Dünya

Luxemburg, Liebknecht, Lenin (LLL) Berlin Yürüyüşü

Her yıl LLL-Yürüyüşü (Luxemburg, Liebknecht, Lenin) adı altında Almanya'nın başkenti Berlin'de düzenlenen Almanya merkezli anma yürüyüşü 2020 senesinde de binlerce kişinin katılımı ile gerçekleştirildi.

Berlin: Almanya’nın başkenti Berlin’de Ocak 1919’da soğuk bir kış gününde Sosyal Demokratların işbaşında olduğu bir dönemde ve bu hükümetin silahlı güçlerince, Noske ve ortakları tarafından barbarca katledilen Rosa Luxemburg ve Karl Liebknecht 101. ölüm yıl dönümlerinde devrimci enternasyonal dayanışma ruhu ile anıldılar.

Her yıl LLL-Yürüyüşü (Luxemburg, Liebknecht, Lenin) adı altında Almanya’nın başkenti Berlin’de düzenlenen Almanya merkezli anma yürüyüşü 2020 senesinde de binlerce kişinin katılımı ile gerçekleştirildi.

Alman işçi hareketi ve uluslararası komünist hareketin en kalifiye, en önde duran iki önderi olan Rosa ve Karl için binlerce kişi her sene olduğu gibi bu yıl da Berlin’in Frankfurter Tor meydanında saat 09:00’dan itibaren bir araya gelerek saat 10:00`da hep birlikte anıtmezara doğru yürüyüşe geçtiler.

Alman işçi hareketi ve uluslararası komünist hareketin en kalifiye, en önde duran iki önderi olan Rosa ve Karl, bu iki dağ kartalı, bundan 101 yıl önce Sosyal Demokratların işbaşında olduğu bir dönemde bu hükümetin silahlı güçlerince, Noske ve ortakları tarafından barbarca katledilmişlerdi.

Yıl 1918’i gösterdiğinde Almanya derin bir devrimci kriz içindeydi. Dış koşulların zorlayıcı baskısıyla içteki kriz hızla ve akıl almaz çabuklukla derinlik ve genişlik kazanmıştı. Böylesi bir ortamda işçiler ve sokak ayağa kalkmıştı. Kasım 1918 yılında Berlin’de sosyalist cumhuriyet ilan edildi. Sosyal demokratlar her zamanki gibi devrime ihanet ederek sosyalist cumhuriyetin karşısında yer aldılar.

Karl ve Rosa’nın başını çektiği Komünist Partisi işçilerin bütününü yönetecek durumda değildi ve ancak aralık ayında Alman Bağımsız Sosyal Demokrat Partiden kopabilmiş ve kongrelerini yapabilmişlerdi.

Rosa ve Karl olgunlaşan devrimci duruma, tarihin akışının yarattığı bu elverişli ve ideal koşullara, elverişli ve ideal olmayan bir partiyle müdahale etmek zorunda kalmışlardı. On binlerce devrimci işçi ayaklanmıştı. Ayaklanan işçiler burjuvazinin acımasız vahşeti ve kurduğu tuzaklarla kitleler halinde katledildiler. Önderleri Rosa Luxemburg ve Karl Lieblnecht ise öldürüldü.

Parti henüz oportünizmden yeni kopmuş ve henüz güçsüzdü, genç ve deneyimsizdi. Bu durum Karl ve Rosa’nın önderlik ettiği Komünist Partisinin en zayıf yanıydı. Ne ki işçiler sokağa inmişti bile. Uygun olmayan öznel koşullarına karşın, devrim onları hareketin başında geçmeye zorladığında bunda tereddüt etmediler ve “buna cesaret ettim” nağrası eşliğinde devrimin başına geçtiler ve bunu yaşamlarıyla ödediler.

Devrim dün olduğu gibi bugün de; “vardım, varım, var olacağım!” demeyi ısrarla sürdürecektir. Ve Almanya devrimi yeni bir baskısını mutlak biçimde yapmada gecikmeyecektir. Tarih bu diyalektik yasadan kaçınamaz; diyalektik tarihi çoğu kez uzunca bir süre beklemek zorunda kalsa da.

Avrupa Türkiyeli İşçiler Konfederasyonu (ATİK) ve bileşenleri Yeni Kadın ve YDG (Yeni Demokratik Gençlik), Rosa ve Karl’ın katledilişlerinin 101. yıl dönümünde bayrak ve pankartları ile bu yıl Internationale Bündnis’in  kortejinde yer aldılar.

Ayrıca ATİK tarafından Berlin’de her yıl yürüyüş eyleminden bir gün önce düzenlen Rosa Luxemburg Konferansı’nda bir stant açılarak, Yunanistan’da tutsak bulunan Abdullah Gürlek ve Vedat Yeler için Özgürlük Kampanyası ile ilgili bilgilendirme çalışması yürütüldü.

Anma etkinliğine ayrıca  DKP/BÖG, TKP-ML, MKP, TİKB ve TKEP/L  gibi Türkiyeli devrimci komünist örgütte katılarak, yürüyüşe ortak  çağrı yaptılar ve ortak bir pankart arkasında düzenledikleri kortejlerde yürüdüler.

Yürüyüş anıt mezara gelindikten sonra sona erdi. Binlerce kişi gün boyunca anıt mezarlığı ziyaret ederek kırmızı karanfiller bıraktılar.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu