H.Merkezi: ABD’nin İsrail’in başkenti olarak Kudüs’ü tanıma kararını Filistin halkı eylemlerle protesto etti.
Filistinlilerin protesto eylemlerine siyonist, işgalci İsrail askerleri gerçek mermi ve gözyaşrtıcı gazla saldırdı. Filistinli direnişçiler, Batı Şeria’nın Beytüllahim kentinde polise sapan ve taşlarla direniyor.
İsrail askerleri ve polisi başta Kudüs’deki Mescid-i Aksa olmak üzere işgal altındaki bölgelerde yoğun bir şekilde barikat kurmuş durumda. Jerusalem Post’da yer alan habere göre bugün öğle saatlerinde Beytüllahim’in yanı sıra Qalqilya ve El Halil kentlerinde siyonist İsrail güçleriyle Filistinliler arasında çatışma başladı.
‘Üçüncü İntifada’ açıklamalarının ardından bugün yapılan eylemler Filistinliler tarafından ‘Öfke Günü’ olarak adlandırıldı. Batı Şeria’da da özel iş yerlerinin yanı sıra devlet kurum ve kuruluşları mesaiye ara verirken eğitim kurumları tatil edildi. Doğu Kudüs’ün en işlek caddeleri Zehra ve Selahaddin başta olmak üzere tarihi Eski Şehir bölgesindekiler de dahil olmak üzere dükkânlar kepenk açmadı.
Filistinliler, Trump’ın Arap ülkelerinin sessiz kalmasından cesaret aldığını, ancak Kudüs’ün bir Arap şehri olarak kalacağını dile getiriyor: “Trump’ın söylediği tarihi gerçekleri silmeye yetmeyecek. Kudüs bir Arap şehri ve daima öyle kalacak.”
Öte yandan siyonist İsrail polisi, işgal altındaki Doğu Kudüs’ün Eski Şehir bölgesinin en önemli kapısı olan Şam Kapısı’na bariyerler kurarak, kimlik kontrolü ile geçişlere izin verdi. Burada toplanan Filistinli gençler ile İsrail polisi arasında zaman zaman çatışma çıktı. Batı Şeria’nın çeşitli bölgelerinde düzenlenen eylemelrde İsrail polisinin saldırıları sonucunda 108 Filistinlinin yaralandığı öğrenildi.
“Kudüs’ten vazgeçmeyeceğiz”
Gazze kentinde düzenlenen gösterilerde, Amerikan ve İsrail bayrakları yakıldı, Amerikan İsrial hükümetleri protesto edildi.
Filistinliler Kudüs’ün İsrail’in başkenti olmaına izin vermeyeceklerini dile getirdiler. Filistinli bir kadın eylemci, “Kudüs’ten vazgeçmeyeceğiz, çocuklarımızı ve hayatlarımızı bu toprakları korumak için kurban verdik. Ufacık bir parçasını bile kaybetmeyeceğiz” derken, bir Filistinli genç de tepkisini, “Arap ülkelerinin liderlerinden artık bizlerle alay etmekten vazgeçmelerini istiyoruz. Burada Gazze’de, bütün Batı Şeria’da, her yerde protesto gösterileri yapacağız” sözleriyle dile getirdi.
Dün de sabah saatlerinde Doğuş Kilisesi’nin avlusunda toplanan Filistinliler ellerinde üzerleri çarpı işaretiyle çizilmiş Trump resimleri taşıdı. Kitle, “Amerika yılanın başıdır, Filistin halkı teslim olmayacak” şeklinde sloganlar attı.
Filisitinliler Batı Şeria’nın birçok bölgesinde de sokağa çıktı, ve ABD emperyalizmini protesto etti. Tulkerm, Cenin, Kalkiliyye, güneyindeki Beyt Lahm, El Halil, ve Eriha’da barikat kuran Filisitinliler siyonist işgalci İsrail polisi ile eylemciler çatıştı.
Hamastan 3. İntifada Çağrısı
ABD’nin Kudüs’ü İsrail’in başkenti kabul etme kararının ardından Hamastan intifada çağrısı yapılmıştı. Hamas lideri İsmail Haniye 6 Aralık’ta Gazze’de yaptığı konuşmada, “Siyonist düşmana karşı yeni bir intifadanın çağrısını yapmalı ve çalışmalarını yapmalıyız” dedi.
“ABD destekli Siyonist politikaya yeni intifadanın ateşini yakmadan karşı koyamayız” şeklinde konuşan Haniye, diğer Arap ülkelerine ABD ile iş birliğini sonlandırma çağrısında bulunurken ABD Başkanı Donald Trump’ın Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıma kararından pişman olacağını dile getirdi.
Arapça’da ‘ayaklanma’ anlamına gelen intifada kavramı, Filistinlilerin işgal edilen topraklar nedeniyle siyonist İsrail’e karşı direniş ve ayaklanması için kullanılıyor.
Filistin mücadelesi tarihinde ilki 1987-1993 yılları arasında ikincisi 2000-2005 yılları arasında olmak üzere iki intifada gerçekleşti.
İntifada çağrısına Hizbullah’tan destek
Hamas’ın ‘yeni intifada’ çağrısına Hizbullah’tan destek geldi.
“ABD’nin bariz saldırısıyla karşı karşıyayız” diyen Hizbullah lideri Hasan Nasrallah, “Yeni intifada çağrısını destekliyoruz. Filistinlilerin ayaklanması, direnişi sürdürmesi, ABD’nin kararına verilecek en büyük darbe, en büyük yanıt olacaktır” şeklinde konuştu.
İsrail Batı Şeria’ya Asker Yığıyor
AFP haber ajansı İsrail ordusunun Batı Şeria’ya askeri sevkiyat yaptığını duyurdu. İsrail ordusundan yapılan açıklamada, “Askeri durum analizi doğrultusunda, çok sayıda taburun Batı Şeria bölgesine sevk edilmesi kararlaştırıldı” ifadeleri kullanıldı.
İsrail’de yayınlanan Maariv gazetesinde yayınlanan habere göre İsrail, Kudüs’te yeni Yahudi yerleşim bölgeleri kuracak . İsrail Bayındırlık ve İskan Bakanı Yoav Galant, “Başkan Trump’ın tarihi kararına istinaden Kudüs’te yeni konutların inşa edilmesine karar verdim.” şeklinde konuştu. Bakanlığın 7 bini işgal altındaki Doğu Kudüs’te olmak üzere Kudüs’ün tamamında 14 bin yeni konut inşa etmeyi planladığı kaydedildi.
Batı Şeria’da Yarım Milyon Yerleşimci Yaşıyor
İsrail’in 1967’den bu yana işgal altında tuttuğu Batı Şeria’da 131, Doğu Kudüs’te 10, Batı Şeria’nın tepelerindeki bölgelerde ise 116 Yahudi yerleşim birimi bulunuyor. Batı Şeria’daki yerleşim birimlerinde yaklaşık yarım milyon, Doğu Kudüs’tekilerde de 220 bin yerleşimci ikamet ediyor. Batı Şeria’daki yerleşimci sayısının bir milyona çıkması bekleniyor.
AKP Kudüsü Zaten Başkent Olarak Tanımış
ABD Başkanı Donald Trump’ın “İsrail’in başkenti” olarak Kudüs’ü tanıdıklarını ilan etmesine tepkiler devam ederken, AKP’nin “Mavi Marmara” krizinde İsrail’le yaptığı anlaşmada Kudüs’ü zaten başkent olarak tanıdığına dair yer alan hüküm basına yansıdı.
Gazetemanifesto’nun haberine göre, geçtiğimiz yıl İsrail’le yapılan anlaşmada “Ankara ve Tel Aviv” yerine, “Ankara ve Kudüs” denilerek, Kudüs’e “başkent” niteliği veriliyordu. Türkiye ile İsrail arasında tazminata ilişkin usul anlaşmasının 6 maddesinin yer aldığı belgede son paragrafta, aynen şu cümleler yer alıyor:
“Bu Anlaşma, Ankara ve Kudüs‘te 28 Haziran 2016 tarihinde her biri eşit derecede geçerli Türkçe, İbranice ve İngilizce dillerinde ikişer nüsha halinde akdedilmiştir. Yorum farklılığı halinde İngilizce metin esas alınacaktır.”
Utanç duvarı’nın çimentosu TC’den
ABD emperyalizminin İsrail’in başkenti olarak Kudüs’ü tanınmasına Cumhurbaşkanı R.T. Erdoğan çok sert tepki gösterirken son yıllarda TC devletinin İsrail’le yaptığı anlaşmalar bu konudaki ikiyüzlülüğe işaret ediyor.
Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin ihracat verilerine göre Türk egemenleri ihracatta önemli bir yeri olan İsrail’in, Filistinlilerin dünya ile ilişkisini kesmek için ördüğü ‘utanç duvarı’nın demir ve çimentosu Türkiye’den gidiyor.
TİM 1 Ocak–30 Kasım itibariyle 142 milyar 662 milyon dolar olarak kaydettiği ihracat verilerine göre, İsrail 3 milyar 53 milyon dolar ile ilk 9 ülke arasında yer alıyor.
TC ile İsrail arasında gerçekleşen 3 milyar 53 milyon dolarlık ihracatın yüzde 30’una yakını demir, çimento ve çelik sektörlerinde gerçekleşiyor. 3 milyar dolarlık ihracatta demirin payı 128 milyon doları aşıyor. Çimento satışında ise, 200 milyon dolarla ABD, 195 milyon dolarla Almanya’dan sonra 154 milyon dolarla İsrail üçüncü sırada yer alıyor.
Çelik satışında ise, 1 milyar dolarla ABD’den sonra 561 milyon dolarla İsrail geliyor. Üç sektörden sonra İsrail ile yapılan en fazla ihracat 135 milyon 500 bin dolarla savunma sektörü geliyor. Kudüs’ün güneyindeki Selvan Mahallesi’yle devam edeceği açıklanan dünyanın en uzun ‘utanç duvarı’nda kullanılan beton ve demirin TC tarafından satılması da dikkat çekiyor.
{gallery}filstn{/gallery}
