Güncel

“Güvenlik için mayına sığınmayın”

İstanbul: Mayınsız Bir Türkiye Girişimi, İstanbul Tabip Odası, Türkiye Sakatlar Derneği, Mazlumder, İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi, Ziraat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi ve Sosyal Demokrasi Vakfı, Kara Mayınlarını İzleme Örgütü tarafından hazırlanan 2014 Dünya ve Türkiye Raporu’nu bugün (3 Aralık) Taksim Hill Otel’de düzenledikleri basın toplantısı ile açıkladılar.

3 Aralık Dünya Engelliler Günü ile birleştirilerek mayın sonucu engelli hale gelen insanların sorunlarının da aktarıldığı raporda, kata mayınının satışına dair son 5 yılda satışına dair bir bulgu olmadığına ancak geçtiğimiz yıl Yemen’de satışa dair bulgu olduğuna dikkat çekildi. Hindistan, Çin, İran, Rusya gibi ülkelerde kara mayını üretimi yapıldığı belirtilerek kara mayını nedeniyle yaşamını yitiren ve yaralanan 3 bin 308 kişinin olduğu bunlardan %79’unun sivil olduğu vurgulandı. 2013 yılına göre gerileme olan yaralanma ve ölümlerde çocuk sayısında ise artış var ve bu oran %9’luk artışla ifade edildi.
Büyük ölçekli mayın kirlenmelerinin yaşandığı ülkelerin arasında Türkiye olduğu ve buna rağmen herhangi bir mayınsızlaştırma programının olmadığına vurgu yapılarak 2014 yılının son 10 ayında Türkiye’de 19 kişinin kara mayını mağduru olduğu belirtildi. Özellikle Eylül ve Ekim aylarında Suriye-Türkiye sınırında mayın patlamalarının yaşandığı kaydedildi.

Mağdurların topluma yeniden kazandırılması için rehabilitasyon merkezlerinin yetersiz olduğu belirtilen raporda gerekli hakların ve sağlık hizmetlerinin erişiminin kolay ve eşit olması talep olarak sunuldu ve “Güvenlik için mayına sığınmayın” denilerek rapor sunumu sonlandırıldı.

“Mayınlı arazi kavramı ziraat mühendislerinin fıtratında yoktur; tarım arazisi kavramı vardır”
Rapor sunumunun ardından Türkiye Sakatlar Derneği söz alarak, Türkiye’nin 2006’da BM’nin Engelli Hakları Sözleşmesi’ni imzaladığını ve 2008’de ise TBMM kararı olarak aldığını belirterek buna rağmen hiçbir uygulamaya gidilmediğini kaydetti.
GATA haricinde doğru düzgün tıbbi rehabilitasyon merkezinin bulunmadığını ifade ederek var olanların ise AVM’lere peşkeş çekilerek kapatıldığını ifade etti.
TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası’ndan Nuray Işık, “Mayınlı arazi kavramı ziraat mühendislerinin fıtratında yoktur; tarım arazisi kavramı vardır” diyerek şirketlere verilen toprakların köylülere geri verilmesi gerektiğini belirtti. Işık, toprakların mayından temizlenmesi gerektiğini ifade etti ve bu toprakların organik tarımın şartlarının yerine getirilebildiği alanlara dönüştürülebileceğini kaydetti.

“Yaşam en büyük insan hakkı”
İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu’ndan Ozan Toraman ise son dönemde işçi, mayın, biber gazı ölümleriyle insan hakları ihlalleri ile karşılaşıldığını belirtti ve TC’nin verdiği sözleri tutmadığını ifade etti. Toraman “Yaşam en büyük insan hakkı. Bunun için hakkımızı aramalıyız” dedi.
Sosyal Demokrasi Vakfı’ndan İnan Dağdelen, “IŞİD’in ya da El Nusra’nın elini kolunu sallayarak geçtiği sınırlarda güvenlik nedeniyle mayınların bulunmadığı açık” diyerek savaş politikası nedeniyle mayınların olduğuna dikkat çekti.
Mazlumder İstanbul Şubesi’nden Semih Biter ise 6-7 Ekim’in ardından Davutoğlu’nun “Vatandaşlarımızın can güvenliğinin korunması önceliğimiz” açıklamalarına değinerek mayınlı arazilerin can güvenliğine karşı olduğunu belirtti.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Diğer içerik
Kapalı
Başa dön tuşu