Güncel

“Kaybedenler yargılansın, yeni gözaltında kayıplar yaşanmasın diye burada oturuyoruz”

H. Merkezi: Cumartesi Anneleri, Galatasaray Meydanı’nda gerçekleştirdiği 631. hafta eyleminde, 1994 Nisan’ında Cizre’de gözaltında alındıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamayan Ahmet Bulmuş’un akıbeti soruldu.

Kazancı Yokuşu’nda ’77 1 Mayıs şehitlerini anan DİSK, KESK, TMMOB ve TTB bileşenleri de bu haftaki eyleme katılarak destek verirken eylemde ilk sözü gözaltında kayıplardan Kenan Bilgin’in kardeşi İrfan Bilgin aldı.

 

“Bu ülkede adalet yok”

Kaybedenler yargılansın, yeni gözaltında kayıplar yaşanmasın diye burada oturuyoruz” diyen Bilgin, ama ülkede adalet olmadığı için hiçbir taleplerinin karşılanmadığını ifade etti. Artık “adaleti tecelli edenlerin” de siyasi erk tarafından atandığına dikkat çeken Bilgin, bundan sonra da adli mercilerden hiçbir sonuç alınamayacağını vurguladı. Türkiye tarihinin katliamlar tarihi olduğunu ifade eden Bilgin, Ermeni Soykırımı’ndan, Suruç’a, 10 Ekim Ankara Katliamı’na bir dizi katliama dikkat çekerek sözde dünyanın en büyük adalet saraylarını yapmakla övünenlerin gerçekte adaletten ne kadar uzak olduğuna dikkat çekti.

 

“Hiç yaşlanmayan fotoğraflarımız için oturuyoruz”

1977 1 Mayıs’ında Taksim’de yaşanan katliamın 40. yılı olduğunu hatırlatan Kırbayır, 1 Mayıs’ın Taksim’de kutlanmasını dilediklerini ancak gerici iktidarın “güvenlik” gerekçesiyle Taksim Meydanı’nı yine işçi ve emekçilere yasakladığını belirtti. Buna karşın 15 temmuz darbe girişimi sonrasında gerici iktidarın 33 gün boyunca Taksim Meydanı’na kendisinin kitleleri topladığını ve “güvenlik” önlemlerini alabildiğini ifade ederek uygulanan bu çifte standardı ve altı boş gerekçeleri teşhir etti.

 

“Ahmet Bulmuş Dosyasındaki 23 yılık cezasızlık son bulsun!”

İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon adına bu haftaki basın açıklamasını ise Metin Göktepe’nin ablası Meryem Göktepe okudu.

631 haftadır devletin cezasızlık ve adaletsizlik siyasetini görünür kılmak için Galatasaray’dayız” sözleriyle başlayan açıklamada sermaye devletinin katliamcı ve tetikçilerini koruma politikaları teşhir edildi.

Açıklamanın devamında ise 23 yıldır yargı ve siyaset işbirliğiyle üzeri kapatılmak istenen Ahmet Bulmuş dosyası paylaşıldı. Ailesinin “Bir mezarımız olsun, bize bu acıları yaşatanlar yargılansın!” dedi.

 

Ne olmuştu

1992 yılında Ahmet Bulmuş ve ailesinin yaşadığı Şırnak’ın Cizre ilçesine bağlı Hebler (Hisar) Köyü yakıldı ve aile Cizre’ye göç etmek zorunda kaldı. Ahmet Bulmuş köyde kendi dükkanını işletiyordu ve ailenin ekonomik durumu çok iyiydi ancak Cizre’ye gelince yeni bir iş kuramadı ve işçi olarak günlük işlerde çalışmaya başladı. 1994 yılının Nisan ayında bir gün Ahmet Bulmuş arkadaşı Beşir G. ile birlikte bozulan radyosunu tamir ettirmek üzere Mardin Caddesi’ndeki bir dükkana gitti. Dükkana gelen beyaz Toros marka bir araçtan inen eli telsizli ve silahlı üç kişi kimlik kontrolü yaptıktan sonra Ahmet Bulmuş’a “Sen bizimle geleceksin,” dedi ve Ahmet Bulmuş’u arabaya bindirip götürdüler. Olaya arkadaşı Beşir G. ve dükkandaki tamirci şahit oldu. Birkaç gün sonra Cemal Temizöz Ahmet Bulmuş’un evine gitti, arama yaptı ve bir şey bulamayınca eşi Fatım Bulmuş’a “Eşini götürdük, misafirimiz oldu, üç dört güne bırakacağız, sen bize evde ne sakladığını göster,” dedi. Fatım Bulmuş hiçbir şey saklamadıklarını söyleyince de tartaklayarak fiziksel şiddete başvurdu. Jandarma ve polisler tarafından eve birkaç kere daha baskın düzenlenerek arama yapıldı; bir gündüz vakti evin avlusuna el bombası atılarak ev tahrip edildi. Bunun üzerine ev sahibi Bulmuş ailesini evden çıkarttı. Ahmet Bulmuş gözaltına alındıktan üç gün sonra Fatım Bulmuş eşinin akıbetini öğrenmek üzere dilekçe verdi fakat bir cevap alamadı. A. adlı bir kişi “Ahmet Bulmuş’la birlikte gözaltındaydık, gözlerimiz bağlıydı ama sesimizden birbirimizi tanıdık,” diye aileye haber verdi ancak üç-dört yıl sonra tanıklık yapamadan kalp krizi geçirerek öldü. Ahmet Bulmuş’un ağabeyleri kardeşlerinin akıbeti hakkında bilgi alabilmek için Kamil Atak’la görüştüler ancak “Aramayın artık, peşini bırakın”dan başka cevap alamadılar. Fatım Bulmuş Şırnak’ın nüfuslu kişilerinden Süleyman Ağa diye bilinen kişiyle de görüştü; Süleyman Ağa telsizle birkaç görüşme yaptıktan sonra Şırnak tarafına getirilmediğini, getirilseydi bir şeyler öğrenebileceklerini ama yapacak bir şey olmadığını söyledi. 1996 yılında Silopi’de bir kuyuda 6-7 kişinin cesedine ulaşıldı. Fatım Bulmuş çuvalın içinden çıkan kafası kesilmiş bir cesedin üzerindeki sağlam kalan kıyafetlerden eşini teşhis etti. Bir kişi Bulmuş ailesine Ahmet Bulmuş’un PKK tarafından öldürüldüğünü söylerlemeleri karşılığında para teklif etse de aile kabul etmeyince beden de aileye teslim edilmedi ve Silopi Belediyesi bulunan cesetleri toplu olarak Silopi kimsesizler mezarlığına gömdü. Dönemin Silopi Belediye Başkanı Neşet Ökten’di. Ahmet Bulmuş’un oğlu Vedat Bulmuş Botaş kuyularında yapılan kazılarda bir kafatası bulunması üzerine Cizre Cumhuriyet Savcılığına yeniden başvuru yaptı. 2009 yılında açılan soruşturmada şu ana kadar sadece iki görgü tanığının ifadesi alındı. Vedat Bulmuş’a 2009 yılında üç ay içinde DNA testi için kan örneği vermek üzere çağrılacağına dair bir bildirim yapıldıysa da geçen 4 yıla rağmen hala çağrılmadı.

Hukuki süreçte son durum:Soruşturma sürüyor

Soruşturma / Dava tarihi:24.03.2009

Hukuki süreç özeti:Zorla kaybedilen Ahmet Bulmuş’un oğlu Vedat Bulmuş 24.03.2009 tarihinde Cizre Cumhuriyet Başsavcılığı’na şikayet dilekçesi sundu. Savcılık, 2009/430 numarası ile yürüttüğü soruşturmada Vedat Bulmuş’un ifadesini aldı. Müşteki ifadesinde Cemal Temizöz’ün babasının kaybından sorumlu olduğunu belirterek şahit olduğu olayları anlattı. Babasının kaybedilmesine tanıklık eden görgü tanığının ismini verdi. Yine ifadesinde 1996 yılında Silopi ilçesi Sinan Lokantası bahçesinde yapılan kazılar sırasında annesinin olay yerine gittiğini ve babasının başı kopuk bedenini üzerindeki giysilerden teşhis ettiğini ancak korktuğu için yetkililere bildiremediğini ve şikayette bulunmadığını, babasının kimsesizler mezarlığına gömüldüğünü bildiğini belirtti. Son dönemde aynı bölgede (Botaş kuyuları) yapılan yeni kazılarda bir kafatası bulunduğu için başvuru yapmaya karar verdiğini anlattı. Savcılık Cizre İlçe Emniyet Müdürlüğü’nden ve Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’nden konunun araştırılmasını talep etti. Cizre TEM Büro Amirliği 11.10.2009 tarihinde iki görgü tanığının ifadesini aldı. Elimize ulaşan evraka göre 25.04.2013 tarihi itibariyle dosyada yeni bir gelişme yaşanmadı. ** 2009 yılında cezaevinde tutuklu bulunan iki gizli tanığın, Şırnak ili Cizre ilçesinde 1993 -1995 yılları arasında terörle mücadele adı altında faaliyet yürüten bir suç örgütünün varlığından bahsedip işlenen suçlar hakkında ayrıntılı bilgiler vermeleri üzerine Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı (CMK 250. Maddesinde Belirtilen Suçlara Bakmakla Yetkili) 2009/906 hazırlık numaralı bir soruşturma başlattı. Savcılığın, Cizre Cumhuriyet Başsavcılığı (soruşturma no 2009/430) ile birlikte yürüttüğü bu soruşturmanın ciddiyetle üzerine düşülmesi sonucu, tanık anlatımlarının birçok eski dosya bilgileri ile örtüştüğü görülerek, önemli kanıtlara ulaşıldı ve şüphelilerin bir kısmı tutuklandı. Yaşanan gelişmelerin duyulmasıyla bölge kamuoyunda sorumluların tespit edilip, yargılanabileceği umudu doğdu. Bu nedenle 2009 yılında Cizre, Silopi ve İdil ilçelerinde pek çok aile Şırnak Barosu aracılığıyla ve gönüllü avukatların destekleriyle kendi kayıplarının da akıbetlerini öğrenebilmek ve sorumluların bulunması amacıyla uzun süredir hiçbir ilerleme olmamış kayıp dosyaları ile ilgili olarak savcılıklara yeniden başvuru yaptı. Bu başvurular sonucunda Savcılık yüzlerce dosya arasından zorla kaybedilmesinin ardından cesedi bulunmuş ya da yasadışı ve keyfi olarak infaz edilmiş 20 maktul açısından ulaştığı delillerle, faillerde birlik olduğunu tespit edip dava açtı. İş bu dava kamuoyunda “Temizöz ve Diğerleri Davası” olarak bilinmektedir ve Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 2009/470 Esas numarası ile görülmektedir. Diğer dosyalar için ise açılmış olan soruşturmalar halen devam etmektedir.

{gallery}cumartesianneleri631{/gallery}

 

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu