Munzur Kültür ve Doğa festivali öncesi köy çalışmaları tüm hızıyla devam ediyor.
Festivale çağrı cumhurbaşkanlığı seçimi ve köye dönüşlere dair yürütülen yoğun ilgisini topluyor. Partizan YDG ve YDK’lıların yürüttüğü çalışmada cumhurbaşkanlığı noktasında kafa karışıklığının olduğu görüldü. Köye dönüşler noktasında istekli olunduğu ama devletin yoğun baskılarından kaynaklı başlatılan imza kampanyasına imza atmakta dahi halkın çekingen olduğu fark edildi. Dersim köylerinde cumhurbaşkanlığı seçimleri tartışılıyor Cumhurbaşkanlığına dair yürütülen çalışma da ise halkın çelişkileri öne plana çıkarken yapılan tartışmalar ile bu çelişkilere cevap olunmaya çalışıldı. En sık karşılaşılan görüş ise; seçimlerin halka bir yararının olmadığı ama başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın halka yaptığı zulmün önüne geçebilmek onu iktidardan düşürebilmek için oy vermeyi kurtuluş yolu olarak görmeleridir. Aynı zamanda “kim ne yapsa ne etse bize bir faydası yok. Şimdiye kadar verdik ne oldu. Biz anca seçimlerde akıllarına geliyoruz.” diyerek durumu anlatıyorlar. Ve cumhurbaşkanlığına aday olan Selahattin Demirtaş’ın ilerici, demokrat olmasından kaynaklı onun desteklenmesi gerektiği noktasında düşünceler yer alıyor. Partizan, YDG ve YDK’lıların yürütmüş olduğu çalışmada aday olan kişilerden ve partilerden bağımsız cumhurbaşkanlığı seçiminin halka dair temsiliyetinin olmaması kitlelerin bir taraf belirlemesi gerektiği, biriken öfkenin sandığa kanalize edilmesi, sahte demokrasi oyununu meşrulaştırdığı aktarılmıştır. Sistemi teşhir eden ve kitleleri gelecekleri ve özgürlükleri için örgütlenmeye çağırmış ve BOYKOT tavrını kitleler ile tartışmıştır.
Köye dönüş kampanyası ile köylere Köye geri dönüşler noktasında yapılan tartışmalarda ise kitlelerin köylerine geri dönmek istedikleri fakat ev yapacak maddi koşullarının olmaması ve köylerinde elektrik, su vb. ihtiyaçların bulunmamasından kaynaklı dönemedikleri fark edildi. Bu doğrultuda başlatılan; köylülerin köylerine dönebilmesi için devlete köyüne dönmek isteyen her
aileye ev yapmalı ya da masraflarını karşılamalıdır, yeniden yerleşime açılan köylerde tüm zorunlu yaşamsal koşullar devlet tarafından karşılanmalı ve köyler yerleşime hazır hale getirilmelidir, köylerine yerleşen ya da yerleşmek isteyenlere yönelik her türlü baskı, fiili engelleme, tehdit, işbirlikçilik teklifi gibi uygulamalara derhal son verilmeli tarzında talepler yer almakta.
Köy çalışmaları esnasında yaptığımız gazete ve dergi dağıtımları ise iyi geçerken, gazete ve dergimizin insanlar tarafından okunduğunu ve tanındığını fark ettik.
Genel olarak bu konular çerçevesinde gerçekleştirilen köy çalışmalarımız da köylülerle yaptığımız sohbetler ya da onlara yaptığımız ziyaretlerden doğru olumlu tepkiler almaktayız.
