde gerçekleştirilen panelde Nor Zartonk adına Sayat Tekir yer alırken konuşmacı olarak araştırmacı Yervant Baret Manok panele katıldı.

 

“Ermeni halkı çeşitli topluluklar içerisinde eriyor”

Panelin amacını Ermenice bir konuşma ile anlatan Nor Zartonk’tan Tekir’in ardından Manok da Ermenice bir giriş konuşması gerçekleştirdi. Ardından sunumuna Türkçe devam eden Manok, Türkiye’de 10 yıl öncesine kadar “İslamlaş(tırıl)mış Ermeniler”in konuşulmadığına dikkat çekerek “Son 10 yıldır da daha çok Türkiye’dekiler konuşuldu” dedi.

Ermeni halkının tarih içerisinde başka topluluklara dönüşerek sayı kaybettiğine değinen  ve bu durumun sadece İslam ile sınırlı olmadığını savunan Manok, “4 bin senelik bir tarihi olan bir toplumun şimdiye kadar yüz milyonlarca nüfusu olmalıydı” dedi ve Ermeniler açısından durumun böyle olmadığını belirtti. Şu an dünyada yaklaşık 10 milyon Ermeni’nin bulunduğuna dikkat çeken Manok “Demek ki tarih boyunca çeşitli topluluklar içerisinde erimekteyiz” dedi. Manok bu yönüyle Ermeni toplumunun “altı delik bir tencereye” benzediğini vurguladı.

Ermenilerin hem Hıristiyan hem de İslamlığın farklı mezhepleri içerisinde eridiğini, bunun bir kısmının doğal olduğunu ve bu durumun yalnızca İslamlıkla ilgili bir konu olmadığını belirten Manok esas konunun büyük topluluklardan küçük parçalar halinde yaşanan kopuşlar ve Ermeni topluluğunun büyük kısmından yaşanan uzaklaşma olduğuna vurgu yaptı.

                                                                     

nor zartonktan panel02“Ermeni halkının yaşadığı ilk büyük tehcir…”

Arap ülkeleri, İran, Azerbaycan, Ermenistan, Karabağ, Gürcistan, Orta Asya ve Avrupa’daki İslamlaş(tırılmış) Ermenilerin kısa kısa tarihçesini aktaran Manok’un anlatımda çok önemli tarihsel bilgiler yer alsa da dönemlerin ve toplulukların sosyo-ekonomik yapısından, halk hareketlerinin dönemsel gelişimlerinden yoksun anlatımı bazen paneli resmi tarih anlatımına çevirse de yapılan bazı tartışmalar oldukça önemliydi.

Örneğin Osmanlı-Safevi devletleri arasında yaşanan savaş sırasında yaşanan tehcir önemli bir bilgi oldu. Şah Abbas’ın önderlik ettiği Safevi ordusunun Osmanlı ordusu karşısında zayıf olmasından kaynaklı savaşta karşılaşma ihtimali olan ve Ermeni halkının yaşadığı bölgede gerçekleştirdiği kırım ve tehcirden bahseden Manok, bu dönemde 300 bin ila 500 bin arasında Ermeni’nin topraklarından zorla İran’a tehcir edildiğini, tehcir sırasında Aras Nehri’nden geçerken çok sayıda kişinin yüzmeyi bilmediği için nehirde ve yolda yaşamını yitirdiğini ve ekili arazilerinin Osmanlı ordusuna yaramaması için ateşe verildiğini aktardı. Manok “Genelde Ermenilerin yaşadığı ilk büyük tehcir olarak 1915 bilinir ama öncesinde İran’a yaşanan bu tehcir Ermeni halkının yaşadığı ilk büyük tehcirdir” dedi.

 

“Müslümanlaş(tırıl)mış” ve “İslamlaş(tırıl)mış” tartışması

Manok’un sunumunun ardından yapılan tartışmalar sırasında bir katılımcı kavram olarak neden “Müslümanlaş(tırıl)mış Ermeniler” yerine “İslamlaş(tırıl)mış Ermeniler”in kullanıldığını sordu. Yine başka bir katılımcı bununla ilgili din alimleri tarafından çeşitli tartışmalar olduğuna dikkat çekerek “Müslüman”ın “iman eden kişi” anlamına geldiğini ve bu yüzden aslında sadece İslamiyet’i benimseyenlerin değil tüm dinleri benimseyenlerin “Müslüman” olduğunu söyledi.

Bu kavram yerine “İslam”ı kullanmak gerektiği konusunda belli noktalarda ortaklaşıldığını söyleyen katılımcı ayrıca genelde İslamiyeti kabul edenler dışındaki topluluk ve inançları anlatmak için kullanılan “gayri müslim” tanımının da doğru olmadığını ve bunun yerine “gayri İslam”ın kullanılması gerektiğini vurguladı.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu