Gençlik

“Köylünün durumu önceki yıllara göre daha da içler acısı “

Yeni Demokrat Gençlik olarak 5. köy çalışmamızın olduğu köyde, köylünün ne zorluklarla çalıştığını; emeğinin nasıl sömürüldüğünü YDG olarak köylülerle yaptığımız röportajla aktarıyoruz.

YDG: Bu sene kayısının verimi nasıl?

Köylü: Bu sene kayısının verimi iyidir. Malatya’da bu sene son 3 yıl içerisinde yetişmediği kadar kayısı oldu. Yalnız kayısının kalitesi iyi olmadı çünkü maddi gücümüz olmadığı için bakımını yapamadık. İlaç parası bulamadığımız için ilaçlayamadık. Mazot pahalı olduğu için bahçelerimizi süremedik. Bundan dolayı kayısının kalitesi çok düşük oldu.

YDG: Kayısı fiyatları geçen yıllara göre nasıl? Bu fiyatlar nasıl belirleniyor?

Köylü: Kayısı fiyatları önceki yıllara göre çok düşük. Malatya’da üreticilerin kooperatifleri yok. Ayrıca kendi aralarında birlik olmadığı, devletin de şimdiye kadar “Fiskobirlik” gibi taban fiyatını belirleyebileceği bir müdahalesinin de bulunmadığı için burada kayısı fiyatlarını genelde tefeci-tüccarlar belirliyor. Bu sene bizim elimizden çıkan en iyi kayısının fiyatı 3-4 TL arasında değişiyor. Maddi sıkıntılar nedeniyle bahçemize yeterince bakım yapamadığımız için ürünlerin fiyatı ise çok daha aşağıdadır. Genel masraflarını (işçi, su, elektrik, mazot, vb.) düşündüğümüzde özellikle küçük üreticinin zarar etmemesi mümkün değil. Malatya’da Şeker Pazarı diye bilinen yerde işçi parasını ödeyemediğimiz için traktörlerimizi satmaya başladık. Yine birçok köylümüz meyveyi dalında bırakmayı tercih ediyor. Tersinden köylüler, kendi aralarında da birleşemedikleri için isyanlarını kendi bahçelerini keserek ortaya koymaya çalışıyor. Ya kuruyan ağacın yerine yenisini dikmemeyi tercih ediyor ya da bahçede ürün değişikliğine gidiyor.

Birçok pazarda olduğu gibi kayısı sektöründe de üç-dört tane tefeci ya da ağa en büyük arazileri elinde bulunduruyor. Küçük üreticiyi de belirledikleri fiyatlarla sömürüyor.

YDG: Hayvancılıkla uğraşan köylünün durumu nasıl?

Köylü: Köylünün durumu önceki yıllara göre daha da içler acısı. Yetiştirdiği kayısıyı satamazken ya da zarar ederken tarımın tasfiyesiyle birlikte ekip biçemez hale gelen köylü hayvancılıkta da aynı politikalardan kaynaklı yıllarca emeğini çektiği hayvanların ürünlerini satamıyor. Yetmezmiş gibi artık hayvanlarını da satamıyorlar. Mesela samanın tonu 450-500 TL iken bir yaşındaki dananın fiyatı da aynı. Daha ne diyeyim artık!

YDG: Köylünün durumu nasıl?

Köylü kadın: Köylünün durumu kötüdür. Köylünün büyük bir kısmı geçim sıkıntısı çekiyor. Yoksulluk için de yaşıyor.  Halk mağdur durumdadır. Yarım eden de yok. Köyde iş olanakları olmadığı için gurbette gidiyorlar. Fakat orda da iş bulamıyorlar bulanlar ise düşük bir ücretle çalışıyor. Ürünü olanlar düşük bir ücretle satmak istemediği için satmıyor-satamıyor. Bundan dolayı ürünü çürüyor. Yıl boyunca tüm emeği boşa gidiyor. Devlet tüm zararı vatandaşa yüklüyor. İşçiyi köylüyü sömürüyor.

Gençler işsiz, iş bulamıyor. Geçimsizlilikten kaynaklı aile içi sorunlar yaşanıyor. Erkekler sabahtan-akşama kadar kahvede oyun oynuyor. Akşam eve gelince kavga oluyor. İş olmadığı için evine ekmek getiremiyor. Ürün de satılamadığı için köylünün büyük bir kısmı ürününü ekip-biçemiyor. Verdiği emeğin karşılığını alamıyor. Ürünü de elinde kalıyor.  Köylü mağdur durumdadır.

 

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu