Gever: Cizre’de günlerdir süren sokağa çıkma yasağı ve bu süre içerisinde halka dönük gerçekleşen katliamlar devam ederken Türkiye Kürdistanı başta olmak üzere birçok yerde eylemler yapılarak hem devletin Cizre’ye olan saldırıları protesto ediliyor hem de Türkiye Kürdistanı’nda yoğunlaşan baskılara karşı direniş sürüyor.
Geçtiğimiz haftalarda yine halka dönük katliam saldırısının hedefi olan Colemêrg’in Gever ilçesi de 10 Eylül günü Cizre halkı için sokaklardaydı. Aynı zamanda kolluk güçlerinin ikinci bir saldırı yapacağına dair haberlerin de yayılmasıyla Gever halkı direnişe geçti. Halkın direniş tutumuna devletin yanıtı ise yine “sokağa çıkma” yasağı oldu. Ama yasak yine sözde kaldı.
Gever’de ne oluyor?
Gever’de geçtiğimiz haftalarda gerçekleşen katliamda siviller katledilmiş ve İçişleri Bakanlığı ile Valilik’in yaptığı açıklamalarda gerçekleşen operasyonlarda ölenler arasında sivillerin olmadığı belirtilmişti. O günlerden bu yana Gever’de var olan gerginlik bitmedi.
Neredeyse her gün akşam saatlerinden itibaren silah ve bomba seslerinin hiç eksik olmadığı ilçede polisin en ufak bir eylemde dahi yoğun bir şekilde gaz bombası kullanması, ortada hiçbir şey yokken bile kolluk güçlerinin sokakları gaza boğması halkın yaşamının bir gerçeği olmuş durumda. Esentepe Mahallesi’nde çocuklara saldıran polis bir genci silahla katletmişti. Özellikle Hükümet Konağı-Öğretmen Evi bölgesinde polis çok sayıda zırhlı araç ve ağır silahlı bir şekilde beklemeye devam ediyor.
Devletin son saldırısının esas hedefi birkaç mahalle olsa da, aslında son dönem artan saldırılarla bütün halkın sindirilmek istendiği çok açık.
Bahsi geçen birkaç mahalle başta olmak üzere çok sayıda alanda kazılan hendekler ve kurulan barikatlarla devletin herhangi bir operasyonuna karşı “öz-savunma” hazırlığı devam ediyor.
“TC’ye insanlığı öğreteceğiz!”
Mahallelerde dikkat çeken bir diğer ayrıntı ise geçtiğimiz haftalarda havaalanı şantiyesinin basıldığı sırada yere yatırılan işçilere bir özel hareket polisinin söylediği “Türk’ün gücünü göreceksiniz!” sözüne karşı duvarlara yazılmış olan “TC’ye insanlığı öğreteceğiz!” yazılaması. Ayrıca “DAİŞ’leşirseniz Kobanê’leşiriz”, “İntikam”, “HPG, “PKK” ve “YPG” gibi yazılamalar da duvarlara nakşedilmiş durumda.
Sokağa çıkma yasağı katliam demek!
Geçtiğimiz günlerde ilçede Kaymakam’ın muhtarları toplayarak; “Gidin mahallelerdeki hendekleri kapattırın ve barikatları kaldırtın. Yoksa devlet gelip kapatacak” dediği ilçede bir söylenti olarak yayıldı. Yine 10 Eylül günü de Vali’nin bu sefer muhtarlarla aynı içerikte bir toplantı yaptığı ilçede konuşuldu.
Kürdistan Halk İnisitatifi ve Demokratik Bölgeler Partisi’nin (DBP) tüm alanlarda Cizre için sokağa çıkma çağrısı güne denk gelen bu söylentilerin ardından Gever halkı hem mahallelere dönük olası saldırılara ve Cizre halkıyla dayanışma amaçlı 10 Eylül günü sokaklara çıktı ve ses çıkarma eylemine başladı.
Valilik tarafından ikinci bir emre kadar sokağa çıkma yasağı ilan edildiği duyuruldu.
Sokağa çıkma yasağının katliam anlamına geldiğini bilen Geverliler, yasağı tanımayarak geç saatlere kadar sokaklarda olmayı sürdürdü. Sokağa çıkma yasağıyla birlikte çok sayıda mahellede elektrikler de kesildi. Ardından da ilçede bomba ve silah sesleri yoğunlaştı.
Sokağa çıkma yasağının ilan edilmesinin ardından mahallelerdeki barikatlar güçlendirildi ve birçok mahallede yeni barikatlar kuruldu. Cizre’de sokağa çıkma yasağının uzun süredir devam ediyor oluşu Gever’de de aynı şekilde uzun süreceği gibi bir tedirginlik oluşturduysa da, bir dahaki gün sabah saatlerinde sokağa çıkma yasağı son buldu. Ama aynı akşam dahi ne olacağını kimse bilemiyor. Son süreçte devletin savaş politikalarıyla, ilçede zaten her an her şey olabilme durumu daha da belirsiz bir hal almış durumda. Gündüz vakti dahi ilçede, tüm Türkiye Kürdistanı’nda olduğu gibi kimsenin can güvenliği yok.
