Güncel

Hapishaneler Direnişi’nin yıldönümünde eylem: “Dünya tarihinde bir ilk, Türkiye tarihinde de kara bir lekedir!”

İstanbul: Tutsaklarla Dayanışma İnisiyatifi (TDİ), Haziran Hapishane Komisyonu ve İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi 19-22 Aralık Hapishaneler Direnişi’nde katledilen devrimcileri anmak için Kadıköy’de anma gerçekleştirdi.

19-22 Aralık Hapishaneler Direnişi’nin 16. yıldönümünde Kadıköy Süreyya Operası önünde dün TDİ, Haziran Hapishane Komisyonu ve İHD İstanbul Şubesi anma eylemi gerçekleştirdi. Açıklama öncesi alana gelen basının kimliklerine el konularak GBT yapılırken ETHA (Etkin Haber Ajansı) muhabiri Pınar Gayıp “GBT’si görünmüyor” denilerek keyfi bir şekilde karakola götürülerek gözaltına alındı. Eylemi yaptırmayacağını söyleyen polis, eylem girişiminde bulunulursa herkesi gözaltına alacaklarını söyleyerek tehditte bulundu. Her sokak başının tutulduğu Kadıköy’de açıklamanın Zeki Göker Kültür Merkezi’nde yapılması kararı alındı.

“Bizler biliyoruz ki bu katliamın sorumlusu devletin ta kendisidir”

Tutsaklarla Dayanışma İnisiyatifi adına söz alan Zarife Çamalan, katliamda 28 tutsağın katledildiğini belirterek başladığı konuşmasında, “Katliam sırasında gaz bombaları, kimyasal ve ateşli silahlar kullanıldı. Bunun sonucunda yüzlerce tutsak yaralandı ve sakat bırakıldı” dedi.

Çalaman, “Bizler biliyoruz ki bu katliamın sorumlusu devletin ta kendisidir.19 Aralık 2000’de hapishanelerde devrimcileri katleden devlet yine 19 Aralık 1978’de Maraş’ta halkları katleden devlettir. Tarihi katliamlarla dolu olan TC devleti, bugün de sokağa çıkma yasaklarıyla, OHAL’lerle, KHK’larla katliamlarını sürdürürken, devrimcilerse bütün bu katliam politikalarına karşı içerde ve dışarıda mücadele etmeyi yıllardır sürdürüyor“ dedi.  Çamalan açıklamayı, “Bizler tutsak aileleri, arkadaşları, dostları, yoldaşları, insan hakları savunucuları olarak devletin bir katliam daha yapmasına izin vermeyeceğiz. OHAL’lere, KHK’lara, işkence ve katliam politikalarına direnenlerin, dışarıda sesi soluğu olacağız. 16 yıl önce haykırdığımız gibi bir kez daha haykıracağız; Devrimci Tutsaklar Teslim Alınamaz!” sözleriyle sonlandırdı.

“Onlar zalimdir zulüm yapar, biz devrimciyiz bize yine direnmek düşer”

19 Aralık 2000 Hapishaneler Katliamında Burdur Hapishanesi’nde bulunurken, katliamda kolunu kaybeden ve yeni KHK’lar ile işinden atılan Veli Saçılık söz alarak “Hapishanelerde yoldaşlarımız bedenlerinin dışında hiçbir şeyleri yokken, bedenlerini ölüme yatırdılar! Hikmet Sami Türk, MGK, Bülent Ecevit, cezaevlerine hâkim değiliz, 8 yıldır hapishanelerde arama yapılamıyor diyorlardı. Şunu yaşayarak biliyorum ki onlar bu açıklamaları yaparken bizim hücrelerimizde arama yapılıyordu. Onlar şunu söylediler, biz içeri gireriz. Onları ezeriz. Devrimci iradeyi teslim alırız. Onların başardıkları tek şey katliamdır. Başaramadıkları şey ise f tiplerinde halen devrimci direnişin, iradenin sürüyor olmasıdır” ifadelerini kullandı.

Dönemin Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk’e seslenen Saçılık, “Sahte oruç, kanlı iftar dediniz, mevsimleri geçen bir ölüm orucu direnişi oldu. Bunun arkasında MGK ve devlet vardır. Biz bu 19 Aralığı iki şekilde değerlendiriyoruz. İki şekilde ele alıyoruz. Devletin yaptığı katliam ve bizim yaptığımız direniş. Bu direniş dünya devrim tarihine armağandır. F tipi hücreler devletin zihinsel olarak teslim alma hakkıdır. İçeride istediği gibi öldürme hakkıdır. F tiplerini 5 yıldızlı otel diye tanıtanlar şu anda F tiplerinde tek tek intihar ediyorlar. Bizler 19 Aralık’ta devrimci iradenin teslim alınamayacağını gösterdik onlara. Onlar zalimdir zulüm yapar, biz devrimciyiz bize yine direnmek düşer” dedi.

“Dünya tarihinde bir ilk, Türkiye tarihinde de kara bir lekedir”

Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü Gülistan Koçyiğit de söz alarak, katliamda yaşamını yitirenleri andı. Koçyiğit konuşmasında, “Devletin halen zihinsel olarak değişmediğine tanıklık ediyoruz. Hala erkek-tekçi devlet. Savunduğumuz değerlerin yok olmasıyla karşı karşıyayız” ifadelerine yer verdi.  Koçyiğit, “Hayata dönüş operasyonu dediler, operasyonlarla yoldaşlarımızı katlettiler. Kimyasal silahlarla toplarla, gazlarla hapishanelere girip katlettiler. Bu dünyanın hiçbir yerinde yok. Dünya tarihinde bir ilk, Türkiye tarihinde de kara bir lekedir. 19 Aralık’ta yoldaşlarımız inançları, devrimci duruşları, savundukları değerler adına katledildi. Cezaevindeki yoldaşlarımıza ses olacağız. Bizlere düşen bu mücadeleye ses olmaktır. Hiç bir zaman bu ülkede 19 Aralık direnişini unutturmadık, unutturmayacağız” diyerek sözlerini sonlandırdı.

“Hapishaneler halen kaynayan bir yer”

19 Aralık Hapishaneler katliamı direnişçisi Nihat Göktaş ise şu ifadeleri kullandı: “Tam bir savaş haliydi. Küçücük koğuşlarda savaşlarda kullanılması yasaklanan kimyasal gazlar kullanıldı. Devrimciler açısından çok netti. Ateş toplarına, kimyasallara siper yoldaşlığıyla karşı koydular. Hesapladıkları F tiplerine götürerek mücadeleden, ölüm oruçlarından koparabileceklerini sandılar. Gördüler ki hücre hücre ölürken devrimci iradenin dimdik ayakta olduğunu. Onların insan onurunu kıracak bütün uygulamalara karşı durmayı bildik. Ben bunu şu açıdan çok değerli buluyorum. Bu siper yoldaşlığımız bugün çok daha fazla olması gerekiyor. Feda ruhuyla katledilmeleri ve yaşamlarını kaybedenlerin hesabının sorulması siper yoldaşlığının örneğidir. Siper yoldaşlığı bugün özellikle saldırıların yoğunlaştığı, düşmanın herkesi yok etmeye çalıştığı zamanda kol kola girerek siper yoldaşlığımızı devrimci dayanışmayla büyütmek zorundayız. Hapishaneler halen kaynayan bir yer. Yeni bir 19 Aralık planlıyorlar. Buna karşı durmalı birlik olmalıyız. Devlet yetkililerinden birinin öldürülmesi ile halk hapishaneleri basacak, Fetöcüleri HDP’lileri idam edecek. Hapishaneden tweet atıyorlar diyerek hapishaneleri hedef gösteriyorlar. Biz bunlara karşı çok daha büyük bir direniş sergilemek zorundayız.

Konuşmaların ardından katliamda çocuklarını yitiren analar da söz alarak, tutsakların daha fazla sahiplenilmesi gerektiğine vurgu yaptılar.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu