GüncelManşet

EFRÎN YALANLARI | MİT’in Gazetecileri İşbaşında!

Efrîn’e yönelik işgal operasyonu, Efrîn halkının direnişiyle aldığı darbelerle devam ediyor. TC devleti, operasyonda yasadığı çıkmaz büyüdükçe ve yenilgiler arttıkça daha fazla saldırganlaşıyor. Bunun bir sonucu olarakta Efrînle dayanışmak amacıyla Rojava’nın diğer bölgelerinden gelen sivil konvoyu vuruyor. Dahası Efrîn kent merkezine yönelik düzenlenen bombardımanlarda çok sayıda sivilin yaşamını yitirdiği ve yitirmeye devam ettiği de biliniyor. Şimdiye kadar düzenlenen saldırılarda 200’ü aşkın sivil yaşamını yitirdi. TC’nin söz konusu sivil katliamı tüm dünyada deşifre olurken tepkilerde her gün giderek yükseliyor. Tamda Efrîn’e giden sivil konvoyun vurulduğu günlerde, TC’ye yönelik savaş suçu işlediğine yönelik eleştiriler de artmışken bir haber basına düştü.

Efrîn’de ele geçirdiği, işgal ettiği bölgeleri, yaklaşık yüzyıldır orada yaşayan bölge halkından yapılan gaspı,  “teröristlerden temizlendi” şeklinde veren egemen sınıfların sözcüsü havuz medyası, işi biraz daha ileriye götürdü. Sivillere yönelik saldırılar konusunda sıkıştıkça MİT’çi gazetecilerin görevi de giderek zorlaşıyor ve artıyor anlaşılan. 25 Şubat günü Kürt köylülerinin bağlanıp mayın tuzağı kurulması da, HPG’nin yakaladığı ve şu anda PKK’nin elinde bulunan MİT yöneticilerinin itiraflarında belirtildiği gibi özel savaş haberi için yapılan yeni bir kurgu olsa gerek.

MİT’in ÖSO ve özel görevli askerler üzerinde yaşlı Kürt köylülerini yakaladığı, tehdit ettiği, ardından bağlayıp mayın tuzakladığı ve bunu YPG’nin yaptığını AA üzerinden servis ettiği çok açık. Zira, yurdunu işgalciye karşı savunmak için Efrîn halkıyla bedenini siper eden, can feda bir mücadeleye katılan, anayurt savunması yapan direnişçilerin köylülere bu yönlü bir tutum alması mantıklı değil.

Diğer yandan köylüleri canlı kalkan yapmak istiyorsa YPG’nin köylüleri bağlayıp etrafında mayın döşemesi son derece saçma. İddiaya göre, YPG’liler köylüleri bağlamış ve etraflarına mayın döşemiş böylece de onları kalkan olarak kullanmış. Ne var ki direnişçiler özellikle de cephede köylülerin yoğun desteği ve sahiplenmesi, onların işgale karşı duruşundan beslenerek mücadele ediyor. Yani direnişçiler halkla birlikte, halk için, yurt savunması için, büyük bir savaş yürütüyor.

Anadolu Ajansı’nın önce Ankara mahreçli Sinan Uslu adıyla, ardından da Efrîn mahreçli Soner Kılınç adıyla servis etmesi de haberin Ankara’dan kurgulandığını gösteriyor. Bu haber neredeyse tüm medya organlarında tek elden çıkmış gibi manşetlere taşındı. ÖSO’nun askerlerle birlikte traktörünü çaldığı bir Kürt köylüsünü kurşuna dizmesi ve sivil konvoyun vurulması tüm dünyada büyük tepki çekmişti. Mizansenin sivil kayıplara yönelik tepkiyi kırmaya ve maniple etmeye yönelik olduğu, böylece sivil ölümler konusunda şüphe uyandırmanın hedeflendiği çok açık.

Yine Efrîn’e giden sivil konvoyun Türk ordusu tarafından vurulması ve bir sivilin katledilmesinde de benzer bir karartma yönteminin devrede olduğu anlaşılıyor. İktidar medyasının ısrarla sivillerin ayrılıp konvoyun öyle vurulduğunu haberleştirmesi de gerçeklerin hükümeti sıkıştırmasının bir sonucu olmalı. Efrîn’deki sivillerin korkutularak kenti boşaltma amacıyla bu saldırıların planlı olarak yapıldığını anlamak için kahin olmaya gerek yok. AKP iktidarının Efrîn’e işgal saldırısı başlatırken ana akım medyanın oyun videolarını ve eski savaş görüntülerini Efrîn diye servis etmesi gerçeklerin nasıl çarpıtıldığını ortaya koyarken, iktidarın da medyayı, yönlendirme konusunda daha “profesyonel haberler” yapmaya yönlendirdiği anlaşılıyor. 

Bu kapsamda MİT’çi gazetecilerin yeni “kurgu haberlere” ağırlık verme başladığı anlaşılıyor.

Havuz Medyası; Dezenformasyon Bürosu

Hatırlanacağı üzere Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT)’in Yurtdışı Etnik Bölücü Faaliyetler Başkanı Erhan Pekçetin ve MİT İnsan Kaynakları Yöneticisi Aydın Günel, 4 Ağustos 2017’de Süleymaniye’nin Dokan kasabasında HPG gerillaları tarafından yakalanmıştı. Her iki MİT sorumlusunun itirafları üzerine operasyon genişletilmişti.

İki MİT görevlisi son yayımlanan itiraflarında MİT ve AKP’nin medyayı nasıl kontrol ettiği, hangi gazetecileri kullandığı, nasıl manipülasyon ve dezenformasyon kampanyası yürüttüğü, sosyal ağlarda nasıl bir troll ordusu kurulduğunu anlatmıştı. Pekçetin ve Günel’in itiraflarına göre, tüm bu işler 15 Temmuz Darbe Girişiminden sonra MİT Basın Müşavirliği görevini bırakan Nuh Yılmaz başkanlığında yürütülüyor.

Yılmaz, direkt Hakan Fidan’a bağlı. Tüm bu faaliyetler, her perşembe Sarayda da masaya yatırılıyor.

akşamPekçetin, bu merkezi şöyle tanımlıyor: “AKP yanlısı kesim, dışarıdan gelen kesim, torpilli çocukların gittiği yer orası. Külliye ile Cumhurbaşkanlığı ile ilişkileri olanlar, ya bakan çocuğu ya da milletvekili çocuğu onlar daha çok kulis yaparak o bakanın düğününe giderek geçiştiriyor. Diğerleri hep badem dediğim çocuklar.”

Pekçetin, MİT’in çalıştığı gazete ve gazetecilerin isimlerini de veriyor: “Muhabirlerle ilişkilerde özellikle Star gazetesinde, Milliyet gazetesinde haber yaptırıyorlar. Hande F. ile direkt ilişkilerinin olduğunu biliyorum. Çetiner Ç’yi, biz hedef olarak izlerdik.

Fark ettik ki İKK’ya (İstihbarat Karşı Koyma Başkanlığı) bağlıymış. İçindeki Irak Daire Başkanlığına bağlıymış. Bize Irak’ta denk gelmişti. Irak’a gidip geliyor diye biliyorum. Sabah gazetesinde A. Küçükkaya mıydı, Başak mıydı, öyle bir isim ama Sabah ile Star gazetelerinde çok rahat haber yapıldığını biliyorum.

Cem Küçük Amerika’dan Türkiye’ye geldiği için, Nuh Yılmaz’ın davetiyle gelmiş olabilir. Çok üst profilde konuşmaları olan, boş ama sallaması güçlü olan bir kişi. Bunlar da alttan birileri bilgileri üflüyor ki o da çıkıp silahşörlük yapıyordur.”

Basın müşavirliğinin internetteki faaliyetlerine ilişkin de itiraflarda bulunan Pekçetin, özelikle hacklerların kullanıldığını ifade ediyor: “Basın müşavirliği 2010-2011’den aktif bir şekilde Türk basınında etkili müdahaleler, algı operasyonları haber yaptırma, televizyonlar internette de var faaliyetleri. İnternette hackerleri kullanıyorlar.

Kafa bulandırıcı, hedef yapıda soru işareti bırakan, kafaları bulandıran, acaba dedirten, onları inandıkları ideolojiden uzaklaştırabilecek dezenfermasyona yönelten yapılar var.

Twiter üzerinden bu çok yapılıyor. AKP’nin ayrı bir kulvarı var. İstanbul, Ankara merkezli, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde bir yer var. Gençler orada oturmuşlar, Twitter üzerinden bazı şeyleri yapıyorlar. Onlardan bazıları teşkilata geldi, oradan biliyorum. Orada 150-200 gencin bulunduğu, herkesin bilgisayar kullandığı, herkesin Twitter üzerinden yalan yanlış bilgilerle kafa karıştıran bir merkez var.”

 

Yalancının mumu…

Söz konusu itiraflar bugüne kadar ana akım medyada servis edilen özel savaş haberlerine bakılınca da aslında doğrulanmış oluyor. Örneğin, Amed’in Sûr ilçesinde çatışmaların devam ettiği dönemde Genelkurmay tarafından 24 Şubat 2016’da basına fotoğraflar servis edilmiş, ana akım medya da fotoğrafları “Sur’da PKK’lılar böyle teslim oldu” şeklinde haberleştirmişti. Sûr’da servis edilen haberin mizansen olduğu ortaya çıkmıştı. page surdaki goruntulerin mizansel oldugu iddiasi 766626936Mezopotamya Ajansı’nın ulaştığı görüntülerde M.Ş.A., M.S.A. ve 18 yaşından küçük M.K. için önce askerlerin çatışma mizanseni uygulanıyor, sonra Sûrlu 3 genç çatışmanın ardından ‘teslim olun’ anonsları ile birlikte askerlere teslim olmuş gibi bir kurgu yaratılmıştı.

Tutuklanan söz konusu kişiler, ifadelerinde, mizansenden 1 gün önce Sûr’da asker ve polislerce alıkonulduklarını, infaz edilmek ile tehdit edilerek mizansene zorla figüranlık yaptıklarını söylemişti. Gever’de ise (Yüksekova) de Star TV spikeri Nazlı Çelik için bir evin kurgu olarak patlatıldığı ortaya çıkmıştı.

Anlaşılan o ki Türk devleti, Kürt ulusal özgürlük direnişi ve bugünde Efrîn’de büyüyen direniş karşısında çaresizliğe saplandıkça ve çıkmaza girdikçe, emireri medya mensupları, MİT görevlilerinin itiraf ettiği üzere daha çok mesai yapacaklar. Önümüzdeki günlerde havuz medyasında YPG’lilerin sivil halka yönelik cinayetlerine veyahut “kirli” ilişkilerine yönelik, onu deşifre eden “çok sıcak”, “çarpıcı”, “son dakika”, “büyük rezalet”, “gerçek ortaya çıktı” vs. tadında haberler yayımlanırsa şaşırmayacağız!

Sadece MİT’çi gazetecilerin, özel savaş konseptiyle servis ettikleri,edecekleri haberlerdeki, geniş hayal dünyaları, yaratıcılıkları ve de ne kadar düşkünleşebilecekleri konusunda yeni bir fikir sahibi olacağız! 

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu