H. Merkezi: TTB’ye destek ziyaretinde bulunan KESK, DİSK ve TMMOB, operasyonun sadece TTB’ye değil bütün toplumsal kesimlere dönük olduğunu belirterek, “Emek ve barış örgütleri olarak TTB’nin açıkladığı bildiriye imza attığımızı bildirmek istiyoruz” dedi.
T.C ordusu ve çeteler ile birlikte Efrîn’i işgal girişimine ilişkin “Savaş bir halk sağlığı sorunudur” açıklamasının ardından Merkez Konsey üyeleri gözaltına alınan Türk Tabipleri Birliği’ne (TTB) destek ziyareti ve açıklamalar gelmeye devam ediyor. Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) ile Türk Mimar ve Mühendis Odaları Birliği (TMMOB) temsilcileri TTB Merkez Konsey binasında basın toplantısı düzenledi.
“Dayanışma içerisinde olmamız gerekiyor”
Toplantıda ilk olarak konuşan DİSK Genel Başkanı Kani Beko, iktidarın muhalifleri kuşatma çabalarının devam ettiğini belirterek, “TTB’nin yapmış olduğu basın açıklamasından dolayı yöneticilerinin gözaltına alınmaları utanç vericidir. Bu durum düşünce ve ifade özgürlüğü bağlamında değerlendirilmeli. Anayasa’da teminat altındadır” dedi.
Gözaltı operasyonlarının bir tür linç kampanyası olduğunu söyleyen TMMOB Genel Başkanı Emin Koramaz, “Sadece TTB değil bizlere ve bütün toplumsal kesimlere dönük bir operasyondur. Dayanışma içerisinde olmamız gerekiyor. Yüreği bağımsız bir Türkiye için atan tüm kesimler ses çıkarmalı” diye konuştu.
“Hep birlikte mücadele etmeliyiz”
KESK Eşbaşkanı Mehmet Bozgeyik de, konuşmasında şunları ifade etti: “Muhalif kesimlerin hedef alınması uzun süredir beri devam ediyor. Özellikle Ortadoğu politikasına karşı duran ve barıştan yana tutum alanların baskıya uğradığı bir süreç yaşıyoruz. Bu süreç tüm muhaliflere yöneliktir. Türkiye’nin demokratik sürece evirilmesi için hep birlikte mücadele etmeliyiz. Emek ve barış örgütleri olarak TTB’nin açıkladığı bildiriye imza attığımızı bildirmek istiyoruz. Mücadelemiz artarak devam edecek.”
Açıklamaya katılan Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü Onur Hamzaoğlu ise, “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisine imza atan akademisyenlere yönelik başlatılan süreci hatırlatarak, “İki yıl önceki sürecin benzerini yaşıyoruz. Geçen iki yıl sonra da aynı suçtan TTB’ye baskı görüyor. Savaşa karşı olmayanlar hekimlik yapamaz. Hekimliğin doğasında savaşa karşı olmak var. Sağlık Bakanlığını istifaya çağırıyoruz. Savaştan yana tutum alan Erdoğan’ın yanında yer almıştır. Sağlık Bakanlığı tartışmalı hale gelmiştir” ifadelerini kullandı.
