Güncel

ROJAVA | Savaş Ustam, Komutan Martager’e!

Çok fazla konuşmadı ama her zaman nereden ırmağa baktıysa aynı yerden devrimci yaşamına devam etti. Aslında ustamın insanlığının, yaşamının özü devrimci olmaktı.

“Bir şey söylüyor musun Orhan yoldaş?”

“Halka yaklaşımınıza çok dikkat edin yoldaşlar, çete olduğunu netleştirmediğiniz müddetçe silahsız halka, silahınızı doğrultmayın.”

Katıldığımız bütün hamlelerde ve yaşamda hep bu sözü söyledi ve uyguladı. Savaş Ustam’ın bizi hamlelere gönderirken, söylediği ve önemsediği en önemli öğüdü halka yaklaşımdı. Çünkü çok “eski”ydi Orhan yoldaş.

Örgütümüzün en emekçi zamanlarından kalmıştı. Kendisi de demir ustasıydı zaten. Hasat ve ekim zamanlarında tarlalarda halka birlikte çalışan TİKKO gerillasıydı ustam.

Bu yüzden de çok değerliydi.

“Günümüzde insani değerlerin kaybolmasına katlanamayanlar deli sayılırken, insani köklerinden kopmuş olanların normal sayıldığı bir dünyada yaşıyoruz.” (Arno Gruen, Normalliğin Deliliği) Bu dünyaya göre Orhan yoldaş da normal değildi. Ne düşün dünyası ne yaşamı ne savaşı ne de sevgisi…

Aslında bu dünyadan değildi ustam.

Başka bir dünyaya aitti ama başka bir dünyada yaşıyordu. Ait olmadığı bu dünyada yaşamak da ona zor geliyordu. Sadeliği, emekçiliği kısacası devrimciliği bile hepimizden farklıydı.

Farklı olduğu için de onu anlamak, anlamlandırmak güçtü bizim için. Bazen birilerine benzetirler onu ama ben ustama haksızlık olarak görürüm, çünkü kimseye benzemezdi o, benzemek de istemezdi zaten.

“İhanet, her zaman insanın niyetiyle bağlantılı değildir, bazen de insanın durduğu yer ile bağlantılıdır. Nerede durup ırmağa baktığın önemlidir. Hiçbir zaman düşman, düşmanına rahmet okumaz, okusa da içinde bir hile vardır.” (Koçgiri Direniş Komutanı Elişer)

Partimizin yaşadığı darbe sürecine rağmen görevlerini hiçbir zaman bırakmadı.

Çok fazla konuşmadı ama her zaman nereden ırmağa baktıysa aynı yerden devrimci yaşamına devam etti. Aslında ustamın insanlığının, yaşamının özü devrimci olmaktı. Çünkü devrimci olmak için birçok sebebi vardı.

Bir kere, soykırıma uğramış bir ulus olan Ermeni ulusundandı. İkincisi demir ustasıydı, kamyon şoförüydü yani emekçiydi…

Bu ve bundan daha fazlasından kaynaklı ustamın komünizm mücadelesi ile bağı çok güçlüydü.

Yoldaş yanındakinin devrimciliğini büyütüyorsa yoldaştır.”

Bildiği her şeyi öğretmeye çalıştı. Aynı zamanda herkesten de bir şeyler öğrenmeye çalışırdı. Halktan, diğer devrimci örgütlerden, çocuklardan… Herkesle kolektif bir paylaşımı vardı ve bu kolektiflik asla ahbap-çavuşa dönüşmezdi.

Usta, olduğu her yerde yoldaşlarına devrimciliğin özünü aşılamaya çalıştı. Bu sebeple bütün parti kitlemizin ustayı tanımasını çok isterdim. Emeğe yabancılaşmadığı için, devrimcilik onda bir başka duruyordu.

Emeğe yabancılaşmadığı için amacından da uzaklaşmamıştı hiç.

Savaş denilen sadece düşmana silahın namlusunu doğrultmak değildir. Savaş, bazen düşman tarafından beyni ve bedeni kirletilmiş bir genci temizlemektir; bazen doğruyu savunmak, bazen de haklıdan, ezilenden yana olmaktır ve savaş, askeri-politik olarak bir bütündür.

Orhan yoldaş bu bütünlüğü kendisinde ve partimizde somutlaştırmış bir komünisttir.

Savaş ustasının çıraklarıyız biz, o ise; savaş sanatçılarının partisi ve ordusu olan TKP-ML TİKKO’nun savaş ustasıdır.

Zöhre Dağ (Bir KKB’li ve TİKKO Savaşçısı)

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu