GüncelManşet

ESP’lilere onlarca yıl ceza verildi

H. Merkezi: AKP’nin sürdürdüğü toyekün saldırının bu seferki hedefi Ezilenlerin Sosyalist Partisi(ESP) yöneticileri oldu. Gaye Davası’ndan yargılanan ESP yöneticilerine yangından mal kaçırır gibi cezalar verildi.

Yargıtay, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin verdiği cezaları büyük oranda onayladı.  

“MLKP’nin merkez komitesi üyesi oldukları” ve “örgütün gerçekleştirdiği 155 eylemin talimatını verdikleri” öne sürülen Arif Çelebi, Naci Güner ve Ali Hıdır Polat’ın cezaları onaylandı. Bayram Namaz, Füsun Erdoğan, İbrahim Çiçek ve Ziya Ulusoy hakkında anayasal düzeni değiştirmek suçunun oluşmadığı ve örgüt yöneticisi oldukları iddiasıyla cezalandırılmasına karar veren Yargıtay, 155 eylemdeki sorumluluğun ise tek tek araştırılmasını belirterek, kararı aleyhte bozdu. Serkan Gündoğdu, Arzu Torun, Bilgi Tağaç, Fethiye Ok, Hasan Ozan, Soner Çiçek, Sultan Ulusoy, Uğur Kayacı hakkında yerel mahkemenin “örgüt üyeliği” ve “sahte kimlik kullandıkları” iddiasıyla verdiği cezaları onaylandı. Elif Almakça, Erkan Salduz, Hatice Bolat, Mehmet Ali Polat, Turaç Solak hakkında “örgüt üyeliği”, “sahte kimlik kullanma” ve “ruhsatsız silah bulundurma”, “tehlikeli madde bulundurma” iddialarıyla verilen cezaları onayladı. Erkan Özdemir hakkında “anayasal düzeni değiştirmek” ve “sahte kimlik taşımak” iddialarıyla verilen cezalar da onandı. Fatma Siner hakkında “sahte kimlik taşıdığı” iddiasıyla verilen ceza onandı, “örgüt üyesi olduğu” iddiasıyla verilen ceza lehte bozuldu. Sedat Şenoğlu hakkında “üyelik” iddiasıyla verilen ceza onandı. Seyfi Polat hakkında “sahte kimlik taşımak”, “tehlikeli madde bulundurmak” iddialarıyla verilen cezaları onadı. Meral Siner hakkında “örgüt üyesi olduğu” iddiasıyla verilen ceza bozuldu, beraat ettirildi. Rıza Bozkurt hakkında verilen cezayı lehte bozdu.

 

İşleyiş hukuksuz

Ezilenlerin Hukuk Bürosu avukatlarından Özlem Gümüştaş, Fethiye Ok ve Soner Çiçek’in Malatya’da gözaltına alındığını belirterek, “Olağanüstü bir durum var. Karar sabah kesinleşti. Ancak Yargıtay’ın yerel mahkemeye, yani 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne kararı göndermesi gerekir. Mahkeme infaz bürosuna yazar ve ardından yakalama çıkar. Burada Yargıtay’ın doğrudan yakalama kararı çıkarttığı görülüyor” dedi. Ayrıca Yargıtay Savcısının, mütalaasında sanıkların merkez komite üyesi oldukları iddiasına gerekçe olarak gösterilen “belge”nin aslının dosyaya konulmadığını, belgenin olup olmadığının netleştirilmediğini belirtmesi de durumun sürdürülen savaşın “hukuk” tanımadığını bir kez daha göstermiş oluyor.  

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu