Güncel

ANTAKYA | Söyleşi: “Şehrin demografik yapısını değiştirmeye dönük bir çalışma bu”

Antakya Dikmece'de köylülerin tarım arazileri ve zeytinlikleri çok sayıda hazine arazisi olmasına rağmen kamulaştırılmak isteniyor. Köylülerin ise buna karşı direnişi sürüyor.

Dün 6 Şubat depreminin altıncı ayına girildi. Geçen süre içinde Antakya halkı yaralarını kendi elleriyle sarmaya çalışıyor. Diğer yandan devletin sermayenin, toprağını, evini, doğasını gasp etme politikalarına karşı da direnmeye çalışıyor.

Bu yerlerden biri de Dikmece köyü. Köy, tarım arazileri ve zeytinlikleriyle TOKİ için zorla istimlak edilmiş durumda. Devlet buraya TOKİ yapacağını söylüyor ancak bu alanda da binlerce dönümlük hazine arazisi bulunuyor. Köylülerde bu duruma tepki göstererek direnişe geçmiş durumda.

Depremin 6. ayına ilişkin eylem öncesinde Dikmece’deki direnişi direnişçilerden Hasan Özgün ile konuştuk.

Dikmece direnişinin 9.gününde devam ediyor, kısaca anlatır mısınız neler yaşandı?

Adım Hasan Özgün ben de buralıyım. Aslına bakarsanız 3 aylık bir mücadele söz konusu fakat bunun son aşamasını bir direniş nöbetine dönüştürdük. 9 gündür direniş nöbetindeyiz çünkü askerler eşliğinde ölçüm ekipleri gelmişti, her an zeytinliklere girebileceğini gördüğünüz gibi için nöbete başladık.

Nitekim zaten nöbetin 3.gününe ağır bir saldırıyla karşı karşıya kaldık. Gözaltılar oldu ancak bütün Dikmece halkı olarak bu talan yasasına bu istimlak yasasına izin vermeyeceğiz.

Köyün %80 evleri ve zeytinlikleri ile beraber istimlak edilmek isteniyor şuan çıkan yasa ile. Şuan zaten e-devlette tapuları ipal edilmiş durumda.

Bugün depremin 6. ayı, 6 aydır devletin halkı kendi haline, büyük bir yoksunluk içinde bırakmasını yaşıyoruz. Suyun olmadığı, elektriğin düzenli verilmediği, sağlığın, eğitim hizmetlerinin verilmediği, ulaşımın olmadığı bir halin, kendi halimize terk edilmemizin 6.ayındayız.

İşte bu  altıncı ayda hem yitirdiklerimizi anmak hem de bütün bu çilelere karşı tepki dile getirerek taleplerimizi haykırdığımız bir bir araya geliş olacak bugün (6 Ağustos). Dikmece için bütün bu sorunlara ek olarak başka bir sorun yaşıyor, bu sorun istimlak sorunu. İşte bütün bu sorunlarla beraber, “İstimlaklara hayır, Dikmece satılık değildir. Sermaye bu topraklardan defol” diyeceğiz.

Peki sizce niye Dikmece seçildi, ne yapılmak isteniyor?

Ya tabi bu Gülderen’den başladı, şimdi Dikmece, aynı şekilde Karaali’de devam ediyor, Anayazı, Üçgedik, Serinyol’a doğru böyle uzanan bir hat var.

Buraya baktığımız zaman aslında kendilerince bir takım gerekçeler üretseler de, bizim anladığımız kadarıyla demografik olarak şehrin yapısını değiştirme planı var. Biliyorsunuz Samandağ’ın ve Antakya Merkez, Defne’nin büyük bir bölümü şehri terk etmek zorunda kaldı.

Evleri yıkıldı, komple şehirler ve şimdi insanlar ayakta kalan yerlere sığındı ve bu şekilde istimlak yaratarak bu şehri terk edin denilmektedir.

Şehrin demografik yapısını değiştirmeye dönük bir çalışma bu. Sadece bu değil, burada bir rant planı var, burada yeni bir şehir kurulmak isteniyor. Bu bölgenin üstünde hazine arazileri var çok fazla. O hazine arazileri bu TOKİ evleri için kullanılmıyor. Belli ki önce buraları istimlak ettikten sonra, buralara kurduktan sonra oraları imara açacaklar ve bir rant planı devşirecekler.

Yani yeni yasa ile birlikte inşaat rantına göre bir plan yapılmış.

Bu kirli planlardan kaynaklı buraların seçildiğini düşünüyoruz. Çünkü burayı seçmenin herhangi bilimsel bir açıklaması, ekolojik veya toplumsal bir bakış açısı ile baktığımız bir gerekçe göremiyoruz. Çünkü bu zemin uygun bir zemin değil imar için. Zaten yıllardır insanlar burada ev yapamıyor, devlet imar için izin vermiyor.

Çünkü zemin uygun değil diyor ya da zeytinlikler var, tarım arazileri var. Ama Akbelen’deki gibi onlar için bir rant söz konusu olduğunda; zeytinliklerin, köylerin, evlerin hatta insan hayatının teferruattan öte bir anlamı yok onlar için ama bizim için bu zeytinliğin başka bir anlamı var, bu köyün başka bir anlamı var, bu halkın burada yaşamasının başka bir anlamı var.

Dolayısıyla toprağımıza, zeytinimize, köyümüze elbetteki sahip çıkacağız. Biz bu istimlakların gerçekleşmesine izin vermeyeceğiz.

Bundan sonraki planlamalarınız hakkında bilgi verir misiniz ? Meclis olağanüstü toplanıyor onunla birlikte neler var önünüzde?

Bizler mücadelemizi meşru zeminde yürüyoruz, bundan sonra da yürüteceğiz. Biz meşruyuz, taleplerimiz meşru, duruşumuz meşru. Bir yandan fiili direniş sürecimizi sürdüreceğiz. Bir yandan tapu iptalleri oldu, bununla ilgili zaman aşımı girmeden hemen hukuk mücadelesi yürüteceğiz.

Bununla ilgili Baro müdahil oldu, bu sürecin bir paçası olacak, bir hukuk komisyonu kuruldu. Davamızı da açacağız, hukuk mücadelemizi de sürdüreceğiz.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu