OHAL ve KHK’lar işçi ve emekçilere yönelik hak gasplarını yasalaştıran devlet, Özel İstihdam Büroları’nı devreye soktu. İş güvenliğini sıfırlayan, kazanılmış haklara bir bir el koyanlar, işçi ve emekçilerin grev ve eylemlerine tahammülsüzlüğünü KESK’in Ankara mitingini yasaklayarak bir kez daha gösterdi.
Diğer yandan dünyanın her yerinden kadınların sesi yükseliyor. Arjantin’de kürtaj yasasına karşı direnen ve meclisten geçmesini engelleyen kadınlardan tıpkı Reyhaneh Jabbari gibi özsavunmasını kuşanan ve idama mahkum edilen Zeynep Sekaanvand’a kadın direnişi yükseliyor. Yaşadığımız topraklarda ise darbe girişimi ve OHAL’in ardından tırmanışa geçen nefret kültürü, geçtiğimiz günlerde trans kadın Başak’ı katletti. Heteroseksist, erkek egemen sistemin OHAL ile beraber yine ve yeniden üretilmesi, ezilen her kesime yönelik saldırıların bir parçası olarak karşımızda duruyor.
Alevilerin aşure dağıtmasını bile OHAL’i sebep sunarak engelleyen bu zihniyetin ikinci OHAL döneminde saldırılarının büyüyeceği aşikar.
Kısacası, olağanlaştırılmış OHAL haliyle birlikte sadece muhalefet değil, olası muhalefet dahi bastırılmaya, daha filizlenmeden ortadan kaldırılmaya çalışılıyor.
Ancak gazetemizin üçüncü sayfasında da söylediğimiz gibi bu filmin sonunun “ezilenlerin direnişinin yarattığı bir cehennemle bitmesi pekala mümkündür.”
