GüncelManşet

Gündem: AKP’nin JİTEM’i; SİHA

Savaşta teknolojik olarak üstünlüğü elinde bulunduran TSK, buna paralel olarak her teknik yöntemi halkın mücadelesine karşı kullanmaktadır.

TC’nin halktan iliklerine kadar sömürerek sahip olduğu sermaye, her yeni dönemde özellikle askeri alanlara yapılan devasa bütçeler ile katliam, saldırı ve baskı olarak yine halka geri dönüyor. TC’nin savaş tarihi boyunca kullandığı yöntemler hep teknolojik üstünlüğe bağlı olarak kendini gösterir. Başta ASELSAN ve BAYRAKTAR olmak üzere TC’nin savaş sanayisini üstlenen şirketler, ürettikleri teknolojik silah ve mühimmatlar ile bu haksız savaşta ciddi bir rol oynuyor.

Savaşta tamamen imhaya dayalı bir konsept izleyen TC’nin, özellikle bombardımanlarda kimyasal kullandığı birçok defa ortaya çıktı.Özellikle son 2.5 yıldır gerilla savaşının yükselmesi ile birlikte TC’de kirli savaş konseptine uygun olarak yeni yöntemler geliştirdi. Bunlar arasında SİHA(Silahlı İnsansız Hava Aracı) önemli bir yerde duruyor. Bu araçlar uzaktan kumanda ile kontrol edilen, termal kameralar ile tespit özelliği yüksek olan, keşif ve bombalamalar için kullanılmaktadır.

Son dönemlerde TSK’nın gerillalar karşısında birebir çatışmalar sonucu verdiği çok sayıda kayıplar karşısında bu araçlar TSK için bulunmaz bir avantaja dönüştü.

Geçtiğimiz sene 11 DHKC ve 12 TKP/ML TİKKO gerillası da SİHA’ların etkin olarak kullanıldığı operasyonlar sonucunda şehit düşmüştü.

Ağustos ayında şehit düşen 3 MKP gerillası ve Nurhak’ta şehit düşen biri MLKP’li biri PKK’li 2 gerillada SİHA’ların takibi sonrası pusuya düşürülerek ölümsüzleşmişti.

Bu örnekleri çoğaltmak maalesef mümkün.

Elbette ki uzun süreli halk savaşında saldırı ve savunma anlamında yeni yöntemlerin keşfedilmesi kaçınılmazdır. Savaşın doğası gereği zıt güçler arasındaki çelişkiler sürdüğü müddetçe savaşın boyutu da değişerek sürer. Bu devrimci güçler için olduğu kadar devlet içinde geçerlidir. Teknolojik olarak üstünlüğü elinde bulunduran devlet bu avantajını ideolojik temeline uygun olarak kullanıp yeni imha araçları üretir.

 

AKP Sıkıştıkça SİHA’lara Sığınıyor!

Bu araçlar devrimci güçlere karşı olduğu kadar kitleye dönükte kullanılır. TC tarihi bu anlamda katliamlar örnekleri ile doludur.

2012’de Roboski’de savaş uçaklarının bombalaması sonucu katledilen 34 kişinin acısı hala tazedir. Yine geçtiğimiz günlerde Colemerg’de(Hakkâri) arkadaşları ile piknik yaparken katledilen Mehmet Temel aslında bu zihniyetin yok olmadığı müddetçe tükenmeyeceğini gösterdi.

siha 1Yaralanan diğer 2 kişinin de tutuklanması bu katliam için uydurulan “işbirlikçi” kılıfının boşa düşmemesi için atılan adımdır. Bu katliam Roboski’nin devamıdır.

OHAL ile ayakta kalmaya çalışan AKP/Erdoğan diktatörlüğü, önümüzdeki süreçte de bu tarz saldırı ve katliamlarını sürdürecek gibi görünüyor. Erken seçim ihtimalini de göz önüne alırsak eğer ulusalcı/milliyetçi kesimlerden oy almak pahasına Kürt ulusuna dönük saldırılar artacaktır.

Nitekim bugün AKP/Erdoğan iktidarının zemini bu milliyetçi politikalar oluşturmaktadır. Kürt ulusuna topyekun savaş ilanı ile temelini milliyetçi/ırkçı politikalara sarılması, özellikle MHP’yi kendisine yedekleme çabası bunun tezahürüdür. SİHA’lar ile savunmasız insanların hedeflenmesi bu politikanın sonucudur.

Bugün ezilenlere düşen görev her türlü teknolojiye ve devasa sermayeye sahip olan faşist TC’ye karşı ortak hareket etmektir. Bu ortaklık devletin resmi ideolojisini oluşturan Kemalist kesim yada AKP muhalifi olan milliyetçi kesim ile değil, bizzat devletin temelde düşmanlık beslediği kesimler ile mümkündür. Bilinmelidir ki, SİHA’lar, çeşitli zırhlı araçlar, uçaklar vb. hiçbiri örgütlü bir halkın üstesinden gelemezler.

Katliamlar ancak ezilenlerin mücadelesi ile durdurulabilir.

(BirYDG’li) 

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu