Kadın

Kadınlar Kadıköy’den haykırdı: Hayatı istiyoruz!

Kadınlar Birlikte Güçlü'nün çağrısı ile Kadıköy Khalkedon meydanında toplanan kadınlar ' “Kadınlara yeriniz ya mezar ya cezaevi diyenlere cevabımız: Hayatı İstiyoruz” diyerek yaşamın her alanında uğradıkları saldırılara karşı yürüyüş gerçekleştirdiler.

Kadınlar Birlikte Güçlü’nün çağrısı ile Kadıköy Khalkedon meydanında toplanan kadınlar ‘ “Kadınlara yeriniz ya mezar ya cezaevi diyenlere cevabımız: Hayatı İstiyoruz” diyerek yaşamın her alanında uğradıkları saldırılara karşı yürüyüş gerçekleştirdiler.

Yürüyüş sırasında sivil polislerin yürüyüşü engelleme çabalarına rağmen Süreyya Operası önüne alkış ve zılgıtlar eşliğinde coşku  ile gelen kadınlar burada basın açıklaması yaptı.

Yeni Demokrat Kadın’nın da içinde olduğu kadın örgütleri ve aktivistleri adına okunan açıklamada, “Kadınlar her gün, ama her gün öldürülüyor. Doğum günü, yılbaşı, bayram seyran, seçim günü, evlilik yıldönümü, sevgililer günü, 8 Mart, 25 Kasım olması fark etmiyor.

Erkek şiddeti ‘özel gün ve hafta’ tanımadan, öldürenin de öldürülenin de mesleği, statüsü, mahallesi fark etmeksizin can alıyor, ya da alma tehdidinde bulunuyor. Buna dur demenin ancak kadın dayanışmasıyla mümkün olduğunu biliyoruz. Adana’da, İzmir’de, Kocaeli’nde, Diyarbakır’da, Urfa’da sokağa çıkan kadınlardan güç bularak İstanbul’da da isyanımızı yükseltiyoruz!” denildi.

“Gün geçmiyor ki sosyal medyada bir kadının daha, bir çocuğun daha ismi dolaşmasın. Ve ne acı ki bu ülkede TT listelerinde bir kadın ya da çocuğun adının olması iyiye işaret değil. Çünkü başarılarımızla değil, maruz kaldığımız şiddetle anılacak kadar çok şiddete, tacize uğruyoruz, öldürülüyoruz” denilen açıklamada, katledilen kadınların katledildikleri yerler tek tek sıralanırken, “Aramızda” denilerek anıldı.

 

Devamında, “Yalnızca öldürülen kadınların değil, hayatta kalan, kendini savunan, savunmaya çalışan, öldürülmemek için öldürmek zorunda kalan tüm kadınların isyanıyla buradayız! Mahkemelerin aklayacak sebep bulması için öldürülenin kadın, öldürenin erkek olması yetiyor. Şiddetlerine “başkasıyla mesajlaştı sandım”, “çorba fazla sıcaktı”, “travesti zannettim” gibi bahaneler sıralayan erkekler her türlü indirimle salıverilirken, tek gerekçesi bu şiddetten kurtulmak olan kadınlar yıllarını cezaevinde geçirmek zorunda bırakılıyor. Erkek şiddetinin bahanesi çok, hayatlarımızın ise geri dönüşü yok! Tüm bu bahanelere karşı ses çıkarıyoruz:

Bir hafta önce bugün, Nevin Yıldırım’ın sistematik tecavüzüne uğradığı Nurettin Gider’i öldürdüğü için aldığı indirimsiz müebbet hapis cezası Yargıtay tarafından onandı. Name Öztürk ise evliliği boyunca, defalarca polise şikâyet etmesine ve boşanmasına rağmen şiddetinden kurtulamadığı Kazım Aydemir’i öldürmek zorunda kalmıştı.

Beraat etmeliydi, ağır tahrik altında yaşamını savunduğu için 10 yıl hapis cezası aldı. Kendisine sistematik şiddet uygulayan, kızını ise cinsel istismar eden kocasını öldürmek zorunda kalan Havva Zor ise tutuklandı, yarın duruşması var” denildi.

Son dönemde kadınların nafaka hakkının gasp edilmesine dair meclise getirilen yasa tasarısına değinilen açıklamada, “Erkekler – evlilik sırasında ya çalışmasına izin vermedikleri, ya bakım emeğini üzerine yıkarak esnek, güvencesiz ve düşük ücretli işlerde çalışmaya mahkûm ettikleri – kadınlara üç kuruş nafaka vermemek için mağduriyet üstüne mağduriyet üretirken, erkek iktidar kadınlar boşanmasın diye yasa çıkarma derdine düşerken, kadınlar yalnızca şiddet dolu evliliklerden kurtulmaya çalıştıkları için “devlet korumasında” öldürüldü. Ve sistematik olarak öldürülmeye devam ediyor” denildi.

“Kadın cinayetleri politiktir!”

Açıklama şu şekilde sona erdi;  Kadın cinayetleri politik olduğu gibi tüm bu kararlar da politik ve iktidarın “kadına yönelik şiddet politikası”nın ikiyüzlülüğünü gözler önüne seriyor.

Bizim bir kişi daha eksilmeye, yeni bir kadın cinayeti haberine, çocuk istismarı vakasına tahammülümüz yok! Ayrıca hayatını savunduğu için cezaevinde olan tüm kadınların beraatını, şiddet önleyici koruyucu mekanizmaların da uygulanmasını istiyoruz! Şiddet karşısında en önemli güvencemiz olan haklarımızdan vazgeçmeye hiç mi hiç niyetimiz yok”

Kaynak: Yeni Demokrat Kadın

 

 

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu