GüncelMakaleler

“Gerçek Virüs Emperyalist Kapitalist Sistemdir! Birlik, Dayanışma Ve Mücadele Günümüz 1 Mayıs, Kutlu Olsun!”

Proletarya Partisi MK SB 1 Mayıs'a ilişkin bir açıklama yaparak,"Ölümü bize; yaşamı kendilerine reva görenlere karşı sınıf bilincimizi kuşanmaktan, safları sıklaştırmaktan, koşullara uygun yöntemlerle mücadelemizi yükseltmekten başka yol yoktur" dedi. 

1 Mayıs İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Dayanışma ve Mücadele günü için Proletarya Partisi MK SB bir açıklama yaparak,”Ölümü bize; yaşamı kendilerine reva görenlere karşı sınıf bilincimizi kuşanmaktan, safları sıklaştırmaktan, koşullara uygun yöntemlerle mücadelemizi yükseltmekten başka yol yoktur” dedi.

tkpml.com sitesinde Türkçe, Kürtçe ve İngilizce olarak yer alan haberdeki açıklamada, “İşçi sınıfının uluslararası birlik, dayanışma ve mücadele günü olan yeni bir 1 Mayıs’ı daha karşılıyoruz. 2020 1 Mayıs’ı, 2019 yılının son aylarında dünya çapında yaşanan halk isyanları ve son aylarda bütün dünyayı tehdit eden Covid-19 virüs salgını gölgesinde gerçekleşmektedir.

Emperyalist kapitalist sistem gelinen aşamada dünya proletaryasına ve halklarına açlık, yoksulluk, işsizlik, savaş ve göç dışında hiçbir şey vermemektedir. Şimdi bu sorunlara salgın da eklenmiş durumdadır” şeklinde başladı.

Açıklamada, emperyalist kapitalist sistemin işçi sınıfına ve geniş emekçilere dayattığı koşullar, 2019’un ikinci yarısında dünya çapında 40’ı aşkın ülkede, kitlelerin içinde bulundukları duruma isyan etmelerini, kitlesel gösteri ve eylemler gerçekleştirmelerini doğurmuş olduğu vurgulandı.

Açıklamanın devamında, “Sistemin aşırı kâr hırsı ve sömürüsünün ortaya çıkardığı bir başka sonuç da salgın hastalıklardır. Bugün Covid-19 virüsü neredeyse tüm dünyaya yayılmış ve insanlığı tehdit eder hale gelmiş ve de yaşadığımız sınıflı toplum gerçekliğini bir kez daha ortaya koymuştur.

Salgının ortaya çıkması ve yayılmasında belirleyici etken, emperyalist kapitalist sistemin aşırı kâr hırsı, sömürüsü, işgal ve talanıdır. Kapitalizm giderek artan bir şekilde doğaya müdahale etmekte, bu durum ekolojik sorunlara, iklim değişikliğine vb. yol açmaktadır. Bu gerçeklik beraberinde dünya halklarının giderek daha fazla “doğal” felaketlere, hava ve çevre kirliliğinden ölümlere, virüs salgınlarına, açlık, yoksulluk ve susuzluktan ölümlere maruz kalmasını doğurmaktadır” denildi.

Yapılan açıklamada, burjuvazi zaman içinde “kendi istediği gibi bir dünya yarattı kendine” ve bu durum beraberinde insanlığı salgınlar gibi yeni tehditlerle karşı karşıya bıraktığı belirtilerek, “Covid-19 virüs salgını nedeniyle dünya genelinde milyonlarca insan enfekte olmuş, yüzbinlerce insan hayatını kaybetmiştir.

Bunda belirleyici nedenlerden bir başkası da kapitalist emperyalist sistemin, sağlık sektörünü bir kâr aracına dönüştürmesidir. Başta aşı çalışmaları olmak üzere bütün bir sektör kapitalist sistemin ihtiyaçlarına göre örgütlenmiş, şirketlerin ve tekellerin kârı ön plana alınmıştır. Bu durum can kayıplarını daha da artırmaktadır. Salgın bir neden değil sonuçtur. İnsanlığa asıl tehdit ise emperyalist kapitalist sistemdir” denildi.

Açıklamanın devamında, “Yaşamak için emperyalist kapitalist sistemle mücadele etmekten; sınıfsız, sınırsız ve sömürüsüz bir dünya kurmaktan başka alternatifimiz bulunmamaktadır. 2020 1 Mayıs’ı tam da bu gerçeğe uygun olarak işçi sınıfının uluslararası birliğine, mücadelesine ve dayanışmasına vesile olmalıdır” denildi.

 “1 Mayıs; Taleplerimizin Haykırıldığı ve Dayanışmamızın Güçlendiği Gündür!”

Açıklama şu şekilde sona erdi;

“TC devleti, salgın karşısında işçi sınıfı ve halk düşmanı karakterini bir kez daha göstermiş durumdadır. Faşist devlet, önlem adı altında açıkladığı paketlerde hakim sınıflara “kalkan” olurken işçi sınıfına ve halka kolonya dağıtacak ve IBAN numarası gönderecek kadar alçaklaşmış durumdadır.

Önlem adı altında son anda duyurdukları sokağa çıkma yasağıyla, yaşlıları ötekileştiren uygulamalarıyla vb. işçi sınıfını ve halkı salgından korumak yerine adeta yayılmasına neden olmuşlardır. Attıkları her adım, uygulamaya koydukları her politika işçi sınıfı ve emekçi halkın çıkarını değil, kendi sınıf çıkarlarını koruma amacını taşımaktadır.

Saraylarında yaşayanlar bir yandan “evde kal” çağrısı yapmakta diğer yandan ise “çarklar dönmeli” denilerek işçi sınıfı ve emekçilere ölüm pahasına çalışma dayatılmaktadır. Çıkartılan yasayla işçi sınıfına ücretsiz izin dayatılmakta, grevler yasaklanmaktadır.

Türk hakim sınıfları “Salgını fırsata çevireceğiz” diyerek, halkın kendi arasında yardımlaşma ve dayanışmasını da engellemiş, belediyelerin yardım kampanyalarını yasaklamış, Kürt illerinde kayyım atamalarını ve tutuklamaları sürdürmüşlerdir. İnfaz yasasında değişiklik yapıp katilleri, tecavüzcüleri, çocuk istismarcılarını, mafya üyelerini serbest bırakmış komünist ve devrimci tutsakları, muhalifleri hapishanelerde ölüme terk etmişlerdir.

Faşizmin bu halk düşmanı politikalarına karşı, işçi sınıfı ve emekçi halk, 1 Mayıs vesilesiyle taleplerini bir kez daha dile getirmelidir. Zorunlu sektörler dışında (bu sektörler için de çalışma koşulları iyileştirilmeli, sağlık ve hijyen koşulları sağlanmalı ve iş saatleri düzenlenmelidir) üretim durdurulmalı, işçi sınıfı ve halkın sağlığı öncelenmelidir.

İşten çıkarmalar yasaklanmalı ve tüm çalışanlara ücretli izin verilmelidir. Fabrikalarda, atölyelerde, tarlalarda kısaca yaşamın üretildiği her yerde, ölümü bize; yaşamı kendilerine reva görenlere karşı sınıf bilincimizi kuşanmaktan, safları sıklaştırmaktan, koşullara uygun yöntemlerle mücadelemizi yükseltmekten başka yol yoktur.

 

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu