SGDF, Dev-Güç, YDG, Öğrenci Kolektifi, HDK Gençlik Meclisi, Genkçlik Komiteleri, DGB, DLB, Kaldıraç ve YDG, dün Karşıyaka Mezarlığı’nda Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın idam edilişlerinin yıl dönümü dolayısıyla yapmak istediklerin anmaya yönelik polis saldırısına ilişkin açıklama yaptı.
AKP’nin salgını bahane ederek 1 Mayıs’ta olduğu gibi 6 Mayıs anmalarını da engellemeye çalıştığı belirtilerek, salgınla ilgili gerekli tedbirler alınmasına rağmen polisin “sosyal mesafe” gibi gerekçelerle flama, önlük ve gençlik örgütlerinin ortak imzasını taşıyan ozaliti mezarlığa almamayı dayattığı hatırlatıldı. Polisin, bunun yanı sıra “şüphe” gerekçesiyle keyfi olarak üst araması dayattığı da belirtildi.
Açıklamada, dün yaşananlara ilişkin şu bilgiler verildi: “Bizler, gençlik örgütleri olarak ölümlerinin 48. yılında, 68 kuşağının önderlerini anmak istedik. Son dönemde artan baskı politikaları ve gericiliğe karşı, devrimci önderlerin mirasına sahip çıkmak, bugün daha da anlamlıdır. Bu yüzden salgın koşullarına rağmen –önlemlerimizi alarak- bizler de 6 Mayıs’ta Karşıyaka Mezarlığı’ndaydık.
“Saat 13.00’te anma programını gerçekleştirmek için alanda toplanılırken, karşılaştığımız tablo, bir polis karakolundan farksızdı. Mezarlığın girişini tutan polis şefleri slogan atmamak ve açıklama yapmamak kaydıyla mezara yalnızca karanfil bırakabileceği dayatmasında bulundu. Kortej oluşturulduktan sonra gelen 2 arkadaşımızın korteje katılmasını engelleyen polis, bu kez de GBT bahanesiyle SGDF ve Gençlik Komiteleri üyesi 2 arkadaşımızı işkenceyle gözaltına aldı. Gözaltı saldırısına ve keyfi dayatmalara rağmen, Denizler’in mezarı başında anma programı gerçekleştirildi. Ortak bir konuşamanın ardından sloganlar ve Gündoğdu Marşının söylenmesi ile anma sonlandırıldı.”
AKP’nin yıllardır süreğen hale getirdiği baskı ve zorbalık ile gençliği sindirmeye çalıştığı vurgulanarak, devrimci, ilerici ve muhalif gençliğin baskı, tutuklama, gözaltı ve soruşturmalara boyun eğmediği kaydedildi.
Açıklamada şunlar ifade edildi: “1972 yılında, 3 devrimci katleden devlet, bugün de Denizler’i anmak için bir araya gelen gençliğe saldırmaktadır. Düzene baş eğmeyen, idam sehpasında bile ‘Yaşasın Marksizm-Leninizm!’, ‘Yaşasın Türk ve Kürt Halklarının Kardeşliği!’ şiarlarını yükselten, ölürken gülmeyi öğreten Denizler’in mirasını ileriye taşımak için, gençlik örgütleri olarak onların dalgalandırdığı bayrağı daha da yükselteceğiz.
“Bugün Denizleri, Mahirleri, İboları anmamızdan korkuyorlar.Korkmakta da çok haklılar. Biliyorlar ki, onları sadece mezarları başında anmak ile yetinmeyeceğiz. Bıraktıkları mücadele geleneğini kampüslerde, sokaklarda, alanlarda ilmek ilmek örmeye devam edeceğiz. Keyfi gerekçelerle bizi engellemeye çalışmaları boşadır. Denizler’e sözümüz devrim olacak”
